1. 1.
    +5 -1
    Bundan bir kaç yıl önce "mahalle baskısı" adı altında "iran" yakıştırması yapılan ülkemiz ve ülkeyi yönetenlerin "iran" yakıştırmasını tepki ile karşılaması ve bu kişilerin bugün sansÜr uygulamasında iranı referans göstermesi ne yaman bir çelişkidir aslında.

    Çocuklarımızı korumak adı altında bize uygulanan yaptirimların çerçevesinde kısıtlanan özgürlüklerin koruma amaçlı değil köleleştirme zihniyeti ve otoriter rejim sürebilme ihtiyacından oluştuğunu düşünüyorum. Nitekim öyle olmasaydı bu kadar insan aynı anda tepki gösteremezdi.
    Artık şunu anlayın; bizim amacımız bahsi geçen ve geçebilecek olan partilerin oy kaybetmesini sağlamak değil. Partizan da değiliz. Kısacası, amacımız siyaset değil.

    Bizlere yıllarca osmanli hükümetinin küffar icadı olarak kabul ettiği “çağın gereksinimlerini” yasakladığını ve bu yüzden münasır medeniyetlerden geri kaldığını anlattınız ama şimdi çağımızın en büyük bilgi kaynağı ve her geçen gün gelişen interneti sansür ile kısıtlayan da sizlersiniz. Çelişkiler silsilesi…

    Aslında john howard lawson’ın sansür tanımı her şeyi özetliyor. ”söz özgürlüğü ile düşüncelere zincir vurma çabası arasındaki savaş halk ile bir azınlığın halktan korkan bir azınlıgın arasındaki savaştır ” Varın siz düşünün bu sözlerin ne anlama geldiğini ve unutmayın halk her zaman halkı yönetenlerden üstündür.

    Gelelim ii. Abdülhamid dönemine. o zaman ile bu zaman arasındaki farkı göz önünde bulundurarak bazı çelişkiler bulabiliriz. Zira “ülkenin morali bozulur” gerekçesi ile hava durumu vermeyen yönetim ile ağır sansürlerin hedefini internet ağı ilan eden zihniyet arasındaki farkı açıklamak güç. Neydi sloganımız? Tabii ya “gelişmekte olan türkiye” diyorduk değil mi? Ah şu çelişkiler yok mu…

    matbuat kanununu okursanız eğer ne demek istediğimi anlayabilirsiniz. Özellikle 50. Madde dikkat çeker. Bu madde hükümete yayın organlarını kapatma yetkisi tanıyan bir maddedir. Size de tanıdık geldi mi? Çok ileri demokratikiz biz değil mi panpa?

    Eskilere gittik geri dönmeyelim o zaman..
    Mc kinley öldüğünde şarbondan öldü denmesi ya da yanlış hatırlamıyorsam sırp kraliyet ailesinin hazımsızlıktan öldüğü haberlerini yapan gazeteciler de zeki insanlardır en azından bu haberlerin bize komik geldiği gibi onlara da komik gelmesi işten bile değildir ama şu sansür yok mu insanları bazen “salak” konumuna da sokmuyor değil hani.

    Her şey iyi güzel de farklı yollarla yasakları delen insanlara suç duyurusunda bulunulması konusu hiç hoşuma gitmedi. Madem korumak amacın ve sen uyarını yapmışsın girersen karşına “öcü” çıkar diye. Daha niye kasıyorsun milleti. Suçlu muamelesi de neymiş öyle. Bunları bile bile giriyorsa şahsın sorunudur bu. Hani özgür irademiz vardı bizim. Noldu ona? Size diyorum aloo…

    internete Fransız kalmak bu olsa gerek..
    Bunlar ileri demokrasi (!) için gerekli.

    "Eşeği saldım çayıra
    Otlaya karnın doyura
    Gördüğü düşü hayra
    Yoranın da avradını

    Münkir münafıkın soyu
    Yıktı harap etti köyü
    Mezarına bir tas suyu
    Dökenin de avradını"

    (bkz: cem karaca)

    konudan fazla uzaklaşmayalım.

    Ne diyorduk?
    Özgürlük
    Oldu o zaman. özelse biz çıkalım…

    yazana değil yazdırana sövüyoruz ve hakkımızı aramak için 22 ağustos 2011 sansürü için aihm ye gidiyoruz

    el edid: komiklik yapmaya çalışıp özet geç bin falan demeyin amk okumuyorsan okuma
    ···
   tümünü göster