1. 1.
    +1
    tommie smith diyor ki:

    “peter, bir beyazdı. o günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı. peter, avustralya’ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı. onun da atletizm kariyeri bitti, spor çevrelerinden dışlandı. tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadık ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi.”

    avustralya devleti norman’ı ölene kadar affetmemiş ama... norman intikdıbını mezara zütürmüş: 1968 olimpiyatları finalinde ikinci olurken kırdığı 200 metre avusturalya rekoru hâlâ, 38 yıl sonra kırılamamış.

    ölene kadar süren ‘eylem kardeşliği’...

    i̇ki amerikalı ve bir avustralyalı ‘lanetli’ atletin o gün başlayan ‘eylem kardeşliği’ ve dostlukları ömür boyu sürmüş. aradan geçen 38 yıl boyunca, yazışmışlar, buluşmuşlar, görüşmüşler.

    ta, 2006 yılında, peter norman evinin bahçesinde kalp krizi geçirip 64 yaşında ölene kadar.

    ve şimdi, fotoğrafın sağına tekrar bakın

    melbourne’de yapılan cenaze töreni. ‘onurlu beyaz atlet’ peter norman’ın tabutu, tommie smith (solda) ve john carlos’un omuzlarında

    [belki muhafazid ali, malcolm x gibi neyi nerede arayacaklarını bilselerdi, çok daha farklı olurdu. kim bilir belki zaten çok daha farklı olmuştur bile (inşallah)
    ···
   tümünü göster