1. 1.
    0
    … ismail’e nasıl yaparlar bunu aklım almıyor. Kız gibi çocuktur bizim ismail. Hadi ben olsam ben biraz deliyim anlarım ama bu çocuğa neden yaparlar? Konuşmak da yok, direk dövüyorlar. Neyse, bir gidelim bakalım neymiş işin aslı.

    Y: Geldi mi herkes?

    i: Aradıklarım geldi, Özgür yoldaymış.

    Ö: Geldim, geldim!

    Y: Kaç kişiyiz şimdi?

    i: 14 kişi olduk Özgür gelince.

    Y: Tamam. Şimdi tek, tek yakalayacağız elemanları. Hepsi bugün olacak diye bir şart yok. Bu gün olmasa yarın olur.

    i: Hepsine gerek yok, o ilk vurup küfür eden yeter sadece.

    Y: Nasıl bir herif bu?

    i: Senin gibi işte sağlam ama vücut falan.

    Y: Karakterimiz benzemez inşallah şerefsizle kardeşim. Şimdi olayı anlatıyorum. Ben ve Özgür bir şey yapmadığı sürece, demediği sürece kimse kılını kıpırdatmayacak. Biz ikimiz beraber olacağız, siz sanki bizi tanımıyormuş gibi üçerli, beşerli takılacaksınız. Bir durum olursa hep beraberiz. Kaçacak olan, korkacak olan şimdiden eve gitsin.



    Ö: Kardeşim, ne yapacağız var mı bir fikrin?

    Y: Bakacağız Özgür.

    Ö: Lan bakacağız tamam da nedir yani olay?

    Y: Lan kavga ise kavga, konuşma ise konuşma, ne biliyim, ne diyeyim şimdi sana?

    Ö: Sana da bir şey sorulmuyor…



    Yürü yürü yol bitmedi. Mahalle de kale gibi. Burada bir hadise çıkarsa bizim buradan çıkmamız çok zor olur onu anladım ama. Neyse battı balık yan gider artık. Bir de şimdi elemanı bulmak lazım.

    Y: ismail nerede oldu bu olay?

    i: Şu taksi var ya, tam onun olduğu yerde.

    Y: Taksiyi görem..

    i: Yusuf! Yusuf! Bak 2 tanesi orda yürüyorlar.

    Y: Bunlar mı?

    i: Evet, evet ikisi buydu.

    Y: Ayrılın siz bizden. Özgür sağlam ol.

    Ö: Her zaman kardeşim.



    Elemanlara doğru yürüyoruz ama evine, işine uzak bir yerdir inşallah. Hadi hayırlısı.

    Y: Yusuf, Ö: Özgür, 1: çocuklardan birisi, 2: çocuklardan diğeri

    Y: Usta iyi akşamlar, bir bakar mısın?

    1: Buyur?

    Y: iyi akşamlar.

    1: Sağ ol kardeşim.

    2: Eyvallah.

    Ö: Selam.

    Y: Ya, bizim bir arkadaşımız burada kız arkadaşıyla yürürken bir tatsızlık olmuş, sanırım sizin de haberiniz var.

    1: Ne zaman olmuş birader?

    Y: Babam çok çapkınmış benim, şimdi anladım kardeşim.

    Ö: Hayırdır ağa? Nasıl anladın?

    Y: Baksana, birader diyor bana, yıllardır haberim yok. Babama bak sen.

    2: Ne diyorsun lan sen?

    Y: Anlamadın mı? Dur böyle anlatayım.



    … Özgür “tamam yeter bırak artık” dediğinde bıraksaydım adamı yerde, bu kadar hızlı koşmamıza gerek kalmayacaktı. Koş koş gelemedik bir türlü bizim semte. Neyse, mahalleye girdik. Burada yakalansak bile bir şey olmaz. Herkes biliyor burada buluşacağımızı şimdi tek yapmamız gereken beklemek.

    Y: Kaç kişiyiz?

    i: 11 kişiyiz şu an.

    Ö: Oğlum diğerleri nerede?

    i: Onların ev yakındı oradan direk eve uzadılar.

    Y: Lan adam bir haber verir, hayret bir şey ya! Tamam o zaman, tam kadroysak dağılalım, konuşuruz sonra.

    i: Tamam usta.

    Y: Özgür, sen bizde kal kardeşim.

    Ö: Yok oğlum. Üstüm başım evde hep, okula nasıl gideceğim yarın?

    Y: Doğru diyorsun. Tamam o zaman, hadi görüşürüz yarın.



    … çaktırmadım kimseye ama kolum ağrıyor şu an. Elemanla beraber yere düşünce altında kaldı sanırım. Olsun be Yusuf, ismail nasıl mutlu oldu görmedin mi? Arkadaşın o senin, herkes gider o kalır belki. Dünyada sıkılmayacağım tek şey sanıyorum ki gece uyumadan önce bu camdan bakıp kendimi dinlemek olacak. Kim olursa, ne olursa, kime yaparsa, ne yaparsa yapsın, haksızlığa tahammül edemiyorum hiç. Ara sıra bu duygularımı anlattığım bir abim “delikanlılık çağı bu, geçecek sen de durulacaksın“ dedi, canım sıkıldı biraz. Yani ben de delikanlılık geçince herkes gibi haksızlığa göz yuman, ezileni kollamayan vurdumduymaz bir adamı olacaktım. Zannetmiyorum, delikanlılıkla, ergenlikle alakalı değil karakterle alakalı bence. Benden çıkmayacak. Gerçi çıkmasa ne olur, ne yapabilirsin ki? Para yok, pul yok. Okula bile zorla gidiyorum. Ne yapabilirim ki? Neyse, bunları düşünmek için şu an hakikaten çok erken. Gün doğmadan neler doğar, neler batar? Hep beraber göreceğiz. Her gece ettiğim duam yine dudaklarımdan dökülsün ve ben yatayım.

    “ Allah’ım, bana haksızlığın karşısında duracak, garibanı ezeni karşıma alabileceğim gücü kuvveti ver “



    Not: Okuduğunuz hikayenin devamı gelecek. Devamında genç yaşlarda bir delikanlının hayatında neler yaşadığını ve bu yaşadıklarından sonra kimlere neler yaşattığını okuyacağız hep beraber. Hikayenin başlangıcında Yusuf’un kendi hislerini kontrol edip sorguladığı yıllardan başladık. Bunun sebebi, kahramanımızın karakterini ve bulunduğu topluluktaki yerini anlatabilmek. Başlangıç hikayesinde ismini duyduğunuz kişilerin bazıları devamlı Yusuf’un yanında olacak bazıları hatırlanmayacak bile. Bundan sonraki bölümlerin biraz hareket içereceğini haber verip, öyküyü beğeneceğinizi umuyorum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster