1. 1.
    +1
    ekşiden çaldım çok güzel anlatmış
    "
    "vatan" kavrdıbını içselleştirmiş olarak görev bölgene gidersin. vatan toprağıdır ama nedense herkes sana düşmandır.

    kimisi vatan için,
    kimisi yanında yürüyen ve artık annesinden daha önemli olan 6 ay önce tanıştığı adam için,
    kimisi babası yerine koyduğu senin için,
    kimisi de hiç bir sebep olmaksızın sadece zorunlu olduğu için orda olan bir grup gençle beraber,

    sadece senin ve seni öldürmek için orada bulunan bir kaç insan tarafından adım atılan dağların doruklarına çıkar, hiç bir canlının göremeyeceği güzellikte güneş doğumlarında, doğanın o güzelim sessizliğini binlerce mermi ile bozarsın.

    gencecik bedenlerin elinden kayıp gittiğini görürsün,

    bir hilal uğruna vurulup tertemiz alnından yatan o kutsal insanları, o güneş gibi insanın içini ısıtan gülümsemeye sahip gençlerin bir daha asla gülemeyecek bedenlerini kaldırıp helikoptere koyarsın,

    sonra eve dönersin,

    kimsenin umrunda değildir,

    ölenler onlar için sadece bir haberdir,

    bir an televizyonda görürler, internette iki tık yapıp geçerler,

    hadisenin şarkısı, giydiği yırtık kot, kasım aksoydan daha önemlidir,

    bağırma dersin yandaki adama, anlatamazsın ki bağırınca aklına "bacağım, bacağım" diye bağıran birinin aklına geldiğini,

    uyuyamazsın, uyusana diyen annene anlatamazsın uyumaya çalışırken gece birisinin uyduğun yere sürünerek yaklaşıp boğazını bıçakla kesip askerlerine el bombası atacağı düşüncesinin geldiğini,

    sonra bir gün uyuya kalırsın, anneciğin açılan üstünü örtmek için yanına yaklaşır sevgiyle, sende kalkıp kadıncağızın boğazından yakalayıp duvara çarparsın, "ateş, ateş, ateş baskın var " diye haykırırsın...

    doktor der ki: "travma sonrası stres sendromu"

    doktor sana şunu der ve hayat tekrar normale döner;

    "evladım, gitmeden önce yaşadığın hayat bir yanılsamaydı, saçma ve boş bir hayatın vardı. gittin, gördün ve gerçeği anladın, hayatın anldıbını bilen sensin. ne kadar boş şeylerle uğraştığımızı, ne kadar boş şeylere önem verdiğimizi, insan hayatının o kısacık süresinin nasıl boşa harcandığını ve güzel anların, gençliğin kıymetini en iyi bilen sensin artık. şimdi aydınlanmış bir insan olarak tekrar bu aptal hayata ayak uydurmaya çalışıyorsun, tek tavsiyem olayları olduğu gibi al, değiştiremeyeceğin şeyleri kabul etme gücüne sahip olmanı dilerim, şunu unutma hiç kimse seni anlamayacak çünkü hiç kimse orada değildi"

    içinden "ulan, ben kato dağına çıkıp inmişim ne stresi ne sendromu" demek gelir ama yapacak birşey yoktur.
    (guadacanal, 27.01.2009 15:28 ~ 28.01.2009 09:44)
    #15211516 paylaş şikayet et "
    ···
   tümünü göster