/i/Tespit

  1. 1.
    +1 -1
    hayatın sizi getirebileceği yollardan, varış noktalarından yalnızca biridir. ergenliğin en yaygın alışkanlıklarından biridir cips bağımlılığı, bilirsiniz. cipsin tadına varmış ve yaşam denen denizin daha ilk santimetrelerini yüzebilmiş bir gencimiz bırakamaz cipsi. sürekli cips satın alır ve aldırırlar, yaşları ilerlese bile kurtulamazlar cips illetinden. (bkz: en iyi cips) başlıklarına önerebilecekleri envayi çeşit cips vardır. baharatlı, acılı, fıstıklı, trüf mantar aromalı, peynirli, mısırlı, biftekli ve daha sayılmayacak denli çok cipsi avcunun içi gibi bilir, cipsleri son baharatına dek tüketir. genelde cipsin yanında ya oyun oynar bu akıllanmaz uslanmaz ergenimiz, ya da o çok bildiği yabancı aktörlerin başrolünü üstlendiği filmleri izler. ama öyle de iradesizdir ki daha filmdeki karakterler kendini tanıtma aşamasındayken biter o cips.

    bu işin böyle sürmeyeceği aslında herkesçe olduğu gibi gencimiz tarafından da bilinmektedir. düşünür bir süre, bir yol arar kendine cips bağımlısı olmaktan kaçınmak adına. bir süre cips boykotu yapar kendince. kimsenin haberi yoktur bundan, kendi kendine böyle bir süreç izlemiştir. fakat okuluna gidip gelirken, sokakta arkadaşlarıyla zaman geçirirken, annesinin tembihlediği ürünleri marketten alırken hep gözü dalar cips reyonlarına. o eskiden nefes bile almadan yediği patos baharatlı, lay's yoğurt ve mevsim yeşillikli, chips master trüf mantar aromalı cipsler birer yabancıdır gayrı. gözleri dolar, dokunsalar ağlayacaktır fakat kimse de dokunmuyordur. tam ağlayacakken annesi seslenir oğlum hadi gel yemek hazır! diye. depresyondan çıkar ergen kardeşimiz bir süre. yalnızken tekrar girer. sonra tekrar çıkar derken kapılır bir döngüye bir süre.

    başarısız olmuştur maalesef. hayatında başarıları arasına dalıp onu üzen başarısızlıklarına yenisi eklenmiştir. artık durumla yaşamaya alışma aşamasına gelmiştir. yasaklamaz kendine cipsi. tek yasakladığı yasak koymak, tek kuralı da kuralsızlıktır artık. artık dost olmuştur iyice cips ve film ikilisiyle. eskiden cips seçendi, ergenimiz de seçilen. bağımlılıktı cips, ve yok oluyordu gitgide ergen. artık bağımlılıktan ziyade sevgi var arada, ergenimiz cipsi sevdikçe var oluyor, yeniden doğuyor. film izleye izleye ufku da genişledi iyice. yorumculuk kâbiliyeti güçlendi, olaylara çok farklı ve mantıklı açılardan yaklaşmaya başladı. yılmadı, daha çok film izledi ve iyice kilitlendi karakterlere, olay örgüsüne, ana fikre ve daha birçok ayrıntıya.

    fark etti ki cips alırken harcadığı paraları kazanıp ekonomiyi dengelemesi gerekti. artık yetmiyordu cipslerle giden paraları kurtarmaya babanın çalışması. biraz da ergenimizin işe el atması lazımdı. ve aklına bir fikir geldi. filmlere yaptığı yorumlar arkadaşlarının, öğretmenlerinin ve bütün çevresinin dikkatini çekmeye başlamıştı. doyurucu, akilane ve nesnel görüşleri adeta film izlemeye teşvik ediyordu yakınlarını. ve ergenimiz bunu kullanacaktı. evet, profesyonel film sektörüne atıldı ve eleştirmenliğe başladı. başlarda çok ünlü değildi ve yorumları kıymet görmüyordu fakat devamında herkes bu cevval yorumcunun gücünü keşfeder oldu, film tavsiyesi almak isteyen kim varsa direkt bu gencin fikirlerine yöneldi.

    en bilinmemiş eston sanat filmlerinden grammy ödüllü dünyaca ünlü filmlere, bayağı türk komedilerinden amerikan filmlerine ne kadar film varsa onun yorumlarını dinledi herkes ve tercihlerini ona göre yaptı. inanamıyordu kendisine. artık ünlü bir eleştirmendi. bir zaman öncesindeyse sadece bir cips bağımlısıydı. olayı sakince yöneterek, çok da strese sıkıntıya girmeyerek kurtulmuştu bağımlı olmaktan ve barışmıştı alışkanlıklarıyla. alışkanlığına eklenen hobisiyse onu geleceğin zaferine zütürmüştü. dipten zirveye yükselmişti bir anda. artık yeni hedefi özünü unutmamak ve zirvede kalmaktı. isteğiyse kazandığı paralarla yeni cips türleri keşfetmek amacıyla farklı ülkelere seyahate çıkmaktı. ek işi ne olacaktı peki? cips gurmeliği mi? ya da...
    ···
   tümünü göster