1. 1.
    0
    KASiDE-i HAMRiYYE

    Sevgiliyi anarak şarab içtik
    Onunla sarhoş olduk daha şarab yaratılmadan

    Ayın ondördü onunkasesiydi, kendi güneş, çevresinde bir hilal
    Nice yıldızlar parıldardı bir damla su karışsa

    Rayihası olmasa ben meyhaneye nasıl yol bulurdum
    Parlaklığı ise, zihnin onu temsiline imkan mı var?

    Zaman ondan hiçbirşey bırakmadı, son bir damladan başka
    Sanki onun kayboluşu insan aklının göğsüne gizlenmek gibi

    Kabilenin içinde onun adını ansan halk sarhoş olur
    Ama ne bir suç işlemiş, ne bir edebsizlik etmişlerdir

    Testilerin ta dibinden süzülüp gelmiştir o
    Ama ondan geriye kalan sadece bir ad

    Birinin bir an için bile zihnine uğramış olsa
    Sevinçle dolar baştanbaşa, hüznü kaybolur

    Eğer dostlar onun testisi üstündeki mührü görseler
    Daha içindekini tanımadan sarhoş olurlardı

    Bir ölünün kabir toprağına serpilseydi ondan
    Ruh bedene geri döner, canlanırdı ölü

    Asmasının bittiği duvar gölgesine yatırsalardı hastayı
    Ölümcül de olsa hastalık, hemen kurtulurdu

    Onun içildiği meyhaneye zütürseler kötürümü, yürürdü
    Rayihasından söz edilse dilsiz dile gelirdi

    Bir nefes kokusu şarka doğru esmiş olsa
    Ta batıdaki burunsuz yeniden koku almaya başlardı

    Onun kadehine dokunanın eli kızıla boyanır da
    Elinde öyle bir yıldızla geceleyin yolunu şaşırmazdı

    Doğuştan kör olan birine gizlice açılsaydı gözleri görür
    Sağır onun şırıltısıyla yeniden işitirdi

    Onun yetiştiği yere doğru bir kervan çıkarılsa
    Ve aralarından birini yılan soksa zehir boşa giderdi

    Büyücü onun adının harflerini mecnunun alnına yazsa
    O harfler yetişirdi iyileştirmeye çılgını

    O harfler bir ordunun sancağına yazılsa
    O bayrağın altındaki herkes kendinden geçerdi

    Safa ehlinin hallerini doğru yola koyar
    Ve kararını kaybedenler onun sayesinde kendine gelir

    Eli hiç cebine gitmeyen kimse onunla cömertliği öğrenir
    Tahammül nedir bilmeyen, öfkelenince kendini tutmaya başlar

    Kabilenin en aptalı dudaklarını onun süzgecine bir dayasa
    Şarab ona kendi kalitesinin özünden birşeyler verirdi

    Bana "bize o şaraptan haber, çünkü sen iyi bilirsin" diyorlar
    Gerçekten ben onun vasıfları hakkında birşeyler bilirim

    Saftır ama su değil hafiftir ama hava değil
    Parlaktır ama ateş değil ruhtur bedene girmiş değil

    Onun sözü ezelde bütün varlıklardan önce edildi
    Hiçbir şekil ve hiçbir dış iz bulunmadığı bir zamanda

    Ve herşey onunla varlığa büründü bir hikmetle ki
    idraki kısır olandan gizlenmiştir gerçek

    Aklım onun aşkıyla öyle karıştı ki ikisi
    Birbirine karışıp bir oldu,ama bir bedenin öbürüne girmesi değil

    Üzüm asması yok şarap var Adem bana baba olduğu olduğu zaman
    Asma var şarap yok asma bana anne olduğu zaman

    Kabın inceliği gerçekte içindeki hakikatin inceliğidir
    Ve içerdeki hakikatler kaplarla çoğalır

    Araya ayrılık girdikten sonra bütün yine birdir ama
    Ruhlarımız artık şarap bedenlerimiz asma olmuştur

    Ondan önce bir "önce" yok ne de ondan sonra bir "sonra"
    Bu şarap öyle ki bütün sonraların öncesi

    Onun yapıldığı üzüm daha zaman başlamadan sıkıldı
    Ve babamız ondan sonra dünyaya geldiği halde o bir yetimdi

    Övgücülerini onu övmeye sevkeden işte bu güzelliktir
    Ve ne güzeldir onun için yazılan şiir de nesir de

    Onu bilmeyen ismi anıldığı zaman sevinçten titrer
    Tıpkı Na'mın sevgilisi onun adı geçince nasıl titrerse

    "Sen onu içmekle günah işledin" dediler yok, hayır
    Benim içtiğim şey içilmemesi günah olandı

    Manastır halkının sıhhatine,Ne kadar sarhoş olmuşlardır
    Ama onu içmiş değiller ki, sadece heves ederler.

    Ama ben benim başım onunla daha doğmadan döndü
    O sarhoşluk hep sürecek, kemiklerim çürüse bile

    Onu saf tut. Ama karıştırmak istersen
    En kötüsü sevgilinin ağız suyuna sırt çevirmendir

    Onu meyhanede ara; orada onun kendini göstermesine bak
    Güzel ezgiler içinde çünkü onunla müzik ne yüce ödüldür

    Şarap hiç bir zaman hüzünle bir arada bulunmadı
    Keder de tadlı müzikle hiç birlikte olmaz

    Sana verdiği sarhoşluk bir an içindir, ama boş ver
    Göreceksin zaman senin emrinde bir köledir ancak

    Ayık yaşayana bu dünyada mesele yok
    Ayık ölen ise hikmete giden yolu hiç bulmayacak

    Bırak kendi için ağlasın, hayatı boşuna geçmiş
    O şarabı az veya çok tadmadan giden

    Kaside-i Hamriyye
    iBN-ÜL FARiD
    ···
   tümünü göster