1. 1.
    0
    belki kaybolup gidicek belki gitmicek gibimde değil, içimden geldi.
    birkaç gün önce inci sözlük'te bir radyo programı yapılmıştı ahmet abi ve diğer seçim konuları adına. ben de bir süre konuşmacı olarak katılmıştım bu güzel örgütlenmeye. dayım chp'nin milletvekili çıkarması az ihtimal olan bir ilinde birinci sıra milletvekili adayı, teyzem ilin birinde ak parti kadın kolları başkanı. birbirleriyle konuşmazlar, komik. babam ödp'nin kurucu kurulundan biri, 78 olaylarından sonra 82 yılında 89'a kadar hapis yatmış. 2 sene de ertuğrul kürkçü ile birlikte. arada evde rakı sofrası kurup, melankolik dünyalarında kaybolurlar hala. annem de isviçreli. o zamanki yurtdışına solcu akımından dolayı tanışmışlar, sempati duymuş babama. ben doğduktan sonra evlenmişler ancak. politika ve rant düzeni benim hayatımdaki mutluluğu elimden alırken, aynı zamanda benim yaşamama sebep olan unsur olarak da kalmış hayatımda, garip. bense okulda, sosyal yaşamımda türkçe adam akıllı konuşamadığım, din diye bir şeyi evde duymayıp dışarıdaki dünyada görünce fazlasıyla karmaşıklığa, boşluğa düşmüşüm. anlamamışım, anlamayarak uzaklaşmışım insanlardan. rant kavgasının ister istemez yaşadığın düzende içine çekilirken, ailemin yaşadığı travmanın boşa olduğunu gördükçe onlara kızmışım, benle daha fazla ilgilenmedikleri her an içimde nefret beslemişim. bana belki de sosyo-kültürel yaşamla zerre alakası olmayan, belki de hepimizden çok özümseyen ahmet abi sempatik gelmiş, bir şeyler yapmaya değer gelmiş. ben bu kavgaların içinde her şeyip görüp bunları hissediyorken, o belki de hiçbirisini görmeyip benle aynı şeyleri hissettiği için. o yüzden ahmet abi hiçbir şey bilmiyorsa, ben de hiçbir şey bilmiyorum. beni de en güzel temsil edebilecek kişidir o halde.
    ···
   tümünü göster