1. 51.
    0
    Güneş olup açtım bu yaz, sonra koştum, saklandım dağların arkasına… Kendimi sevdim bu yaz, kendime kızdım, küstüm, konuşmadım, sonra dayanamadım, barıştım bu yaz. Aşkın kıyısından döndüm bu yaz. Sabretmeyi öğrendim… Yani öğrenmeye çalıştım diyebilirim. Hep aynı sınav, hep aynı sorular çıkınca insanın karşısına cevapları değiştirmesi gerektiğini anlıyor işte. Hepimizin bir kusuru varsa bu hayatta, hani törpülemezse ömrünü törpüleyecek bir tarafı; benimki de sabırsızlığım…

    Günlerin gecelerin nasıl geçtiğinin bi tarifi olmadı son haftalarda.Kah oradayım kah burada ama hepsinin ortak noktası sendin. Senle başlayan cümlelerimdin. Artık hep senle başlayan cümleler kuruyorum, sonra susuyorum bi müddet düşünüyorum, alicenin harikalar dünyasında rüyalara dalıyorum senle. Sonra kabuslarım oluyor sen diye uyandığım.Şimdi diyeceksin neden herşeye ben katıp hayatını devam ettiriyorsun? Aslında birsürü nedeni var ama nereden başlayacağım konusunda tereddütlerim var.Şimdi buradan anlatsam ne kadar derdime derman olabilirim hiçbir fikrim yok,ama iyiki bu sayfalar var kendimi anlatabildiğim, derdime ortak edebildiğim. Seni neden seviyorum;hani hayatta insan ilk defa birşeyi sonuna kadar ister ya,nasıl tarif etsem ki,hani ufak bi çocuk sokakta gördüğü balon satan satıcının peşinden gider balon alabilmek için, babasının anasının elbisesini çekiştirir onlara derdini anlatmaya çalışır,bi şekilde elde eder o balonu işte o çocuğun o balona tutkusu kadar sevmişim seni… bunun gibi nice örnekler verebilirim sana ama hepsinin kesiştiği yer yine senle başlayan cümleler. Düşünüyorum bak gecenin saat kaçı olmuş sanmaki sadece geceleri düşünüyorum seni, günün her saati içimdesin, dalıp dalıp gidiyorum bazı zamanlar sonra biri dürtüyor yada çimdik atıp uyandırıyor daldığım rüyadan beni. Sadece gördüğüm rüyalardan ibaret değilsin. Artık avcumun içi terlemiyor biliyormusun hani elini tuttuğumda derdin ya avcunun içi terlemiş deyip sonra sarılırdın bana, artık terlemiyor be avcumun içi, sonra gözlerimin içi gülmüyor hiç, sadece resimlerine baktığımda…Seni öylesine özledim ki;sabah uyandığımda hemen telefona bakıyorum acaba mesaj atmış mı, aramış mı diye sonra içimi bi hüzün kaplıyor beklediğim haber gelmeyince. Artık telefonumun çalmasını istemiyorum biliyormusun.Her çaldığında acaba senmi diye bakar oldum.Tek bikere çalsın telefonum istiyorum oda senden olsun.Eve gitmiyorum biliyormusun artık, gitsemde yatağımda yatmıyorum ya yerde yada salonda sen geliyorsun o bana dediğin “duvar tarafı benim ” deyişin geliyor aklıma, uyku sersemi gördüğün rüyalar geliyor, sayıklamaların geliyor aklıma özlüyorum be çok özlüyorum. Senleyken bi çırpıda geçen saatler şimdi geçmez oldu. Kendime hayret ediyorum biliyor musun? ben böyle şeyler yapabilecek insan değildim. Oturup satırlarca yazı yazıcak, yazdıktan sonra bilmem kaç defa okuyup düzeltmeler yapıcak kafiyeleri uydumu anlamlı mı diye tekrar tekrar okuyacak. Beni böyle biri yaptı gidişin, geceleri erkenden uyurdum ya hani artık uyuyamaz oldum. Yemekte yemiyorum pek yiyemiyorum. Hani derdin ya kilo al biraz diye kilo verdim dahada. gidişin birsürü şeyi değiştirdi hayatımda daha ne kadar değiştireceği şey var bilmiyorum üzülüyorum. Sonra içimde bi umut ışığı var ama nedendir bilmiyorum bekliyorum sadece o umudun ne zaman sevinç yumağına dönüşeceğini, seni beklerken gözümden düşen acı gözyaşlarının ne zaman sevinç gözyaşlarına dönüşeceğini o birazda olsa mutlu ediyor beni.Bak yine tüm kapılar sana çıktı yine senle başlayan cümleler kurdum günden güne içimdeki umutla.ve diyorumki aslında umut iyi birşeydir belkide en iyi şeydir ve iyi şeyler asla ölmez!!!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster