1. 1.
    +3 -3
    Kitapları Baştan başa kelime oyunları ve tüm gerçekleri inkâr eder nitelikte ve tahriflerle dolu olan. insanları yanıltıp inkâra zütürücü ve bindörtyüz seneden beri gelen süzel inançları yok edici sözleri aşağıdaki bölümlerde tek tek açıklanacaktır.

    Öncelikle Sayın Hulusi; Tüm kitabınızda Kur’an-ı Kerîm’e ve sağlam hadislere dayanan, peygamberimizden günümüze kadar sapasağlam en güzel şekilde gelen:

    Allah, melek, ruh, cin, şeytan, ahiret, cennet ve cehennem inancını yıkarak ve de Vahdet-i Vücud görüşünün kafasını, gözünü kırarak, kendinize göre öncekilere hiç benzemeyen bir şekilde empoze etmek istiyorsunuz. Daha doğrusu; insanları ve tüm canlı, cansız, temiz- pis, her şeyi, her zerreyi “Allah” kabul ederek,” Allah, zatıyla ve tüm sıfatlarıyla, her zerrenin içindedir” diyip , yeni bir din icad ediyor ; bunu da sizin keşfiniz olduğunu söylüyorsunuz !

    Nasıl mı? işte zihinleri karıştıran sözleriniz:

    a-Önce Tanrı kelimesini tenkid ederek; ”gökte, ötelerde bir Tanrı yoktur.” diyorsunuz.

    b-Sonra daha ileri giderek; “ilah yoktur, Ötede, göklerde bir ilah yoktur.” diyorsunuz.

    c-“Allah Kur’an-da ilah yoktur dediği halde, adamlar ilahiyat fakültesi kurmuşlar. işte onların ilimleri bu kadardır.” derken ne hale düştüğünüzün farkında mısınız?…

    Çünkü; göklerin ve yerin ilahı vardır. O da Allah’dır. Halbuki siz, Bektaşi gibi cümleyi yarıda kesiyorsunuz, Lâ ilâhe deyip illâllah lafzını söylemek istemiyorsunuz. ilerideki bölümlerde göreceksiniz .

    ç- Allah (c.c.) Kur’an-ı Keriminde:

    “(Ey insanlar! ) O gün (hesap için) huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz.” ( Hakka suresi ayet: 18)

    yine başka bir ayette;

    “ Musa da: Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbinize sığındım, dedi.” (Mü’min suresi. ayet: 27)

    “ Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir. Bugün haksızlık yoktur. Şüphesiz Allah, hesabı çarçabuk görendir.” (Mü’min suresi. ayet: 17)

    Buyurduğu halde siz:

    d-“ibadetler, rıza kazanmak için değil, ikinci yaşamda kimse senden hesap sormayacak. Bu ibadetleri (fizikî) fayda ve cehennem olan güneşin! çekiminden kaçabilmek için yapıyorsun . ” diyebiliyorsunuz!

    e-“Ötelerde arşta bir ilah yoktur. Allah diye işaret edilen, insanların özünde” diyor ve Allah’ı arştan indirip, kafir, ateist her tip insanın özüne hapsediyorsunuz!

    f-“Holografik esasa göre, her zerrede tümüyle, tasavvufa göre her zerrede zatıyla, sıfatıyla, isimleriyle mevcuttur.” diyebiliyor ve Allah’ı (c.c.) maddelerin içine sıkıştırıyorsunuz. Hâşâ Allah o anlayışlardan berîdir, ilmi ve kudretiyle her zerreye hakimdir. Yerleri ve gökleri yarattıktan sonra arşa [Ancak kendisinin bileceği halde] istiva etmiştir.

    g-Allah’ın ruh üflemesini, meleklerin ruh üflemesini bildiren âyet ve hadisleri görmemezlikten gelip hiçe sayarak: “Beyin kendi ruhunu üretir.” diyebiliyorsunuz.

    h-“Evrende sayısız dalga boyları katmanlarında, sayısız bilinç türleri vardır. Dünyamızda bu alt katmanlarda yaşayan bu canlı türlerinin bir kısmına da o devirde “ cin” adı verilmiştir.” derken:

    Sanki cinler kendiliğinden var olmuş ve o zamanki insanlar, onlara “cin”ismini takmış gibi

    “ Ben cinleri ve insanları ancak ibadet etsinler diye yarattım.”

    âyetini ve Kur’an-da insan suresi olduğu gibi bir de cin suresi olduğunu, cin ismini, Allah’ın Kur’an’da bildirdiğini, babaları Cann’ın yalın ateşten yaratıldığını, Hz. Süleyman’ın ve peygamberimiz Hz.muhafazid (s.a.v.)’in hem insanlara hem cinlere peygamber olduğunu:

    “Biz cenneti ve cehennemi insanlar ve cinlerle dolduracağız.”

    Ayetini, bildiğiniz halde yok sayarak, Kur’an daki “cinlerle” ilgili diğer ayetleri, onların Hz. Süleyman’ın emriyle Mescid-i Aksa’yı inşâ ettiklerini ve bir çok hizmetlerde bulunduklarını; kaleler, heykeller, sabit kazanlar yaptıklarını; peygamberimizin ilk yıllarında ise: Kur’an-da bildirildiği gibi bir cin; sabah namazında peygamberimizi dinleyerek kavmine haber vermesi sonucu, Allah’ın hidayeti ile müslüman olduklarını, onların da salihleri ve ermiş velileri olduğunu, imam Taberi’nin rivayetine göre;

    “Onlardan sekiz yüz peygamber geldiğini” bilmeniz gerekirken; bunları hiç kâle almadan, onlar tabiat kuvvetlerinden bir enerjiymiş ve ölüm ötesinde melekler ve disiplin yokmuş da orada insanlara nüfuz edeceklermiş gibi ciddiyetten uzak laflar edebiliyorsunuz.!

    işte ayet

    “(Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (benim okuduğum Kur’an’ı) dinleyip de şöyle söyledikleri bana vahyolunmuştur: Gerçekten biz, hârikulâde güzel bir Kur’an dinledik .” (Cin Sûresi âyet:1)

    “Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. (Artık) kimseyi Rabbimize asla ortak koşmayacağız.” (Cin Sûresi âyet:2)

    i-Neredeyse Cebrail (a.s)’ı postacıya benzeterek istihza…

    Peygamberimizi (s.a.s.)’i de , güya tenzih etmek için…robota benzetiyorsunuz ?

    Her bölümde “Allah diye işaret edilen” ifadesini kullanırken : Allah (c.c.) görünen bir mekanda sabit, parmakla işaret edilir bir cisimmiş gibi, bir şekle sokmuyor musunuz? Veya Allah’ın zatı yok mu ki; Allah diye işaret edilen tabirini kullanıyorsunuz. Haşa!

    Avnullah Özmansur Hocaefendinin eserinden faydalanılmıştır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster