burda en kral salaklığımızı anlatıyoruz

belçika'dan 60 küsür yaşlarında profesör bi konuğumuz gelmişti, düzenlediğimiz bi etkinliğe katılmak için. ben ve bi arkadaş da tercümanlık yapıyoruz. başka konuklar da var almanyadan, italyadan vs..

neyse, herifleri otele falan bırakmadık, gece de sohbet ederiz diye eve yerleştirdik. sabah oldu, kalktık etkinliğin yapıldığı yere zütürcez bu lavukları.

kalktım bende, lavoboya giricem. baktım ışık kapalı.. bi de anahtar kilidine baktım göz ucuyla kitlenmemiş.. ee kapıyı da tıklattım, içeriden ses çıkmadı.. bende daldım tuvalete amk..

anaamm bi baktım ki ne göreyim; bizim belçikalı profesör, çırılçıplak vaziyette sıçıyo binler!! iki gözüm önüme aksın ki vaziyet aynen bu.. "sorry" dedim çıktım hemen ama o resim gitmedi gözümün önünden. dal taşak meydanda amk, elin profesörü hemi de..
neyse benim surat bembeyaz tabiki. arkadaş "ne oldu, ne oldu" diyo, ben bişi yok diyorum. nasıl anlatayım?? sonra kahvaltı sofrasına oturduk. herif öküz gibi yedi amk, benim iştahım kapanmıştı bi tak yiyememiştim :/

o vakit anladıydım, avrupalılardan çok farklıyız çoookkk