1. 1.
    +4 -3
    Hülya Avşar

    Biyografi:
    10 Ekim 1963 Edremit doğumlu. Baba Celal Avşar. Anne Emral Avşar. Memur bir ailenin en büyük çocuğu. Hülya Avşar'dan bir yıl sonra ilk kız kardeşi Leyla Avşar, on dört yıl sonra da ikinci kız kardeşi Helin Avşar dünyaya gelmiştir. Anne tarafı Balıkesir, Havran, Ayvalık kısımlarına yerleşmiş bir aile. Baba Celal Avşar, memuriyetinden dolayı, Emral Avşar ile evlendikten sonra bir süre Edremit’te bulunmuşlar ve Hülya Avşar'da Edremit’te doğmuştur.
    ilkokul'un bir kısmını Ayvalık’ta okuduktan sonra Baba Celal Avşar'ın işi dolayısı ile Ankara’ya taşınmışlardır. Baba Emlak Bankası’nda çalışmaya başlamıştır. Hülya Avşar ilkokulu Ankara’da bitirmiş ardından ortaokulu ve liseyi Cumhuriyet Lisesi’nde okumuştur.

    1982’de Mehmet Tecirli adlı bir mühendislik ögrencisiyle evlenen, ancak evliliği kısa süren Avşar, 1983 yılında boşanma kararı aldı. Bu kararın ardından istanbul Kanatlarımın Altında'a taşınan ve katıldığı, "Bulvar Gazetesi" tarafından düzenlenen "Kâinat Güzellik Yarışması"nda birincilik alan, ancak yarışmanın ertesi günü, yaptığı evliliği ve boşanması bir gazetede yer alınca, kurallara aykırı olduğu gerekçesiyle tacı geri alınan Avşar, "Taçsız Kraliçe" olarak anılmaya başlanmış ve çeşitli reklam filmlerinde boy göstermeye başlamıştır.

    Kısa sürede televizyon dünyasına adım atan Avşar’ın ilk oyunculuk deneyimi, Namık Kemal'in "intibah" adlı romanından televizyona uyarlanan 1982 yapımı “intibah" tır. TRT'de yayınlanan bu dizide “Dilaşup” karakterini canlandıran Avşar, başrolü Selçuk Özer ile paylaşmıştır.

    Oyunculuğu ile büyük beğeni toplayan Hülya Avşar, yaşamında dönüm noktası olan 1983 yılında yapımcı Kadri Yurdatap’ın vesilesi ile ilk sinema filmi, Fikret Hakan ve Salih Güney ile başrolünü paylaştığı "Haram" filmi olmuştur. Oyunculuktaki başarısını sinemada da kanıtlayan Avşar büyük beğeni toplamıştır.

    Kadri Yurdatap “Ben keşvetmeseydim başkası keşfederdi. Sinema yapmasaydı başka bir alanda muhakkak Hülya Avşar olurdu” sözleri onu günümüzde hâlâ doğruluyor.

    Sinemada ki büyük başarısından sonra, 1984 yılında Kenan Kalav'la başrolü paylaştığı ikinci filmi "Tutku"da oynayan Avşar, 1985’te, "Tele Kızlar"da Tarık Akan ile birlikte oynadı. Aynı yıl Tolga Savacı ile "Sekreter"i ve ibrahim Tatlıses ile de "Mavi Mavi"yi çeviren Avşar, 1986 yılında Hakan Balamir'le başrolü paylaştığı "Üç Halka 25", Aytaç Arman'la oynadığı "Fatmagül'ün Suçu Ne" gibi filmlerin yanı sıra, "Kısrak", "Alın Yazım", "Dağlı Güvercin" ve "Sevda Ateşi" gibi filmlerde de rol aldı.

    1987 yılında "Alamancının Karısı" ve "Bir Kırık Bebek" çektiği filmlerin ardından, 1989 yılında, Sinema Yazarları Derneği’nin düzenlediği yarışmada "En iyi Kadın Oyuncu" seçilen, "Fazilet" ve "Öğretmen Zeynep" filmlerinde rol alan Avşar, 1990’da başrolü Yaman Okay ile paylaştığı "Benim Sinemalarım"daki rolüyle, "9. Uluslararası Tahran Film Festivali"nde Jüri Özel Ödülü aldı.

    Aynı yıl çevirdiği "Hasan Boğuldu"da Yalçın Dümer'le başrolü oynayan Avşar, Sinan Çetin'in yönetmenliğini yaptığı ve Cem Özer'le başrolü paylaştığı, 1993 yapımı "Berlin in Berlin" filmdeki rolüyle Uluslararası Moskova Film Festivali'nde "En iyi Kadın Oyuncu" ödülünü alarak, yurt dışında düzenlenen bir festivalde ödül alan ilk ve tek Türk kadın sinema sanatçısı oldu. Bu filmiyle, Kültür Bakınlığı'ndan Sinema Başarı Ödülü, ve Sinema Yazarları Derneği'nden "en iyi 5. film" ödülünün de sahibi olan ve 1995 yılında Mehmet Aslantuğ ile, evlilik ve aşk ilişkilerinde mutlu olamayan bir kadının öyküsünün işlendiği, "Bir Kadının Anatomisi" adlı filmde oynayan Avşar, Tomris Giritlioğlu'nun yönettiği, 1999 yapımı "Salkım Hanım'ın Taneleri" filminde büyük beğeni topladı.

    Çektiği filmlerle şöhretin basamaklarını hızla tırmanan ancak bununla yetinmeyen Avşar, 1986'da yoğun istek üzerine Almanya'da verdiği ilk konserinin ardından aldığı şan eğitimi ile şarkıcılığa ve program sunuculuğuna da başladı.1980’lerin sonunda müzik hayatına adım atan Avşar, assolist olarak sahnelerde yerini aldı. Müzik eğitimi aldıktan sonra yurtiçi ve yurtdışı konserleri veren Avşar, 1988 yılında çıkardığı "Herşey Gönlünce Olsun" albümünün ardından, 1990’da "Hatırlarmısın", 1991’de "Hülya Gibi", 1993’te "Dost Musun Düşman Mı", 1995’te "Yarası Saklım", 1999’da "Hayat Böyle", 2000’de "Sevdim", 2002’de de, "Aşıklar Delidir" adlı albümü çıkarttı. 13 Kasım 2009'da son albümü "Kişiye Özel"i Seyhan Müzik etiketiyle piyasaya çıkarmıştır. Dokuz albüme imzasını atan Avşar, 2000 yılında, Kral TV tarafından düzenlenen "Yılın Müzik Ödülleri"nde, "En iyi Kadın şarkıcı ödülünün sahibi oldu. Barış Manço’nun anısına hazırlanan karışık albümde, Zalim Sultan’ı okudu.

    90’lı yılların başında, bir sene kadar "Günaydın Gazetesi"nde köşe yazarlığı yaptıktan sonra, tekrar televizyona geçiş yapan ve 1993 yılında, "Sevginin Gücü" dizisinde oynamasının ardından, 1995’de "Süper Yıldız", 1998’de "Ah Bir Zengin Olsam", 2000’de de, "Savunma" dizisinde rol aldı. 2004 senesinde, "Zümrüt" ve "Kadın isterse" dizilerinde oynayan Avşar, 2005'te büyük beğeni toplayan "Kadın Severse"’nin yanı sıra, "Anadolu Kaplanı" dizisinde de konuk oyuncu olarak rol aldı.

    Yönetmenliğini, Birkan Uz ve Uğur Aksay’ın yaptığı ve Medyapım tarafından, Talk Şov formatında yayınlanan “Hülya Avşar Şov”, Türkiye'de ilk defa Uğur Aksay tarafından uygulanan, 16/9 mm sinematografik formatta, dijital reji ile çekilen Şov programı olma özelliğini taşımaktadır. Program, aldığı reytingler ve Hülya Avşar’ın keyifli sunumu ile on iki sezon ekranlardaki yerini korumuştur. Medyapımla özdeşleşen Hülya Avşar Şov, ANS'ye transfer olduktan bir yıl sonra sonlandırılmıştır.

    Müzik, sinema, televizyon çalışmalarının ardından Aralık 2000 de kendi adını taşıyan "HÜLYA" moda, magazin dergisi'ni çıkarmaya başlayan ve ilk tiyatro deneyimini, 2002 yılında, Mazlum Kiper’in yönettiği, "Bugün Benim Doğum Günüm" adlı tek kişilik oyununda yaşayan Avşar, Nisan 2003’te, ilk kitabı "Mavi Yansıma"yı elektronik ortamda yayınladı. Daha sonra, "O Bir Marka" ve "Mavi Kelebeğin Savaş Dansı" gibi kitaplarada imzasını attı.

    Ağırlıklı olarak spor dallarından tenise zaman ayıran, vakıf ve derneklere büyük ilgisi olan Avşar, Ajans Press'in 953 ulusal, bölgesel ve yerel yayında, 2005 yılının ilk 5 ayını mercek altına aldığı araştırmasında, hakkında çıkan tam 1940 haber ile birinci sırada yer aldı.

    AC Nielsen’in, "Marka olduğuna inandığınız sanatçı" sorusuna, ankete katılanların yüzde 40'ı 'Marka olmuş sanatçı yok' cevabını verdi. Halkın yarısı marka olmuş bir sanatçı olmadığına inanırken, diğer yarısı ise Hülya Avşar'ı "En Marka Sanatçı" olarak seçti. Avşar, yüzde 15.8 ile ilk sırada yer aldı. Hülya Avşar, 2005 yılında katıldığı MARKA Konferansı’nda “Ben bir markayım” açıklamasıyla kişisel markalar konusunu gündeme taşımıştı.
    2009 yılında 10.’sunun düzenlediği "MARKA Konferansı"nda Avşar üçüncü ödülünü aldı.

    Avşar, Mehmet Tecirli’nin ardından ikinci evliliğini, Ağustos 1997’de, işadamı Kaya Çilingiroğlu ile Paris'te yaptı. 2005 yılında, Kadıköy 3. Aile Mahkemesi'nde yapılan duruşma sonunda, boşanan, Hülya Avşar Kaya Çilingiroğlu çifitinin, ayrılığın ardından velayeti Avşar'a verilen, 15 Ocak 1998 doğumlu, Zehra adında bir kız çocukları vardır.

    2007 yılında “Hülya Avşar Stüdosu” adı altında farklı bir tartışma programı ile televizyon izleyicisinin karşısına çıkan Avşar, büyük beğeni toplamış, konu aldığı konu ve konuklarıyla Türkiye gündemine oturmuştur. Daha sonra aynı formatı 2009 yılında “Hülya Avşar Soruyor” adı altında yapan Avşar başarılı bir sezondan sonra progrdıbını sonlandırmıştır.

    2008 yılında "Antalya Film Festivali" açılış galası "Konyaaltı Açık Hava Tiyatrosu'nda", sinemada 25. yılını kutlayan Hülya Avşar "Sinema Başarı Ödülü"nün sahibi oldu.

    Mahmut Özden’in yapımcılığını üstelndiği ve "istanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti" Ajansı tarafından desteklenen, Mahmut Fazıl Coşkun’un genel yönetmenliğini yaptığı “8 Ülke, 8 Yönetmen ve Sinan” belgesel filminde yer alan Avşar, " Hürrem Sultan" karakterini canlandırmıştır. (2011)

    Orhan Kemal'in önemli eserlerinden olan 72. Koğuş'un, Sasin Film yapımcılığıyla Ayfer Tunç'un kalemiyle sinema uyarlaması 4 Mart 2011'de sinema izleyicisiyle beyazperdede buluşacak. "Fatma" Karakterini canlandıran Avşar boşrolleri, Songül Öden, Kerem Alışık, Yavuz Bingöl gibi isimlerle paylaşıyor.(2011)

    Uzun bir aranın ardından sevilen talk şov formatı ile Hülya Avşar TNT'de ekranlara dönüyor. Yeni progrdıbının adı "Hülya Avşar'la" olacak...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster