1. 1.
    +1
    MEDiNE SAVUNMASI
    Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918'de Mondros ateşkes antlaşmasını yenilen taraf olarak imzalamıştır. Bütün cephelerde savaş durmuş Osmanlı birlikleri silah, cephane ve ve tesisatlarıyla anadoluya nakledilmeye başlamıştır. Yanlızca Medine seferi kuvvetleri verilen emirlere rağmen teslim olmamıştır. Ateşkesin tarafları panik içindedir. Mekke Şerifi Hüseyin ingilizlerle işbirliği yaparak ve yanına Bedevi Arapları alarak Osmanlıya isyan etmiş, Hicaz yönetimini eline geçirmiştir. Şerif Hüseyin'in en yakın adamı meşhur ingiliz casusu Thomas Edward Lawrens'in telkini ile isyancılar, Osmanlı askerini taşıyan Hicaz demiryolunu dinamitleyerek tahrip etmiştir.
    Yani çölde savaş, sadece ingilizlerle değil o­nlarla işbirliği yapan isyancı Araplarla devam etmiştir.
    Ferhat paşa Bu zor şartlarda Mescid-i Nebi'de bulunan 30 parça mukaddes emaneti trenle istanbul'a göndermiştir
    Türk tarihinin en zor yıllarının yaşandığı bu devirde; Mondros Mütarekesi uyarınca Osmanlı askerleri terhis edilmiş, Osmanlı toprakları güneyde ingiliz ve Fransızlar, Egede Yunanlılar, doğuda Ruslar tarafından işgal edilmiştir.

    Medine'nin ingilizlere verilmesine rıza göstermeyen; “Peygamber şehrini düşmana teslim edemem” diyen Fahrettin Paşa direnişe devam etti. Medine Kalesi isyancılar tarafından kuşatıldı. Hiçbir yerden yardım alamaz durumda olan halk ve asker, açlık ve hastalık çekmeye başladı. Hurmadan başka yiyebilecek hiçbir şey kalmamıştı. Medine açlıkla boğuşurken birden bire gökyüzünden çekirge yağmaya başladı. Herkes elde kalan bir avuç tahılın, hurma ağaçlarının mahvolacağını düşünerek çekirgelere korkuyla bakıyor; “Eyvah Medine şimdi bitti!” diye ah çekiyordu. Fahreddin Paşa ise Afrika’nın Sina’yı geçerek Medine’ye musallat olan çekirgelerini nimet olarak değerlendirmişti. Ona göre bu bir afet değil, göklerden gelen bir ikramdı. Paşa, okuduğu eski kitaplar arasında, Hz. Peygamber döneminde de Hicaz’da böyle bir çekirge istilasının olduğunu ve Peygamberin çekirge ile ilgili bir takım hadislerinin bulunduğunu hatırladı. Bu hadisleri arayıp bulan Fahreddin Paşa, buradan hareketle çekirge yemenin sünnet olduğuna hükmederek bunu askerlerine aktardı. Çekirge kurusunu çerez gibi yerken, çekirge unundan ekmek yapıp günlerce bu şekilde beslendiler.
    Askerlerinin bu zor durumunu gören Ferhat paşa 13 Ocak 1919 günü Mescid-i Nebi'ye girmiş, Ravza-i Mutahhara'da, Peygamberimizin kabri başında dua etmiş, Allah'tan af dilemiştir. ingilizler Fahrettin Paşa'yı, önce Mısır'a sonra Malta'ya göndermiştir.

    Takdir-i ilahi öyle tecelli etmiştir ki ingilizlerle iş birliği yaparak Hicaz Kralı olan Haşimilerden Şerif Hüseyin kısa bir müddet sonra aynı ingiliz oyunu ile krallığını Suudilerden Abdülaziz'e devretmiş, kendisi de Akabe'ye sürgün edilmiştir.
    Fahrettin Paşa ve askerlerinin Medine Müdafaası tarihe geçmiştir. Fahrettin Paşa'ya Çöl Kaplanı unvanı verilmiş, askerlerine de Mehmetçik denilmiştir...
    ···
   tümünü göster