1. 1.
    +1 -4
    Jaguar, Kedigiller familyasından ve Panthera cinsinin dört büyük kedisinden biri olan bir Yeni Dünya memelisidir. Diğer üç büyük kedi, Eski Dünya’nın kaplan, aslan ve parstır. Kaplan ve aslandan sonra en büyük üçüncü kedi olan jaguar Batı Yarımküresinin en büyük ve en güçlü kedisi bulunmaktadır. Jaguar günümüzde Mekgiba’dan (bazen ABD’nin güneybatısında da görülebilir) Orta Amerika’ya ve Paraguay’ın güneyi ile kuzey Arjantin’e kadar dağılan bir alanda bulunmaktadır.
    Benekli kedi, fiziksel olarak daha çok parsa benzese de daha güçlü yapısı ile kaplana daha yakındır. Ormanlık araziden açık araziye kadar çeşitli alanlarda yaşar. Genel olarak su kenarlarında bulunur ve kaplanla birlikte yüzmekten hoşlanan kediler olarak dikkat çekerler.
    Jaguar genel olarak yalnız dolaşan, avını izleyip pusuya düşüren bir avcıdır ve avını seçerken fırsatçı davranır. Aynı zamanda ekosistemi dengelemek ve av türlerinin nüfuslarını kontrol altında tutmak konusunda önemli rol oynayan hem süper hem de kilittaşı avcıdır. Jaguar, diğer kedilere göre bile oldukça kuvvetli bir çeneye sahiptir. Kuvvetli çenesi sayesinde zırhlı sürüngenlerin kabuklarını deler ve memeliler arasında sıradışı olan bir öldürme yöntemi kullanır. Beyne ölümcül darbeyi indirmek için doğrudan avının kafatasını iki kulağının arasından ısırır.
    Jaguar güçlü kaslara sahip bir hayvandır. Vücut ölçüleri önemli değişiklikler gösterir. Ağırlığı genellikle 56–96 kilogram arasında dolaşsa da 131–151 kilogram gelen daha iri jaguarlarla (dişi aslan ve kaplanların ortalama ağırlığına erişir) 36 kilogram gelen daha küçük jaguarlar da kaydedilmiştir. Dişiler genelde erkeklerden %10–20 daha küçüktür. Kedinin boyu 1,62–1,83 metre arasında değişir ve bu boya kuyruk 75 santimetre daha ekler. Omuz yükseklikleri 67–76 santimetre arasındadır.
    Kedilerin çoğunluğu gibi, anne-yavru gruplarının dışında jaguar tek başına dolaşır. Erişkinler genelde kur yapmak ve çiftleşmek için biraraya gelir ve kendilerine geniş bölgeler ayırırlar. Dişilerin 25 ile 40 km2 lik bölgeleri birbirini kesebilir ama hayvanlar genellikle yüzyüze gelmekten kaçınır. Erkeklerin bölgeleri av ve yeterli alan durumuna göre yaklaşık iki katı yer kaplar ve birbirini kesmez. Pençe izleri, idrar ve dışkı bölgeyi belirlemek için kullanılır.
    Diğer büyük kediler gibi jaguar da kükreyebilir. Genellikle, bölge ve eş için rakiplerini uyarmak amacıyla kükrerler. Doğal yaşam yerlerinde bireyler arasında karşılıklı kükremeler gözlemlenmiştir. Kükremeleri tekrar eden bir öksürüğe benzer ve bazen miyavlama ile homurdanma sesleri de çıkarırlar. Çok nadir de olsa erkekler arasında çiftleşme nedeniyle kavga çıkabilir ama genellikle saldırgan davranışlarda bulunmadıkları gözlemlenmiştir. Çıkan kavgalarda anlaşmazlık konusu genellikle bölge hakimiyetidir. Bir erkeğin bölgesi içinde iki ya da üç dişinin bölgesi yer alır ama başka bir erkeğin girmesine tahammül edemezler.
    Jaguar genellikle gece hayvanı olarak tanımlanırsa da daha çok yarı karanlıkta (gündoğuşundan önce ve günbatışından sonra) aktiftir. Erkekler de dişiler de avlanır ama erkekler daha büyük bölgede olduklarından her gün daha çok yol katederler. Av olduğu takdirde jaguar gündüzleri de avlanabilir. Zamanının %50-60’ını aktif olarak geçiren jaguar oldukça enerjik bir kedidir. [27] Bulunması zor olan jaguarın doğal yaşam alanlarına kolay erişilemediğinden, gözlemlenmesi oldukça zor bir hayvandır.
    Tüm kediler gibi jaguar yalnızca et ile beslenen bir etçildir. Fırsatçı bir avcıdır ve 85’e yakın türü avlar. Jaguar büyük avları tercih eder ve geyik, tapir, pekari, köpek ve kaymanları bile avlar. Ancak kedi, kurbağa, fare, kuş, balık, ve evcil hayvan gibi yakalayabildiği her türlü hayvanı yiyebilir.
    Jaguar Panthera cinsinde yaygın olan derin ısırık ve boğma tekniğini kullansa da kediler arasında istisna teşkil eden kendine has bir öldürme yöntemini tercih ederek, köpekdişleriyle avının kulakları arasından şakak kemiklerini ısırarak doğrudan beynini deler. Emmons (1987) bu tekniğin Pleistocene dönemin sonunda türlerin yokolması ve jaguarların temel avlarının kaplumbağa olması nedeniyle kaplumbağa kabuklarını kırarak açabilmek için bir uyum sağlama olduğunu önermiştir. Kafatası ısırığını memeliler için uygulayan jaguar, cayman gibi avlarda ise arkaya sıçrayarak omuriliğine zarar verdiği avını hareketsizleştirir. Kaplumbağa kabuğunu kırabilecek güçte olsa da, kabuğun içindeki etleri sıyırarak da yiyebilir. Köpek gibi avlarda ise kafatasını kırabilecek bir pençe darbesi yeterli olur.
    Jaguar eğer sürek avındaysa, avını izleyip pusuya düşürür. Orman patikalarında yavaşça dolanarak pusuya düşürmeden ve saldırmadan önce avını dinler ve izler. Jaguar saklandığı yerden ve genelde hedefinin ölü noktasından çevik bir sıçrayışla saldırır. Türün pusu yetenekleri, hem yerliler hem de saha araştırmacıları tarafından hayvanlar dünyasında eşine pek rastlanmayan bir yetenek olarak görülür. Pusu yeteneği büyük bir ihtimalle çok farklı ortamlarda süper avcı olmanın geliştirdiği bir yetenektir. Pusuda avın arkasından suya sıçramak da yer alır. Yüzerlerken çok rahat bir şekilde avlarını öldürebilirler. Öyle kuvvetlidirler ki genç bir inek ölüsünü dahi bir ağacın üzerine çıkarabilirler.
    Avını öldürdükten sonra cesedini çalılığa ya da gözden uzak başka bir noktaya taşır. Avını karnından değil de boyun ve göğsünden yemeye başlar. Kalp ve ciğerlerden sonra omuzlarını yer. Türün 34 kilogramlık en zayıf üyelerinin günlük besin gereksinimlerinin 1,4 kilogram olduğu tahmin edilmiştir. 50-60 kilogram arasında esaret altındaki hayvanlar için günlük besin miktarı olarak 2 kilogramdan fazla et önerilmektedir. Doğal ortamlarında bu değer değişkenlik gösterir çünkü avının yakalanması ve öldürülmesinde önemli ölçüde enerji harcayan yırtıcı kedi bir kerede 25 kilogram et yedikten sonra açlık dönemine girer.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster