bir asosyalin aşk hikayesi

chapter - 37

facebooku kapadıktan sonra 2 gün ne mesajlaştık, ne konuştuk. her zamanki gibi sabah kalkar kalkmaz mutfaktan kola doldurup, cod oynuyordum. oyunun en heyecanlı yerinde telefon çaldı. tahmin ettiğiniz gibi arayan simgeydi beyler. facebooktaki tartışma yüzünden üzgün olduğunu ve buluşmak istediğini söyledi. yanında bir arkadaşı (gamze) daha gelecekti. sen tek gelsen de olur, ikinci bir harun vakası yaşamayalım dedi. teklifini hemen kabul ettim beyler. hemen duş aldım, levis kotumu, lacoste tişörtümü ve adidas süperstar ayakkabılarımı giydim. aynaya baktığımda çok şık olduğumu görmüştüm. neyse... motora atladım ve simgeyle her zaman buluştuğumuz yere (hani şu ikinci sınıf kahvehanelere benzeyen yer) gittim. şaşırtıcı bir şekilde kızlar buluşma saatinden önce gelmişti. selam verdim, simge ve arkadaşı gamzeyle yanaktan öpüşerek merhabalaştık. bu arada gamze'nin de vücudu en az simge kadar güzeldi beyler: simsiyah uzun saçlar, dar ve kavisli bir züt, uzun ve muntazam bacaklar ve en önemlisi de sütyeninden taşmış diri memeleri... böyle iki güzel kız önünüzde olsa ne düşünürsünüz beyler? o iki kızla beraber threesome yapmak istemez misiniz? millet çirkin ve şişman kızları bile eve atamazken, ben 2 afetle aynı masada oturuyordum. gecelerin ilerleyen saatlerinde (alkolun de yardımıyla) bu iki kızı yatağa atma ihtimal vardı. yeter ki kendime güveneyim, yeter ki saçma salak bir yanlış yapmayım. neyse 3 kişi okeye dönüyorduk. bu arada beyler size anlatmadım ama ben de acayip hırs var. hep kazanmak isterim. cod da bile, ölünce kafayı yiyorum masayı falan tekmeliyorum. işte o lanet hırsım beni bu oyunda da tetikledi ve taş çaldım. yılların kahvede takılan simgesi hemen yakaladı beni... işte o saçma sapan hatalardan birini yapmıştım... yenilsem yenileyim ne olacaktı ki dıbına koyim. gibicem bu hırs duygusunu ya.