1. 26.
    +5 -1
    ders 6:

    hepimiz biliriz ki, bazı insanlar doğal olarak çekicidir. çevrelerinde adeta manyetik bir alan oluştururlar. diğer insanlarda onların yakınında olmak, hatta onlar gibi olmak isteği uyandırırlar.

    bu doğal “karizma”nın önemli bir bölümünü, özgüven oluşturuyor. kendisine ve kişiliğine güvenen biri, rahat davranışları ve kendisini ortaya koymaktan çekinmemesi ile dikkat çeker. kendi istediği zaman gelir, kendi istediği zaman konuşur, kendi istediği zaman gider...

    davranışlarından utanmaz, istediği gibi davranmaktan çekinmez. nezaket kuralları gereği zorunlu olmadıkça başkalarından izin almaz ve davranışları hakkında başkalarına açıklama yapma ihtiyacı hissetmez. o kendisidir ve bundan dolayı kimseye bir açıklama ya da özür borçlu değildir.

    “kız tavlama uzmanları”nın hemen hepsi, bu duruşu taklit etmeye çalışırlar. bizzat tanıştıklarımın çoğu, abartıya kaçarak bencil ve kaba bir davranış şekli sergiliyorlardı, çünkü gerçekten kendine saygın olmadan kolay kolay taklit edilemeyecek bir özellik bu.

    böyle bir duruşa sahip olmak için kişinin öncelikle kendine bakış açınsını düzeltmesi gerekir. bu son derece kapsamlı bir konu ve bu konuyu “çarpıcı etki”adlı kitabımda detaylı olarak anlattım. şu anda sadece “davranışların için hiçbir açıklama yapma gereği duymama”nın önemini vurgulamak istiyorum.

    çocukluğumuzdan itibaren çevremizdeki insanlar bizi kontrol etmeye çalışıyorlar. onlara göre “yanlış” bir şey yaptığımızda bizi sorguyor ve eleştiriyorlar. böylece onların uygun görmediği şekilde davranmaktan çekinmeye şartlanıyoruz. böylece toplum tarafından kişiliğimiz bastırılıyor ve “terbiye ediliyoruz”. toplum içinde pek çok kişi, kendilerinden istemedikleri bir şey talep edildiğinde bile “hayır” diyemez hale geliyor. kendi kişiliğini koruyabilen şanslı azınlığa ise gıpta ve hayranlıkla bakıyoruz. onların “karizma”ları çevresinde pervane olacak kadar silikleşiyoruz.

    bu durumdan kurtulmak için, en az onlar kadar değerli ve önemli olduğunu fark etmeye başlamalısın. başkalarına zarar vermediğin sürece istediğin gibi davranma hakkına sahipsin.

    şimdi, günlük hayatını geçirdiğin ortamları ve karşılaştığın insanları gözünün önüne getir ve bir bak; eğer istediğin gibi davranma özgürlüğün olsaydı ve davranışların için hiçbir açıklama yapma gereği duymasaydın, hayatın nasıl olurdu? yapmak isteyip de çekindiğin neleri hayata geçirirdin?

    kimlere “hayır” derdin? kimlere hak ettikleri cevabı verirdin?

    bu “davranışların için hiçbir açıklama yapma gereği duymama”, ya da diğer bir deyişle “başkasından izin almadan kendin olabilme”, herkesin sana hayranlıkla bakmasına neden olan temel özelliklerden biridir.
    bundan sonra, özellikle hoşlandığın kızın yakınlarındayken, her davranışın için bir açıklamaya ihtiyaç duymayan biri olmaya başlamalısın. başkalarına saygısızlık etmeyen, ama öncelikle kendisine saygı duyan biri olmanın ilk adımlarını atmaya başlamalısın. eğer “ben zaten istediğim gibi davranıyorum” diyorsan, bir daha düşün. böyle diyen pek çok kişinin tarafsızca kendi hayatlarına baktıklarında aslında kendilerini ne kadar bastırdıklarını fark ettiklerini defalarca gördüm.

    zamanla gerçekten kendisine saygısı tam olan biri olmayı öğrendiğinde, her şey harika olacak
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster