1. 101.
    +1
    marksistlere ve troçkistlere göre sscb sosyalist bir ülke değildi. sosyalist devrim 1920'lerin sonlarına doğru karşı devrim tarafından yenilgiye uğratıldı. o karşı devrimin lideri olan stalin'in savunduğu şey ise tek ülkede sosyalizmin mümkün olduğuydu.

    tek ülkede sosyalizmi hayal edilen gibi yaşamak istiyorsanız, dünya kapitalizminden daha fazla artı değer üretmeniz gerekir ki bu da daha çok emek sömürüsü yoluyla gerçekleştirilir. bunun uygulama örneği de sscb'deki toplama kampları, çalışma kampları, vs idi.

    sosyalizmin olması için kapitalizmin yıkılması gerekir. kapitalizm ve sosyalizm aynı anda beraber var olabilecek sistemler değildir. tarihsel diyalektik bunu doğrular ve kapitalizmi yenmenin birincil yolu da dünya sosyalist devrimini gerçekleştirmektir.

    bu devrim için karamsar olmaya gerek yok, devrimler placebo etkisi yaratırlar. arap devrimlerinde gördüğünüz gibi, 1920'lerde de avrupa'nın birçok yerinde devrim hareketleri, olmuştu. şu an ki dünyada kapitalizm için kilit ülkelerden birinde devrim olması bile sistemi kökünden yıkmaya elverişli bir ortam hazırlayabilir.

    troçkist akımdan gelen ama troçkinin ötesine de geçen düşünürler sscb'yi devlet kapitalisti bir ülke olarak bile betimlemişlerdir. dolayısı ile hiç olmamış bir sistemin eleştirisi yanlış temellerde canım panpam.

    gelelim durumu açıklamaya. panpa, doğrudan demokrasi olmadığı sürece sen yönetemezsin seni yönetirler. daha detaylı yönetim pratiği açıklaması için özelden mesajlaşırız ama yönetimin özgürleşmesi ve demokratikleşmesi şu an ki hayallerimizin ötesinde bana sorarsan.

    özet: red alert'teki tanya çok ciksiydi
    ···
   tümünü göster