1. 1.
    +2
    böyle diyor ya üstad. evet böyle.

    bir daha nerede görebilirim seni? bakır kızılı dudaklarına ilk dokunduğum sahil kenarında, ıslanmaktan korkmadığımız bir yağmur bulutunun altında, zavalılığımı unutmak için seni aradığım varoş karanlığında.

    nerede görebilirim seni tekrar?

    oğuz atay ın kaleminden çıkmış depresif bir halim var. sırf martılara simit atmayı sevdiğin için defalarca bir kıtadan diğerine yolcuk etmemiz, sırf martılara simit atarken gülümseyişini görmek için boğazı arşınlamam.

    seni düşünmek değil de. seninle düşünmek güzel şey. her şeyi seninle düşünmek. her şeyde seni aramak.

    bir uğursuzluk var tenimde. lanet gibi bir şey. tüm gülüşlerim incitilmiş, tüm köprülerim yakılmış, beni bağlayan tüm gemici düğümleri tecrübeli ellerle çözülmüş. sen yoksun ya. içtiğim su bile düşmanca bakıyor bana. her şey karşımda. her şey hakim, her yer mahkeme. tüm varlıklar tarafından ayrı ayrı yargılanıyorum. hep suçlu ben. kürek mahkumu ben. sensizliğe atılmış ben. ellerim bile sana dokunamadığı için beni yargılıyor. suçlu ben. idamlık ben.

    bir gün bir yeni rakı reklamında o lafı etme halil diyen adam olacağım kendi gençliğime. daha alkoliği, daha yalnızı, daha beyni charles bukowski kelimelerinde boğulmuş olanı.

    sen gittiğin an galata köprüsündeki küçük balıklarda terk etti beni. kediler bacaklarıma sürünmez oldu. köpekler yaklaşmıyor bana, sokak lambaları acımıyor acizliğime, tüm şehir beni görmezden geliyor. teselli etmeye bile tenezzül edilmeyen adam sıfatı yakıştırdı bana çocuklar. su sevmiyor beni.

    urganını yanından ekgib etmeyen bir idam mahkumu gibi dolaşıyorum cezayir sokağında. her merdivende bir anı alıp bir göz yaşı bırakıyorum.

    senin için yazdığım tüm kelimeleri gözlerinin derinliğine sakladım, tüm kelimelerimi senin için yazdım. hiç bir şeyim yok şimdi. kendimi anlatacak harflerim, ruhumu eskitecek şiirlerim. hepsi senin yeşilinde kaldı. zümrüt yeşilinde.

    seni düşünerek değil de seninle düşünmek güzel şey. iki yalnız insanın aynı fotoğraf karesindeki öyküsü gibi yaşadık birlikteliğimizi. sonsuza kadar mutlu diyerek bitiremedik hikayemizi.

    bir yaprak gibi geçtin hayatımdan. baharı yaşattın bana. ve soldun. kurumuş siyah bir toprağa düştün. sonbaharın hıçkırık dolu renginde.

    kahverengiyi seven bir insan olarak bana bıraktığın en güzel hediye sadeliğin güzellik olduğunun ispatıdır. sadeydin ve çok güzeldin sen. her sade şey güzeldir. her sade şey sendir.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster