güldüren fıkralar

padişahın biri zamanında bir türlü sıçamıyormuş, günler günleri haftalar haftaları takip etmiş artık ölecek. denemediği hekim, sormadığı ulema kalmamış. uzak diyarlardan biri bunu duymuş ve çıka gelmiş padişahın huzuruna.
"ben seni sıçırtırım" demiş.
padişah da "söyle o zaman nedir bu derdin devası" demiş.
"söylerim ama sultanlığınızı elinizden alırım, beni padişah ilan etmenizi isterim"
padişah bu duruma çok sinirlenmiş ve "tez vurun kellesini bu deyusun" demiş, demiş ama sonra düşünmüş artık bu acı dayanılmaz ne olacaksa olsun ve bu ahlaksız teklifi kabul etmiş. sonra neyse olmuş ve kurnaz köylü hazırladığı gizli karışımla padişahın zütünü bağırsaklarını her bir şeyini tamir etmiş.
padişah (laf aramızda bir sıçmış bir sıçmış bildiğin kat çıkmış saraya) o kadar rahatlamış ki bırakın makamı dünya umurunda olmamış ve köylüye demiş "makam da senindir hacı, saray da. bundan sonra sensin padişah"
köylü şöyle bir bakmış ve demiş ki "tak kadar değeri olmayan padişahlığı zütüme mi sokayım?" demiş ve hikaye bitmiş.