1. 1.
    +2
    sene 2003 kasım ayının herhangi bir salı günü okuldan sonra dersanedeki haftaiçi etüdüne gitmiştim. haftasonu öss hazırlık öğrencisi olmamdan mütevellit pek fazla tanıdığım kişi yoktu. yalnız başıma kantinin bi köşesine oturmuş etüd saatini beklerken geometri ödevimi de yapayım dedim.

    1 saat kadar etrafıma bakmadan inek gibi ödeve gömülmüştüm neden sonra başımı sağa çevirdiğimde göz göze geldik. bana bakıyordu. bakışlarından uzun süredir beni kestiğini anlamıştım. kalemi bırakıp sağ elimle saçlarımı kaşır gibi yaptım ve gülümsedim. bu daveti bekliyormuş gibi kalktı ve bana doğru geldi. yedi sekiz adımlık mesafeden gelirken sanki bir ömür gibi uzun gelmişti bu süre bana.

    - merhaba oturabilir miyim yanına. dedi.
    + eheh tabi.
    - ben ayşenur. dedi
    + memnun oldum ben de kademinay
    - 20 dakikadır seni izliyorum ne çalışıyorsun?
    + şey geometri. bilirsin işte üçgen filan
    - ya benim geometrim hep kötüydü bi türlü beceremedim :(

    o an hayatımın dönüm noktası olabilirdi. masanın üzerinde duran elini tutup kahverengi gözlerine baktım:

    + ben sana anlatabilirim. hem 1 saat var bugün açıları anlatırım. başka zaman da üçgen, dörtgen gideriz işte
    - gerçekten mi ahah. tamam dedi.

    anlamsızca bakıyordum. elimden tutup koridorun ucundaki boş bir sınıfa zütürdü. başbaşaydık. ben güven-derin geometriyi açmıştım ki kapattı. tam konuşacakken işaret parmağıyla dudaklarıma dokunup sus işareti yaptı. bir eliyle yüzümü okşarken diğer eli yavaş yavaş kamışıma doğru iniyordu, bense gözlerimi kapatmış, taş gibi göğüslerini okşuyordum. nefes alış-verişlerimiz birbirine karışmıştı. taş gibi sertleşmiş yannanımı avuçluyordu. bense kendimden geçmişcesine anlamsız sesler çıkarıyor adeta bir öküz gibi böğürüyordum. o an elini fermuarıma attı. tam açmıştı ki haykırarak, kendimden geçerek boşaldım. yüzüme acıyarak baktı ve sen liselisin dedi ve gitti. bense ardından bakarken o an zevkten mi utançtan mı öleceğime karar veremedim :(
    ···
   tümünü göster