1. 76.
    0
    önümde bir tas ayranım oldukça, başkasının bal veya şerbetinde gözüm yoktur. eğer yoksulluktan ve sefaletten öleceğimi bilsem, gene de özgürlüğümden vazgeçmem.

    mevlana

    özgürlük elindekiyle yetinmek midir? eyvallah deyip geçmek midir özgürlük? mevlana burada sefaletten öleceğini bile bilse yine de başkasının özgürlüğüne saldırmayacağını, kendinde olmayıp da onda olanı gasp ederek karşısındakinin özgürlüğüne karışmayacağını anlatıyor.

    özgürlük ayran içenlerin arasından elinde bal kavanozuyla geçebilmektir. özgürlük sokakta sevgilinin başını koyduğun bacaklarını minisiyle sergileyerek senin yanında yürüyebilmesidir. ayran içen hiç kimsenin hiddetle kıskanarak sana bulaşmamasıdır. türk toplumunda bu yok. toplum bizzat kıskançlığından ötürü, özgürlüğü, kendinden yüksekte olan herkese fazla görüyor.

    tıkanmış bir tafikte, balık istifinden hallice olmuş otobüs yolcularıyla 4 kişilik otomobilinizde siz ve klimanız rahatça seyahat ederken göz göze geldiniz. bizzat otobüs yolcularının kin ve nefretini gözlerinden okuyabiliyorsunuz. bu adamların içinde bir kaç abartılı kişilik bozukluğuna sahip angutyus çıkıp bir başka yerde bir başka lüks arabayı çizebiliyorlar. senin hak ederek kazandığın lüks seyahat edebilme özgürlüğünü gasp ediyor ve bunda kendisini şuursuzca haklı görebiliyor.

    bakımlı bir sevgilin var. kapısına güvenlik görevlisi yerine fiyat listesi konulmuş, sadece gelir seviyesi yüksek insanların gidebildiği bir mekanın girişindesin. kıskançlığın getirdiği özgürlük gaspı hakkını kendinde bulan bir insan müsveddesi yanındaki kadına laf atabilme cüretini gösteriyor. toplumun alt kesimi onu avuçları patlarcasına alkışlayarak destekliyor. neden?

    çünkü sen çalarak zengin oldun ve yanındaki vücudunu satan bir huur. konuşma hakkın yok senin. zenginsen hırsızsındır, güzelsen huur.

    özgürlük senin için ayrana sahip olmak ise benim için de hak ederek kazandığım balı yiyip ve şerbetimi içebilmektir.
    ···
   tümünü göster