1. 26.
    0
    değişkenleri belli bir fonksiyona bağlama çabasındaki akıl yapısını eşitlikler üzerine oturtarak evrenin gizemini çözmeye çalışan bir binin umutsuz yakarışları olsa gerek. gerek zamane sınırlı zekası gerek skaler büyüklükler üzzrerine roma rakamlarını kullanan birinin mutlak doğruyu öğrenme isteği üzerinde umutsuz çabası. nitekim fırındaki bir pizzanın nşa ya çıktığındaki soğuma denkleminden yola çıkarak bir ölünün soğuma sıcaklığı eşittir ölüm saatidir denkleminin özüne ulaştığımızda şüphesiz olarak göreceğimiz, differansiyel denklemlerin mutlak doğruyu bulmada bize lineerliğin ne kadar saçma ve anaokulu seviyesinde olduğudur. şöyleki sıfırı bile matematiğine katamamış, üslü sayılarla oluşturduğu denklemler efsane olmuş bir toplumun( hipotenüs ki bu noktada düşünülmesi gereken evrenin kare ve/veya benzeri bir yapıda değil pi sayısı temelli yaratıldığıdır.) şüphesizki mutlak doğruyu bilimsellikten ziyade ancak felsefe seviyesinde inceleyebileceğidir. bu noktada yukarıda yazılanlar ergenlik öncesi bir çocuğun alay edişinden ziyade felsefi sorguya bir saygı taşımaktadır. felsefe ve bilim her ne kadar birbirine düşman gözüksede, felsefe biliminin kural tanımaz ve özgürlükçü yaklaşımı, somut odaklı ve sonuca yönelik bir çok bilim insanını cezbetmiştir. bu sebepledir ki lisans eğitimini pozitif ve ralistik bilim üzerine alan bir çok insan, bu sözü geçen pozitif bilimin özgür düşünceyi engelleyeceği pozitifine dayanarak felfese ve benzeri bilim dallarında yüksek lisans ve doktora eğitimi alma kararı almıştır. sözü geçen bu insanlar teorik ve pratik olarak yapılan bütün bilimsel araştırmaların tamamen maliyet kaygısı içerisinde, tübitak ve benzeri kurumlardan alınan paralara bağımlı olduğunu anlayan ve özgür ve sorgulayıcı(gerek bilim gerek dinsel açıdan) insanlardır. sözü geçen bu kişiler işin özünde cevabı bulmuş lakin sorunun kesinliğinden emin olamayan insanlar olarak nitelendirilebilir ki bu bizi çoğu kimsenin hakkında bilgisi olmadığı yahut üzrene çekilen inanılmaz ve özellikle iğrençleştirilen bir film olan otostopçunun galaksi rehberine zütrebilir.

    özetlenecek olursa sözü geçen mutlak doğru herhangi bir mutlak hesapla oluşturulamayacağı gibi bilimsel verilerle açıklanamaz. bilimsel veriler her nekadar yapısı gereği sonuca yönelik olsada sorunun tam olarak açıklanamaması bizde cevabın yeterliliğini sorgulamaya itecektir. b noktada mutlak doğru sorusunun tam anlamıyla ve matematiksel olarak ayrıntılı tanımlanması uzun dönemde sorudan daha fazla önem arz etmektedir. diğer türlü insanoğlunun bir bilimsel komedi döngüsü içinde egoism kırpıntılarıyla beslenerek, kendini geliştirmekten uzak bir bilimsel kısır döngü içine düşmesi kaçınılmazdır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster