1. 1.
    0
    Musa'nın asasını mı? Söyle. Süleyman'ın mührünü mü? Semiramis'in bahçelerini mi? iskender'in aynasını mı? Cem'in cdıbını mı? Kayser'in nam ü şanını mı? Karun'un hazinelerini mi? Söyle, söyle! -istemem bana, cananı verin! Canan ki Musa'nın asasından daha mucizelidir. Süleyman'ın mühründen daha hükümlüdür; canan ki Semiramis'in bahçelerinden daha ferahlıdır, sinesi iskender'in aynasından daha cilalıdır, ağzı Cem'in camından daha baş döndürücüdür; saçları ve rengi Kayser'in namından, Karun'un hazinelerinden daha değerlidir. istemem bana cananı verin... Onsuz Musa'nın asasını neyleyim; mademki yar gecmeyecek denizlerde yollar açmışım neye yarar? Süleyman'ın mührünü neyleyim? Havada uçan kuştan, yerde sürünen zahifeye kadar emre ram olan bütün malukat içinde yalnız o asidir. Mademki dinlemeyecek, mührümü hangi fermanımın altına basacağım? Mademki onsuz her yer bana zindandır, Semiramis'in bahçeleri olmuş, Ninova'nın sarayları olmuş, bu avare gönül hangi gülde karar kılar? Bu yanan baş hangi mermerde serinlik bulur? Hiçbirini onun bir parmağına değişmem, iskender'in aynasından onun kaş çatışını ve dudak büküşünü görmeyeceksem; Cem'in camında onun kokusundan bir şemme duymayacaksam ah neyleyim... Hepsi sizin olsun! Bana cananı verin... Onu görmeyenler, onu bilmeyenler dünyaya neye geldiler? Ne yapmak için? Ve ne bekliyorlar? Ey yar! Seni görmeyenleri ben görmüyorum; seni bilmeyenleri ben bilmiyorum, henüz doğan çocuktan, ölüm döşeğine uzanmış ihtiyara kadar bütün insanların gözünde hep senin aksini arıyorum. Hilkatın sırrı sen değil misin? Yüz bin seneden beri her gün şarktan garba giden bu yıldızlar hep senin yoluna revan değil midirler? Yüzlerce milyon seneden beri ay hep senin için, güneş hep senin için çıkmıyor mu?...

    özet : okumayın lan gidiyorum zaten
    ···
   tümünü göster