1. 1.
    0
    On yedinci yüzyılda, Fransız düşünürü Blaise Pascal önce gece gökyüzüne sonra da bir uyuz böceğine bakıp, hayalinde; eklemli bacaklar, bacaklarda damarlar, damarlarda kan, kanda salgılar, salgılarda damlalar, damlalarda buğular ve böyle böyle atomlara kadar giden bir silsile canlandırmış ve sonra bu sonsuz uzayların ebedi sessizliği ... içimi dehşetle dolduruyor diye yazmıştı. iki uzaydan; yani bilimin iki sonsuzu diye adlandırdığı iki sonsuz uzaydan bahsediyordu. Biri etrafını saran, üstündeki uzay; diğeri ise altında ve içinde taşıdığı… Bu iki sonsuzluktan onu daha çok korkutanı göremediği uzaydı, kendi düşünce ve korkularını oluşturan, parmaklarına kalemi tutturup yazdıran atomların yıldız tozu. Kim kendini bu şekilde hayal edecek olursa kendinden korkar.

    Bedenlere zihinlerin ne şekilde bağlandığı anlayışımızın ötesindedir, fakat bizim ne olduğumuz sorusunun da cevabı budur.

    özetle:ananı gibsem içim sızlamaz, bacını gibseler baban tınlamaz..
    ···
   tümünü göster