hayatımın amcıklaması

cinsiyet: bende erkeklik sır, kadınlık muamma. dolayısıyle bilemiyorum.

yaşadığı şehir: sen buna yaşamak mı diyorsun.

büyüdüğü şehir: henüz büyümedim

i̇lgi alanlarım: kadınlar , kızlar , dişiler , dişliler , çarklar , fark var , 89 model mustang marka ıstavroz dişlisi , kadın saçı biti , fantastik edebiyat , araç kiti , oyuncak trenler , bit pazarları , paten yapmak , portakallı kek yapıp plaktan müzik dinlemek (!!)taharet musluğu contası , yumuşak uçlu kalem, çekme halatı, zincir, takoz.

dinlediğim müzikler: heavy arabesk, çingene punk, özgün rap, türk sanat cazı, alternatif ilahi, soul mezdeke.

sevdiğim kitaplar: zerdüşt böyle uyurdu, ilahi komedya sen adamı güldürürsün, laz kapital, kadının tadı yok, faucault sarkacı, pgibalize giriş, postmodernizmin sonuçları, endokrin ve metobolizma hastalıkları, akışkanlar mekaniği, ileri kuantum fiziği, olasılıksızlıksızlık, kolay namaz hocası.

beğendiğim tv programları: kaygısızlar, susam sokağı, söz fatoda, tiyneç mutant ninca törtıls, şoray uzun yolda,7 numara.

beğendiğim filmler: le fabuleux destin damélie poulain, posta arabası,aya seyahat, night clup, bırakıyorum fore dirim, bünyamin beton, the good the bad the gudubet, babam ve oğlum ve kutsal ruhum, dr. strangelove or: how i learned to stop worrying and love the bomb, m .

tuttuğum takım: alet takımı, jumbo 36 parça çatal bıçak takımı

kısa özgeçmiş: ufak bir kasabada dünyaya kafasını soktuğunda ünlü bir oyuncu olacağını kim bilebilirdi. 4 yaşında ilk oyununu (pinokyo) sergiledi. lise yıllarında tiyatro aşkı daha da arttı ve o yıllarda profesyonel oyunculuk eğitimi almaya başladı. çok geçmeden şehir tiyatrolarına alındı ve haldun taner sahnesinde ilk profesyonel oyunculuğunu gerçekleştirdi. bunun yanı sıra sinema ve reklam oyunculuğuna göz kırpan bu genç yetenek ülkemizi avrupa'da çeşitli tiyatro festivallerinde temsil etti. daha sonra kariyerine bir silver drum ve bir altın kozalak kazanarak devam etti. 86 yılında ise talihsiz bir trafik kazası sonucu hayata gözlerini yumdu. işte o yıl ben doğdum. kendimi, "kimse beni anlamıyor", "kalabalık içinde yalnızım", "tutunamayanım", "çıkmazlarım, açmazlarım ve gözümden kaçmazlarım var", "benim de kanıksanagelen yadırgamışlıklarım olmadı değil" gibi sıradan cümlelerle tanıtacak değilim. ama evet, yukarıdakilerin hepsi doğru. dürüst olmak gerekirse her sözüm yalan benim. başından geçeni anlat masaldır benim için, içki, zina, tecavüz yasaldır benim için. 3,5,7 ve 13 asaldır benim için. ve bilmediğim tek şey her şeyi bildiğimdir. şimdi "bu kadar sağlam bir mizah anlayışına, cesur bir kaleme ve beyinleri sulandıracak derecede felsefe bilgisine sahip bir adamın burda ne işi var?" dediğinizi duyar gibiyim. aaaa pardon ses televizyondan geliyormuş. şu ana kadar başımdan iki evlilik geçti. bu evliliklerimden biri 16 diğeri 18 yaşında olmak üzere iki eşim oldu. ayrılırken anneleri kızlarının bende kalmasına izin vermedi. daha neleri var ama onlar da bende kalsın. şu anda özel bir şirkette işsizim. maaşım 250 ytl, ama bahşişlerle birlikte 200 oluyor. çok severim bahşiş bırakmayı. küçüklüğüm at koşturarak, silah kuşanarak ve ip atlayarak geçti. hobilerim arasında golf oynamak, operaya gitmek, su balesi yapmak, viyolonsel çalmak, sörf yapmak olsun isterdim. ama hiç biri ilgi alanıma girmiyor. bir bahçeye giremezsem durup seyran, bir binayı yapamazsam yıkıp viran eden bir kişiliğim var. yine de ulaşılmaz değilim. gaz verir, haz alırım. biraz kül, biraz duman o benim işte. kerem misali yanan, o benim işte. irkçılıktan ve kahrolası zencilerden nefret ederim. sabah uykusuna ve yarin kokusuna doymam. gamzedeyim deva bulmam. tutt-i frutti-i guyem, ne desem laf değil. seni unutmak için and içtim, gözlerin aklıma geldi vazgeçtim, dersanelim. atın terkisine atılan gözleri şaşı gelinim, bir dağ çekirgesinin gecede irkilmesiyim, bir kurtun kaçmasıyım kendi karartısından. bir geyiğim, sekerken taştan taşa kırılmış bileklerim, suçsuz bir geyik. sabah uyandiginizda ağzinizda aksamdan kalan sigara tadıyım. i̇htiyacınız olduğunda karşınıza çıkmayan tuvalet kağıdıyım. bir pirinç tanesiyim çakıllardan ayıklandım, çakallardan kaçtım. satırlarıma burada son verirken mahsus selam eder yalancıktan öperim. bu arada holokostu görünüz, gösterini