1. 16051.
    -1
    bu entry mehmet emin toprak'ın aziz hatırasına adanmıştır.

    taşra üçlemesinin başrolü. nbc'nin yeğeni ama oyunculuğu hiç de nbc torpil kontenjanından değil. mehmet hayli iyi de bir yetenek. tam da filmi, oyunculuğu cannesda ödül almışken trafik kazasından talihsiz ölümü. hayat ne garip. ne kırıcı. kimileri için bi yere kadar hakikaten de.

    kasaba, mayıs sıkıntısı ve uzak.
    var bende de, hep bir yerlerden kaçma isteği, bazen sebepleri olan. bazense olmayan.
    sıkışmışlığın, neredeysen daha fazla orada olma eylemsizliğinin arkasında çürüyecekmişsin hissini beraberinde getiren. bitmek bilmeyen bir arayışın, sürekli kendini tekrar edişi. bi çıksan her şeyin daha farklı olacağı düşünseli gibi. ama? nihayetinde hep bir kaçış denemesi, oradan öteki oraya. insan da hayat da farksız ki. savrul tekrar savrul. yalpa. sebep ararsan, bazen çok uzağım tıpkı sen gibi, yaşadığım yere, yaşadığım insanlara. arada metrecikler, bazen santimler dahi olmamasına rağmen sanki kilometreler varmış gibi. başka varoluş biçimleri -senin radarında olmayan/sende karşılığı olmayan- varoluşlar bunlar. uzaklık yineliyor ardı ardına. bazen de uzun zamanlar yuvan dediğin yer sana yetebilme, senin olabilme halinden o denli kopuk ki, yaratılmış uçuruma hayretle bakıp seyrediyorsun. hani fotoğrafını çekmek isteyip vazgeçtiğin. ve uçurum derin bir daralmaya gebe, durduğun her kare saniyede. tabii frame per second yani. şimdiyse, "içilir mi lan o" dediğim kısa maltepeyle entrymi sonlandırmak isterdim ama nbc değilim, sadece 3 tek camelsoftum ve bir avuçtan bir parmak az bayat tütünüm var. öyle ya, toprağın bol olsun mehmet emin toprak..
    ···
   tümünü göster