1. 1.
    0
    @9 öncelikle ekşi'yi gibeyim. ikinci postayı sana, üçüncüyü ise anana atayım.

    gelelim dediğin lafa. fantastik edebiyata lord of the rings'i izledikten sonra gaza gelip başlayan pek çok kişinin aksine; 90'lı yıllarda d&d ile ilgilenen eş dost sayesinde bulaştım. game of thrones'un (a song of fire and ice) yazarı olan george r.r. martin'le de 2000'lerin başında tanıştım haliyle. yani dizisinden çok çok önce. ayrıca bir çizgiroman tutkunu olduğumdan, george r.r. martin'in hedge knight adlı eserinden uyarlanan (bizde efsaneler diye bi' toplama kitap çıkmıştı bi' ara. orada da vardı bu öykü gezgin şövalye diye) çizgiromanı da okumuştum. ha misal game of thrones'un türkçe'ye çevrilmiş (yarak gibi çevrilmiş gerçi de) kitaplarından ilk cildinin kapağını samimi olduğum, üstad yıldıray çınar çizmişti. oradan da var yani bir aşinalık.

    yarak gibi herşeyi dizisinden, filminden öğrenip de kitabını/dergisini okumuş olanlara laf atmayı seven yeni neslin huur çocukları var ya hani... hah işte dördüncü postayı da onlara kayayım.

    amdan sıçılmışlar sizi...
    ···
   tümünü göster