1. 1.
    +1
    freud'un orijinal görüşleri klagib pgibanalitik kuramı oluşturur. kuramda zihnin yapısı, psişik öğeleri, kişiliğin gelişimi ve değişimi dinamik bir bakış açısından anlatılır.
    pgibanaliz genel olarak aşağıdaki hipotezlerden oluşur:
    i̇nsan gelişimi en iyi cinsel arzunun değişen nesneleri yoluyla anlaşılabilir.
    psişik sistem alışılmış olarak cinsel ve saldırgan istekleri baskılar ve bu istekler düşüncelerin bilinçdışı sistemlerinde saklanır.
    i̇stekler üstündeki bilinçdışı çatışmalar kendilerini rüyalarda, dil süçmelerinde ve diğer belirtilerde ifade eder.
    bilinçdışı çatışmalar nevrozun kaynağıdır.
    nevroz, pgibanaliz yoluyla bilinçdışı isteklerin ve bastırılmış olanın bilince geri getirilmesi ile tedavi edilebiliriz.

    bilinçdışı ile dürtülerin farkındalık dışında olduğu zihinsel işlevler bölümü kastedilir. pgibanalitik bilinçdışı, popüler bir kavram olan bilinçaltına benzer ama aynı değildir. pgibanaliz için, bilinçdışı bilinçte olmayan her şey değildir. örneğin, motor becerileri, istemdışı fizyolojik hareketler değil ancak bilinçli aktif düşüncedeki bastırılanlardır. ayrıca, önyargı gibi otomatik süreçlerin örnekleri ve şimdiki ilişkilerin üzerindeki geçmişin etkileri bilinçdışıdır.
    freud'a göre, pgibolojik bastırma yoluyla aklın ötesine taşınan kültür tarafından kabul edilmeyen düşünceler, arzular ve istekler, travmatik yaşantılar ve acı veren duyguların deposu bilindışıydı. ancak, içerik her zaman olumsuz olmak zorunda değildi. pgibanalitik bakış açısına göre, bilindışı sadece kendi etkileri ile farkedilebilen bir güçtü - kendini belirtilerle ifade ederdi.
    freud'un daha sonra geliştirdiği "yapısal teorisi"ne göre ego, süperego ve id zihnin bölümleridir. "i̇d" "ilkel arzuları" (cinsellik, saldırganlık, açlık vs.) saklayan, "süperego" içselleştirilmiş norm, ahlak ve tabuları kapsayan, ve "ego" bu iki bölümün arabulucusu ve kendilik duygusuna yol veren bölümdür

    id
    id, doğuştan vardır ve psişik enerjinin kaynağıdır. i̇lkel arzular; açlık, su, dışkılama, cinsellik ve ısınma, için temel güdüler i̇d'de saklıdır. freud, bu psişik enerjinin bebeğin doğuştan getirdiği biyolojik bir enerji olduğunu söyler. libido adını verdiği bu biyolojik enerji, bebeğin büyüyüp geliştiği süreçte psişik bir enerji haline gelir. kurama göre, bu süreç bebeğin bilinç düzeyinde değildir, bilinçdışı olarak gerçekleşir.
    i̇d, haz ilkesi (pleasure principle) ile hareket eder ve amaç bir an önce doyuma ulaşmaktır. amaca ulaşamamak ve bu yolda engellenmek gerginliğe neden olur ve bunu yenmek için gösterilecek çabayı körükler. freud'a göre, doyuma ulaşmak ve gerginliği azaltmak için bir yolu birincil süreç (primary process) düşüncedir. buna göre, istenilen ve arzu edilen şey düşlenerek doyuma ulaşılır.
    ego
    ego, i̇d'den sonra gelişen bir diğer yapıdır. bebeğin altıncı ayından itibaren i̇d'den kaynaklanarak gelişmeye başlayan ego, bilinci ve gerçekliği temsil eder. enerjisini i̇d'den alır ve aldığı bu enerjiye göre şekillenir. i̇d'in doyuma ulaşmak için kullandığı birincil süreç tarzı düşüncenin yerini ikincil süreç (secondary process) tarzı düşünceye bıraktığı yerdir. düşleyerek yaşamanın mümkün olmadığını söyleyen ego, devreye düşünme, karar verme ve planlama yetilerini sokar. i̇d'in sabırsızca doyum elde etme ve düşlemlerini daha gerçekçi yapıya dönüştüren ego, gerçeklik ilkesine (reality principle) göre çalışır.
    süperego
    id ve ego'dan sonra süperego yapısı oluşur. çocuk konuşmayı ve kültürü öğrenmeye başladıkça süperego'su gelişir. büyüme aşamalarının her birinde kültürü (babanın dilini), normları, sembolleri, kuralları, yasakları öğrenir ve içselleştirir. vicdani yapısı gelişen çocuk, çevresi tarafından kimi zaman onaylanır, kimi zaman onaylanmaz. bakıcıları tarafından kabul edilmeyen şeyleri farkeder ve onaylanmamaktan kaçınır. örneğin, bakıcıları tarafından onaylanmak için yatağını ıslatmamayı öğrenir ve bundan haz duyar.
    kişiliğin dinamiği
    klagib pgibianalize göre, bu üç ruhsal yapı çok karmaşık ilişkilerle ve sistematikle insan gelişimini belirler ve kişiliğini oluşturur. bu üç yapı sürekli olarak, birbirinden kaynaklanan ve birbiriyle etkileşen dinamik bir yapıdır(kişiliğin dinamiği). bu dinamik yapı, freud'un görüşlerini takip edenlerin ve geliştirenlerin kendilerini pgibodinamik kuramcılar olarak tanımlamalarını da yol açmıştır.
    breuer ile birlikte freud, histeri vakaları üzerinde yoğunlukla çalışmış ve kurdıbını geliştirmiştir. hastalarından edindiği bilgiler doğrultusunda, freud farkında olunmayan bilinçdışı gelişen ve etkileşen güçlerin olduğu varsayımını kabul etmiştir. bu durumda, i̇d ve süperego'nun çalışmaları bilinç düzeyindedir ve kişi bu etkileşimin farkında değildir. ego, birincil düzeyde biliçlidir ve biliçdışı gerçekleşen savunma mekanizmaları ile kişiyi yoğun kaygı ve çatışmadan korur.

    etkileri

    pgibanalizden etkilenmiş olan pgibanalist ve teorisyenler, filozof ve yazınsal eleştirmenler: alfred adler, karl abraham, franz alexander, lou andreas-salomé, jacob arlow, michael balint, therese benedek, john benjamin, bruno bettelheim, edward bibring wilfred bion, john bowlby, charles brenner, abraham a. brill, ruth mack brunswick, helene deutsch, françoise dolto, kurt r. eissler, erik erikson, ronald fairbairn, pierre fédida, otto fenichel, sandor ferenczi, anna freud, sigmund freud, erich fromm, frieda fromm-reichmann, merton gill, andre green, ralph r. greenson heinz hartmann, edith jacobson, ernest jones, carl jung, otto kernberg, paulina kernberg, melanie klein, heinz kohut, g. stanley hall, paula heimann, karen horney, luce irigaray, susan s. isaacs, julia kristeva, jacques lacan, jean laplanche, bertram d. lewin, hans loewald, rudolf loewenstein, margaret mahler, adolf meyer, donald meltzer, karl menninger, stephen a. mitchell, sandor rado, otto rank, theodor reik, joan riviere, herbert rosenfeld, david rapaport, harold f searles, hanna segal, roy schafer, melitta schmideberg, sabina spielrein, rene spitz, daniel n. stern, robert j stoller, harry stack sullivan, neville symington, viktor tausk, frances tustin, vamık volkan, donald winnicott, ve s
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster