1. 1.
    +2
    gidin ölün bi yerde. http://www.youtube.com/watch?v=Ej5UAn7oA6U

    suç olmadan dönerken bir otopsi sabahından
    doğrulurken öfkenden iki adım uzağımda
    boynundan göğsüne denk düşen bulvar
    devrilen binalar Acıbadem Durağı’nda.
    ayır dudak payı yırtık ruhum, ayrık
    mukadderat zift, tut ki kaldık ayrı gayrı
    saklanma! patika yol zaman zalim
    fezanın yangınlardan yadigar halim
    objeler ihvanlık, nesneler objektif
    eskimez insanlık, eskimoyu katletti
    kan döker kalbe vermez direktif
    zamanla ağır geldi taktığım sudan bileklik
    göstermez gündüz gözü camımda kör sineklik
    kör bıçaktım. üstümü örtmeseydin.
    bıraksaydın da son sözümü söyleseydim.
    arar bulurdun gerçekten özleseydin

    aslında şaşkınım
    yıllar olmuş attığın kurşunun bıraktığı
    şuurumun sakatlığından
    yanında yattığımdan, dibe battığımdan
    sesimi sildiğinden, şarkımı kısalttığından
    fakülte çıkışı yaktığım sigaraydın.
    bu aşkı kılıcım bile karşılayamazdı.
    ölümle atlar nasıl yarışır..
    böyle olmasaydı
    biz birbirimizi her zaman üzerdik
    bizim bütün düzenimiz kargaşada düzendi
    sen dudağını kilitlerden, ağlayıp küserdin inan
    dokunulamayacak kadar güzeldin.
    ey o zalim şüpheyi şakağıma vuran çelişki!
    ey onun elini tutunca dağılan kalabalık!
    gökyüzüne baktığımda saygın bir subay görüyorum
    bu haydut kibrimi bir tarafa bırakıp

    ruhun sevmek istediğinden nefret etmek zor
    onsuz ağaç gibisin hiç akraban yok
    sor kaç semt kaç durak ağlanır
    kaç eşya ayaklanır, kaç kadın yasaklanır
    aşkın ilk nefes bilgeliğin son gasp edilir
    sabahın körü yüzümde tokat sersemliğin
    odam boş diyelim ki bugün savaş bitti
    ne var yani adımlarını alsan geri
    bilirsin hayat bir bakıma güzeldir.
    dar sokaklar, poz veren eski dostlar gibi
    mercedes gibi, turkuaz gibi, yaz gibi
    fazla bir mektup, son bir şans gibi
    ···
   tümünü göster