1. 26.
    0
    o sıralar ağlamak da kolaylaştı falan. bi de gece nöbetlerine veriyolar beni, ben trenlere bakıp bakıp ağlıyorum amk. ama iyi de geliyor öteki yandan. adam akıllı bişeyler yazmaya o zamanlar başladım. beyler reklam değil, naçizane bi blogum var. yedibucuk. tumblr.com, okumak isteyen arkadaşlar oraya da bakabilir. neyse. işte bu kızla da tanıştım ettim, evine falan gidiyoruz arada içiyoruz ediyoruz. bunda bi de zehirli reflü mü ne var, bira falan içemiyor. viski içiyor, zengin hastalığı. babada tak gibi para da var zaten koymuyo kıza. neyse yine bigün içiyoruz. buna dedim ki, bak ben seni baştan beri seviyorum. ama sen sevmiyon çok belli, diyosun ki arkadaş kalalım. beril yarın sen sevgilini getirir benle tanıştırırsın ben o bebenin yüzüne gülüp elini sıkmak zorunda kalırım. ben bunu yapamam amk, kaldıramam dedim. bi daha görüşmeyelim. o konuşmadan önce de bi hikaye anlatmıştım ona. liseli olmayanlar bilir, eskiden bi reklam vardı. bi tane dağcı adam bi karlı dağa tırmanıyo. çantasından da kolayla haylayf bisküvi çıkartıp içiyor amk bisküviyi bandıra bandıra. babam işe giderken hep sorardı bize ne istiyonuz oğlanlar diye, ben de dilim dönmediği için halley derdim. ama babam anlardı haylayf getirirdi. bunu anlattım falan. biz ayrıldıktan sonra mesaj geldi, yarım saat falan olmuştu.

    "saat 10 olmadan bulut tekele git, sana bişey bıraktım"

    neyse beyler hemen gittim bulut tekele. şapka almıştım ona hediye, çok güzel bişeydi. bi baktım amk adam onun kutusunu veriyor bana. içini açıp bi baktım, 1 litre coca cola bi de alabildiğine haylayf. sigara yakıp kaldırımda ağladım beyler. bi erkeğin alabileceği en güzel hediyelerden biridir dıbına koyayım.
    ···
   tümünü göster