1. 1.
    +13 -2
    kendisi hakkında değerlendirmemi yapıp, ona olan hayranlığımı sunacağım. daha sonrasında başlık giblenirse sizler merak ettiklerinizi sorarsanız cevaplamaya çalışacağım, hasan sabbah hakkında bir şeyler bilenler varsa onlarla bu konu hakkında sohbet etmeye çalışacağım.

    doğumu şu tarihtir ölümü şu tarihtir şurda doğdu gibi gereksiz bilgileri geçiyorum. isteyen wikipedia'dan da bulur bunu.

    hasan sabbah, müthiş deha, alamut kalesini fethetmiş ve oradan da birçok kaleye hükmetmiş. vakti zamanında iran topraklarında istediği hükümdarı, siyaset addıbını öldürten bir adamdır.

    öğretileri uzun yıllar yanlış anlatılmıştır. onu terörist olarak nitelendiren "cahillerin" sayısı oldukça da fazladır. ancak o (yanılmıyorsam selahattin eyyubi'ye) bir mektup yazarak; bırakın bizi alamut'ta kendi kendimize, barış içinde yaşayalım. siz bize karışmayın biz de size demiştir. yani sanılanın aksine cani, terörist bir adam değil; evrende düzeni, eşitliği, barışı ve adaleti savunmaya çalışmış bir adamdır.

    fedailerini haşhaş ile kandırdığı rivayet edilmektedir. bu öyle bir bilgidir ki 10 kitap açsanız 5'i evet haşhaş kullandırtmıştır 5'i de hayır haşhaşla alakası yoktur fedailerini, ismaili öğretisinin büyük alimlerinden öğrendiği hipnoz edici yöntemlerle kandırmıştır der.

    hakkında yazılmış olan kitaplardan en popüler olanı sanırım vladimir bartol'un alamut kalesi'dir. bu kitapta; hasan sabbah'ın alamut kalesinin arka bahçesinde sahte bir cennet yarattığı, haşhaşla uyuttuğu fedailerini oraya zütürüp, orayı fedailerine cennet olarak lanse ettiği anlatılır. bu sahte cennette birbirinden güzel kızlar vardır ve fedailer bu kızları huri zanneder. daha sonra tekrar haşhaşla fedailerini uyutur ve yanına geri getirtir. böylece fedailerine ben sizi cennete gönderdim geri getirdim der. bu sahte cennetin eşsiz güzelliğini tadan fedailer de tekrar oraya dönebilmek adına ölüme tabir-i caiz ise koşarak gider.

    hasan sabbah'ın nizam ül mülk ve ömer hayyam ile temaslarının olduğu inkar edilemez. fakat 3'ünün de okul arkadaşı olduğu bilgisi yanlış olabilir. çünkü nizam bu iki şahıstan da çok çok büyüktür yaşça. fakat zaten hayyam, nizam'ın baş vezirlik yaptığı dönemin bir bilim insanıdır ve nizam ona maaş bağlamıştır. ayrıca sabbah da saray da görev almıştır ve onu saraydan kovduran da nizam'ın ta kendisidir.

    hasan sabbah; büyük selçuklu devleti'nin baş veziri nizam ül mülkibni tahir isimli fedaiye öldürtmüştür. 20 gün sonrasında ise bir başka fedaisi sultan melikşah'ı öldürmüştür. işin garibi ise bir rivayete göre, sabbah vakti zamanında saraydan kovulduğunda bir ah etmiştir ve demiştir ki; ey sultan melikşah inşallah baş vezirin nizam ül-mülk'ün ölümünden 20 gün sonra ölürsün. tabi bu rivayetin gerçekçiliği tartışılır.

    sabbah hakkında birçok rivayet daha vardır. mesela bunlardan birisi de; hasan sabbah'ın öldükten sonra cesedinin bulunamamış olmasıdır. rivayete göre sabbah ölmeden önce bir ormana doğru yola çıkmıştır ve kaybolmuştur. bir daha da gören duyan olmamıştır. sabbah ise gitmeden önce yanındakilere demiştir ki; "1000 yıl sonra tekrar dirileceğim." hicri takvime göre sabbah'ın öldüğü günün 1000 yıl sonrası iran'ın ruhani lideri ayetullah humeyni'nin doğduğu güne denk gelmektedir.

    son olarak da bir rivayete göre; alamut kalesindeki kütüphanesinde dünya hakkında çok önemli bilgiler içeren, çok önemli sırlar taşıyan, dünyanın gizemlerini çözebilecek olan binlerce kitabı vardır. fakat moğolların saldırısıyla başka nüshaları bulunmayan bu kitaplar ebediyete doğru yol almıştır. o yangından kurtulabilen tek kitap hasan sabbah'ın kendi odasında gizli bir yerde sakladığı çok sevdiği dostu ömer hayyam'ın rubailer kitabıdır.

    bu arada ömrünün son zamanlarını mutsuz olarak geçirdiği tahmin edilir. çünkü kalan tek gerçek dostu, sohbetinden zevk aldığı tek kişi ömer hayyam'dır. ömer hayyam'da onunla görüşmek istememiştir.
    ···
   tümünü göster