1. 1.
    0
    --- (bkz: the boondock saints) ---

    aslına bakarsak aksiyon filmi ama birçok sahnesinde yarmıştır. özellikle rocco'nun "fuck" sahnesi geri alınıp alınıp izlenesidir. i·zledikten sonra 'güzel değilmiş' demenizin mümkün olmadığı bir film. konusu kısaca şöyledir ;

    i·rlanda asıllı ikiz kardeşler connor ve murphy mcmanus, boston’da yaşamaktadırlar. dindar insanlar olan bu ikili tanrı’nın kendilerine dünya’yı kötülüklerden korumak misyonu yüklediğine inanarak, boston’un azılı suçlarını ortadan temizlemeye başlar. kurbanlar kötü insanlar olunca halktan kimse paniğe kapılmaz. aslında ikizlerin peşine düşen fbi ajanı paul smecker bile bu temizliği kendisinin yapmak isteyip istemediğini sorgulamaktadır.

    imdb puanı : 7.8
    (sadace aq ?, 09.01.2012 23:50 ~ 10.01.2012 00:07)
    -- (bkz: donnie darko) ---

    konusu kısaca şöyle ; 80'lerin sonunda geçen öyküde, donnie darko adında 16 yaşında bir genç, bazı gerçek olmayan görüntüler görmeye başlıyor. özellikle de tavşan kostümlü bir adam beliriyor sık sık. çevresiyle uyum sorunu yaşayan genç, ailesinin ve okulun kendisi için çizdiği yoldan ayrılıp, esrarengiz misafirinin izinden gidiyor..
    80'lerin gençlik filmleri, bilim kurgu ve korku filmlerinin, tüyler ürpertici karışımı olarak tanımlanabilecek film, son dönemin en ilgi çekici bağımsız yapımlarından biri.

    yönetmenin ilk filmi olan donnie darko, 2001 sundance film festivali'nde gösterildi. filmin son derece başarılı web sitesi ise en iyi web sitesi ödülü aldı.

    • david lynch'in diğer filmleri de bu tarzdır, bu tarzı beğenenler ve çok film izleyenler ben yazmadan izlemeye başlasın. *

    • ayrıca filmin müzikleri defalarca dinlenesidir, bu filmi defalarca izlemek için birçok neden var sanırım.

    imdb puanı : 8.3

    --- (bkz: the social network) --

    film en iyi film dalında, başroldeki eisenberg adlı velet ise en iyi erkek oyuncu dalında oscar adayı. hep youtube vs. gibi sitelerin nasıl kurulduğunu sağdan soldan duyup, özelliklede bilgisayara, kodlamaya meraklıysanız başrole kendinizi koyarak hayallere kapılmışsınızdır. i·şte bunu başaranların, şuan içinde bulunduğumuz facebook'u nasıl kurduğunu anlatıyor film.

    imdb puanı : 8.2

    --- (bkz: the fighter) (2010) ---

    c.bale'den devam edelim. bu filmde yardımcı oyuncu ve en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında oscar'ın en büyük adayı olarak göze çarpıyor. başrolde mark wahlberg'i izliyoruz. film, en iyi film dalında oscar adayıydı.

    dicky ecklund (christian bale) efsanevi eski taksördür. ancak yeteneğini boşa harcamış ve başarı imkânını kaybetmiştir. mickey ward (mark wahlberg) ise dicky’nin üvey kardeşidir. mickey iyi bir taksör olarak adını duyurmadan önce dicky onun ustalığını yapmıştır. bu gerçek hikâyeden uyarlanan film, iki kardeşin her şeye rağmen tekrar bir araya gelip parçalanan ailelerini bir araya getirme çabalarını anlatıyor.

    imdb puanı : 8.2
    (sadace aq ?, 09.01.2012 23:51 ~ 10.01.2012 00:08)
    --- (bkz: equilibrium) (2002) ---

    film ilk dakikalarında çakma matrix havası verse de konu ilerleyen dakikalarda kendini hissettiriyor, bilim-kurgu sevenler için izlenebilir film diyebilirim. christian bale başrol oynuyor. bu filmde konuyu yazarken illa ki bir yerden spoiler kaçıyor, anahatlarıyla şöyledir ;

    hikaye kısaca, özgürlüğün yasak olduğu bir gelecekte toplumun, insanı mükemmelleştirmek üzere tüm özgürlüklerinden ve yaşamın keyiflerinden vazgeçmesini anlatır. bireyler hiçbir özgürlüğe sahip değildir ve kendilerine söylenen herşeyi yapmak zorundadır, bunun karşılığında huzurlu, suçsuz, kavgasız, gürültüsüz,"günahsız", devamlı üreten bir toplum yaratılmıştır. gün batışını, güneşin doğuşunu izlemek yasaktır, çünkü bu imgeler insanın ruhunu okşar. kitap okumak, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro, sanatın her dalı kesinlikle yasaklanmıştır. herkes tek tip kıyafetle dolaşır. gülmek yasaktır. keyif almak yasaktır. çünkü insan hayattan keyif almaya başladıkça, "güzel"liklerin tadına vardıkça daha fazlasını isteyecek, daha fazlasını istemek ise dünyanın kaynaklarını tüketecek, suça, hırsızlığa, yozlaşmaya yol açacaktır.

    toplumun tüm bireyleri, insani duyguları bloke eden bir madde alarak yaşamak zorundadır.

    ancak alınan tüm önlemlere rağmen, hala düzene karşı gelen, ve hayattan keyif almayı savunan asiler vardır..

    imdb puanı : 7.7

    --- (bkz: black swan) (2011) ---

    nina (portman), new york’ta yaşayan çok yetenekli bir balerindir ve hayatında çoğu balerin için de olduğu gibi dansetmekten başka bir şey yoktur. eski bir balerin olan ve bu konuda çok hırslı olan annesi erica (hershey) ile yaşamaktadır. baledeki temizliğin ve masumiyetin temsilcisi olan beyaz kuğu ve şehvetin temsilcisi siyah kuğu'yu aynı anda canlandırabilecek birine ihtiyaç vardır. nina beyaz kuğu için istenilen tüm özelliklere sahipken, lily (mila kunis) siyah kuğu'yu oynamak için biçilmiş kaftandır. --- mila kunis'i şöyle bir göz önüne getirirseniz zaten, bunu görmek çok da zor olmasa gerek. portman'la sevişme sahnesi yönetmenin fantezisinden ibaret resmen, "elimde böyle iki oyuncu var, seviştireyim la şunları" düşüncesinden dolayı aronofsky'e teşekkürü borç bilirim. --- i·ki dansçı arasındaki rekabet, nina'nın kusursuzu bulmak için siyah yüzünü ortaya çıkarmasını gerektirecektir..

    imdb puani : 8.7

    --- (bkz: oldboy)---

    uzakdoğu sinemasına karşı önyargınız olabilir, kabul. heleki filmde bir ahtapot sahnesi varki tak ye ! şeklinde tepki vermeniz kuvvetle muhtemeldir, buna da kabul. ancak bu film bu ve bunun gibi birçok ayrıntıyı hiçesaymanızı gerektirecek kadar orjinal bir senaryo ve muhteşem bir finale sahip. buraya üye olan birçok kişinin izlediğini düşündüğüm bir film olmasına rağmen uzakdoğu sineması olduğu için izlemeyenler de çoktur diye düşünüyorum. konusunu hiç yazmayacağım, bilmeden izlemeniz çok daha zevkli kılacaktır bu filmi..

    imdb puanı: 8.4

    --- (bkz: el orfanato) ---
    laura, çocukluğuna dair en mutlu günlerini deniz kenarındaki bir yetimhanede geçirmiştir. yetimhanenin çalışanları ve laura'nın birlikte büyüdüğü arkadaşları ona her zaman ilgi ve sevgi göstermişlerdir. 30 yıl sonra laura, kocası carlos ve 7 yaşındaki oğlu simon'la, çok güzel yıllar geçirdiği yetimhaneye geri döner. hayali, uzun süredir kapalı olan yetimhaneyi restore ettirip engelli ve hasta çocuklar için bir yaşam alanı haline getirmektir.
    bu yeni evlerindeki gizemli atmosfer, küçük simon'ın hayalgücünü fazlasıyla canlandırır. küçük çocuk kafasında hayali hikâyeler canlandırmaya ve çok da masumane olmayan oyunlar oynamaya başlar. simon'un görünmez arkadaşları gün geçtikçe artınca, laura da oğlunun başlangıçta önemsemediği bu yeni alışkanlığının etkisine girer. simon'un bu ilginç dünyası, laura'nın uzun süredir unutulmuş olan, tedirgin edici çocukluk hatıralarıyla yüzleşmesine yol açacaktır.

    bugüne dek, goya ve barcelona film ödülleri de dahil olmak üzere pek çok festivalden farklı dallarda 29 ödül kazanan "el orfanato", 27. i·stanbul film festivali'nde de gösterilmişti.

    imdb puanı ; 7.7

    --- (bkz: heat)---

    kovalanan, ekibiyle birlikte büyük soygunlar gerçekleştirilen usta bir soyguncu neal mccauley'dir (robert de niro). kovalayan ise başarısız bir evliliğin içindeki inatçı ve akıllı polis dedektifi vincent hanna'dır (al pacino). los angeles dekorunda birbirine çok benzeyen ve aslında başka şartlarda iki iyi dost olabilecek bu iki sıkı adam arasında büyük bir kovalamaca yaşanıyor. birbirleriyle sadece iki kere yüzleşiyorlar. birincisinde kahve eşliğinde güzel güzel sohbet ediyorlar, ikincisinde ise birinin ölmesi gerekiyordur. michael mann'in epik suç filminin tamamı gerçek mekanlarda çekilmiş. (tam 125 tane mekan kullanılmış) ünlü sokak çatışması sahnesi bile los angeles'ın en işlek caddesi trafiğe kapatılarak gerçekleştirilmiş.

    imdb puanı : 8.3
    (sadace aq ?, 09.01.2012 23:53 ~ 10.01.2012 00:09)
    --- (bkz: 500 days of summer) ---
    aşrollerinde "yes man"deki "allison" rolüyle hatırladığımız, i·ngilizce telafuzuna bayıldığım güzellik abidesi zooey deschanel ve inception'da leo'nun yaveri rolünü oynayan joseph gordon-levitt var. konusu kısaca şöyle deyip, konuyu verecektim ama genelde konuyu copy-paste yaptığım yer o kadar kötü yazmışki, elim gitmedi. erkek aşık olur, kız olmaz falan yazmış, hala orada adamlar. i·yi seyirler diliyelim, izlenesi bir film.

    imdb puanı : 8.0
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster