1. 1.
    +6 -2
    isteniyor beyler hiç düşündünüzmü halk cennete gidip hurileri gibince erdğan mutlumu olucak amk karl marksın bu konudaki fevkalade düşüncelerini bi okuyun ölmezsiniz amk

    Din, bir kez egemen sınıfların devletinin resmi dini haline getirildiği ve kurumsallaştırıldığı andan itibaren, hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde, mülk sahibi sınıfların egemenlik ve düzeni koruma aracı olarak iş görmeye başlamıştır. Kapitalist düzenin ideolojik aygıtlarından yayılan din propagandasının anlamı da gayet açıktır: düzene karşı çıkma, boyun eğ! Son tahlilde egemen sınıfın denetiminde olan, şu ya da bu ölçüde onun tarafından finanse edilen dinî kurumlar, emekçilerin eşitsizliğe, sömürüye ve baskıya kölece boyun eğmelerini sağlamak için kullanılır. Egemen sınıflar, dini kullanarak, emekçileri, verili durumu kabullenmeye, onun değişmez ve ebedi olduğuna inanmaya ve daha güzel bir dünya umutlarını bir kenara bırakarak hayali cennetlerle avunmaya zorlarlar.

    Din, yalnızca egemen sınıfın, onun siyasetçilerinin ve din adamlarının vaazlarıyla sınırlı bir şey değildir. Din aynı zamanda, birey olarak insanın doğa karşısında olduğu kadar sömürücü toplum düzeni karşısındaki çaresizliğinin, doğa güçleri hakkındaki bilgisizliğinin ve korkusunun da dışavurumudur. Yani din, dehşete kapılan insanın günlük yaşantısı içerisinde kendiliğinden yeniden ürettiği bir çaresiz yakarış, beyhude bir umut arayışı ve başkaldırıdır aynı zamanda. ..

    Marksist..
    ···
   tümünü göster