1. 1.
    +102 -16
    öncelikle bu yazıyı sakince okumanızı istiyorum, özet geçmeyeceğim.

    daha önce çok yazıldı çizildi zaten ama bir de ben değerlendirmek ve hala "fenerasyon", "adalet yerini buldu" diyen gib kafalıların artık şu fener-galatasaray-trabzon bilmem ne muhabbetlerinden sıyrılıp gerçekleri görmesine yardımcı olmak istedim.

    şimdi, iyi dinleyin,

    bu soruşturmanın başındaki adamlar ile, generalleri, gazetecileri, yazarları, çizerleri, "erkegenekon" ve "balyoz" ayağına içeri atan ve hala ortaya somut delil koyamayan adamlar, aynı.

    takdir edersiniz ki biz güya aydın kesim, o zaman epey zütümüzü yırtmış ve "bu demokrasiye darbedir" "rejimi tehdit ediyorlar" falan diye bir sürü yaygara çıkarmışızdır. bu noktada hiç birimizin etnik kimliği, dini, tuttuğu takım filan fark etmedi değil mi? tek yumruk olup bu işin başındakileri eleştirdik, hukuksuzlukla suçladık.

    şimdi sıra fenerbahçeye geldi,ama malesef bu kez taraftarlık bilinciyle gözleri körelen bazı huur çocukları, ülkenin şike ayağına gibilmekte olduğunun farkına varmakta güçlük çekiyor, anlatayım:
    o fenerbahçe ki, başkanı bu soruşturmaların başlamasında 3 gün önce klübün resmi dergisinde "fenerbahçe cumhuriyetin yıkılmayan tek kalesidir" diye bir yazı yazmış,

    o fenerbahçe başkanı ki; adı lazım değil, üst düzey siyasetçilerimizden birinin yakınına karşı, şimdi kendisi gibi içerde olan serdar adalı ile beraber bir ihale kazanmış. hani şu 4 milyar doları bulduğu söylenen nato ihalesi. kendisine üst kademeden "bu ihaleye girme" baskısına ve zıtlaşmalara rağmen bu ihaleye girerek onu kazanmayı bilmiş.

    şimdi o fenerbahçe başkanı, "örgütlü suçlar" kapsamında, soruşturma gizliliği adı altında, kendini savunması bile izin verilmeden içeride yatmakta.

    bilmeyen binler için açıklayayım, eğer birini örgütlü suçlar kapsamında yargılarsanız, soruşturma gizliği denen gibko şey devreye girer ve (sözde delillerin karartılmasını önlemek için) herhangi bir kuruma ya da kişiye, hatta zanlının avukatlarına dahi elde olduğu iddia edilen deliller gösterilmez.

    fenerbahçe kurumu ve yöneticileri, şike yapmakla suçlanıyor ama yasadaki boşluk ve savcıların işgüzarlığı nedeniyle "örgüt kurarak suç işleme" adı altında yargılanıyor. böylece olay neredeyse kata külleye, oldu bittiye getirilmeye çalışılmakta.

    şimdi bu andan sonra olanları madde madde yazayım, bakın muhteşem adalet sistemimiz ve harikulade basınımız neler neler başarmış;

    • gizli olduğu söylenen soruşturma kapsamında, öncesinde bırakın zanlı avukatları ve zanlının kendisini, konuyla bizzat ilgili olan tff ye bile deliller sunulmazken, aziz yıldırımın profil fotoğraflarına (hani şu filmlerde olur ya, önden yandan) ve sözde konuşma metinlerine varıncaya kadar her türlü incik boncuk medyaya sızdırıldı..

    • aziz yıldırımın gözaltına alınma görüntüleriyle, onunla hiç alakası olmayan, kasalardan silahların filan çıkarıldığı videolar peş peşpeşe montajla gösterilerek olayların yanlış yorumlanmasına yol açıldı..

    • spor yazarlarına tetikçilik yaptırıldı, sivas kalecisi korcan için "fenerbahçe, kız kardeşine araba almış" diye yazıldı, ama korcan ın kız kardeşi yok beyler..

    • istanbul belediyespor maçında (ccc bozbaykuşlar ccc) şike nedeniyle gözaltına alınan iskender in "zaten o maçta kötü performans gösterdiği" yazıldı, aq iskender o maçta kadroda yok...

    • emenike, mehmet yılmaz gibi isimler, elleri arkadan kelepçeli vaziyette, sanki 15 kişinin katili gibi adliyeye getirildiler, serbest kaldılar... hani bu adamların yok yere kırılan onurları? içine sıçılan kariyerleri?

    • savcı bey bu soruşturmayı açtıktan 1 hafta sonra tatile çıkıyor, rahata bak...

    • 3 temmuz açılan soruşturma, aradan bir buçuk aydan uzun süre geçmiş olmasına rağmen halaaaa soruşturma aşamasında, iddaname bile hazır değil. e kardeşim maden sen bu kadar hazırlıksızsın, o zaman neden açtın, neye dayanarak açtın diye sormazlar mı adama??...

    • olayın sadece "fenerbahçeyi" hatta fenerbahçeyi de geçtim "aziz yıldırımı" bitirme operasyonu olarak algılanmaması için sağdan soldan, üç beş klüpten de göstermelik gözaltılar, göstermelik aramalar filan yapılıyor...

    • tff ye deliller geç ve ekgib gönderiliyor, oradaki yetkililerin kucağına adeta bomba bırakılıyor..

    • tff uefanın sözde baskısı nedeniyle, fenerbahçeyi, elinde hiç bir hukuki dayanak olmaksızın tamamen karambole olarak şampiyonlar liginden men ediyor.

    • daha önce, bırakın şike iddiasını, şike yaptığı ""kanıtlanmış"" olmasına rağmen porto ve milan gibi kulüpler, avrupa kupalarından men edilmediler, hatta bu klüpler liglerinde cezaya maruz kaldılar ama yine de avrupa hakları ellerinden alınmadı.

    dikkat edin, bizde, daha ortadan kanıtlanmış bir şey, hatta bir iddianame bile olmadan men cezası devreye girdi..

    evet beyler, yaşanan ve tem kelime ile "kepazelik" ile nitelendirebileceğim olaylar zinciri böyle işledi, basın çoktan yargıladı, polis vatandaşın aklını bulandırdı, kata külleyle, bin bir hileyle, "cumhuriyetin son kalesi"ni de çökertmeyi hemen hemen başardılar.

    tabi bunda en büyük yardımcıların biri de hiç kuşkusuz, hala takım zihniyetinden sıyrılamamış olan gib kafalı medya maymunları ve rakip taraftarların olduğunu söylemekte yarar var.

    ama beyler, gün gelir devran döner, bir gün, bu adamların kuyruğuna siz de basarsınız, siz de önlerine bilerek ya da bilmeyerek tal koyarsınız, işte o gün sizi de giberler, örgüt diye içeri alıp şike diye yargılarlar.

    ne olduğunu bile anlayamasınız, son olarak yazımı şu ibretlik satırlarla bitiriyorum;

    ikinci dünya savaşı sırasında bir kilisede rahip olarak görev yapan pastör nie moeller şunları yazdı bir gece bütün olanlardan sonra:
    önce yahudiler için geldiler
    sesimi çıkarmadım –
    çünkü ben yahudi değildim
    sonra komünistler için geldiler
    sesimi çıkarmadım –
    çünkü ben komünist değildim
    sonra sendikacılar için geldiler
    sesimi çıkarmadım –
    çünkü ben sendikacı değildim
    sonra benim için geldiler
    ve artık ses çıkaracak kimse kalmamıştı..

    sözün kısası, feneri-trabzonu bırakın, ülkeye bakın, ""ayık olun"", zütümüzden gibiyorlar haberiniz yok...

    yıllar sonra gelen edit: yaa rakip takım taraftarı kardeşim, biz bunları yazarken bize gülüyor, küfrediyordun. o gün fenerbahçeye kast edenler, 15 temmuz gecesi tüm ülkeye kast edince muhtemelen sen de nihayet gerçekleri anladın.

    tüm bu yukarıda yazdıklarıma ek olarak, bugün, soruşturmayı yürüten gibiriya öz'ün firari, soruşturmanın medyadaki borazanı olan mehmet yalansu'nun ise tutuklu olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.

    ne demişler, "gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır."
    kendi yarattıkları yalan ve hıyanet denizinde boğuldular..
    ···
   tümünü göster