1. 26.
    +2 -3
    @39 yaptığın demogojiden başka bir şey değil. Ama sözlüğün dahip olduğu şu ortamda demogoji yapabilen birilerinin olması bile bir başarı.

    1- 3 dönem üst üste oyunu artırarak seçim kazanan bir politik parti söyle bana dünyadan... AK Parti Oxford'da siyaset bilimi derslerinde örnek olarak verilmekte bu başarısıyla. Oy kullananların yarısının oyunu almış bir partiden bahsediyoruz. Böyle bir başarı varsa diğer partiler kendilerini sorgulamalı.

    2-Yazımda bahsettim bundan zaten. Acıtasyon yapmaya gerek yok. Gelir dağılımının adaletli olduğu bir ülke bile yok. Olamaz. Dünya zaten böyle kurulmamış. Gelir dağılımının adaletli olduğu dünyaya ütopya denir. Bu yüzden aç çocukların olması doğal bir sonuçtur. Ama Türkiye'nin bir olayına kızıyorum kendi halkı dururken onun bunun yardımına koşuyor. Önce kendi halkın... Türkiye'yi bilmiyorsun gibi bir şey deme bana. Yurt dışında yaşıyor olmam bunu değiştirmez. Ailem orada, 19 yılım o ülkede geçti, eğitimimden ötürü bir kaç yıl ara verdim o kadar.. Seneye yeniden dönüp üniversite eğitimime devam edeceğim. Kelle paçayı, cacığı, pilavı, suşiyi çok iyi biliyorum rahat ol. Ama keşke sizler bir de dünyadaki cacıkları, kelle paçaları, pilavları ve suşileri görebilseydiniz.

    3- Ekonominin iyi olduğu yalan demek cahilliğini ortaya sermekte. Dünya hayran kalırken, Çinden sonra en hızlı büyüyen ikinci ülke olmamızı dünya nasıl oldu da yaptılar diye sorgularken; sizin gibi dangalaklar yok biz hasta adamız, bunlar son çırpınışlarımız diye spekülasyon yapmakta. Senin gibi insanlar hep oldu, olacak. Senin gibi insanlardır bu ülkeyi krizlere sürükleyenler... Attığım linkleri açta bir oku.

    4-gayri safi yurtiçi hasılayı örnek vermek tam bir cahillik örneği diyerek aslında mentaliteni gözler önüne çok güzel seriyorsun. Şu an düşünmekteyim ulan ben kime ne anlatıyorum diye. Bu dünyada hiç kimse bilmiyor bir sen biliyorsun değil mi angut. Ekonomik büyüme, bir ekonomide zaman içinde mal ve hizmet üretimi miktarında artış olmasıdır ve para yaratımında artış olmasına bağlıdır. Büyüme, geleneksel olarak reel (gayri safi yurtiçi hasıla) veya reel GSYiH artış oranı yüzdeleriyle ölçülür. Dünya Bankası, IMF, DTÖ, IFC vs vs vs bilmiyor bir sen biliyorsun değil mi angut... Ekonomiyi başka neyle ölçersin ki? Deniz suyunun yükselme oranı ile ekonomi mi ölçeceksin?

    5- O notu düşüren kuruluşlar senin gibi akbabalar işte. Tayyip Erdoğan o kuruluşları takmıyoruz yatırıma devam edin deyince herkes güldü... Daha bir hafta önce AB o kuruluşları takmayacağını açıkladı. Çünkü o kuruluşlar dünya piyasasında bir spekülasyona sebep olup işi zütürmek istiyor... Tayyip Erdoğan'ın bu konuda ki dik duruşu da Türkiye'yi yem etmedi o kuruluşlara. Bakınız: http://www.bbc.co.uk/turk...20620_moodys_turkey.shtml

    6- Türkiye'de muhalefetler hiç proje ortaya koymadı. Sorun bu. Son seçimde Kemal Kılıçdaroğlunun vaatleri ortada. Nasıl yapacaksın diye sorduklarında benim adım Kemal Kılıçdaroğlu yapacağım diyor. Bahçeli sürekli şehitlerimizin kanı ile beslenmekte. Sorun bu yani. Bundan ötürü millet hiç boş laflara gelmiyor.

    7- Memur maaşı ödeyemeyen ülkelerde benzin fiyatı ne bunu biliyorum. Yazımda bunun bir Türkiye sorunu olduğunu söyledim zaten. Dünyanın en pahalı benzinini kullanıyor olmamız çok saçma. Bunun tek sebebi petrole uygulanan vergiler. Vergilendirme nasıl yapılıyor bunu da biliyorum. Ama maaş ödeyemeyen ülkelere rağmen biz borç ödüyoruz diyebiliyorum. Bunların arasında nasıl bir bağlantı kurdun merak ediyorum. Sıçmışsın yani.

    Bakınız: http://www.milliyet.com.t....2010/1209431/default.htm

    Türkiye IMF'ye olan borcunu ödemekte. Ama bazen sıcak paraya ihtiyacı olduğunda en uygun şartlarda parayı kim temin edebiliyorsa bize onun parasını kullanmalıyız. IMF bir öcü değil yani. Parayı alıp, kullanmalı ve geri döndürmeliyiz. Hatta öyle ki çok değil 5-6 gün önce IMF'ye 5 milyar dolar borc parayı biz verdik. Hemde istediğimiz zaman geri alabilme şartıyla.

    http://ekonomi.haberturk....milyar-dolar-borc-verecek

    (Türk gazetelerinden link atıyorum daha kolay anlayabilesiniz diye.)

    8- Askeri giderlerinin milli gelire oranı yüzde 2.3 bu arada. Yüzde 2.3 yüksek bir orandır. Bizim gibi terörle uğraşan her daim savaşa hazır olması gereken ülkelerde bulunan bir orandır. Sana yüzde 4 bile az gelmiş. Bu senin ekonomiyi bilmediğinin en güzel göstergesidir. Cahilliğine bir kanıt daha.

    Askeri harcamalara çok yüksek bir oran ayırabilmek için bir ülkenin her daim elini kana bulaması gerekmekte. Bunun örneği Amerika'dır. Mesela NATO içinde en çok askeri harcamayı açık farkla ABD yapmakta. NATO'daki diğer 27 ittifak üyesinin askeri harcamalar toplamı, ABD'ninkinin yarısına bile ulaşamıyor. Bu ne demek otur çok iyi düşün. Bundan sebeptir Amrikanın petrol bölgelerine elini atması. Aksi takdirde o harcamaları yapamaz. Biz elini kana bulayan bir ülke değiliz. Başımızdaki terör sorunu ile uğraşıp duruyoruz. Teröre harcanan para 400 milyar doları bulmakta. 400 milyar dolar!!! Ve sen buna abartma demişsin. Angutluğunun resmidir.

    9- Krizden etkilenen Amerika değil Avrupa. Avrupa şirketleri geç devletler bazında çökme noktasında. Schengen antlaşmalarının iptali ilk kez konuşuluyor. Amerika devlet bazında değil şirketler bazında etkilendi çünkü dünyanın her yerine el atmış durumda. Bu çok doğal olarak şirketleri etkilemekte. Normal bir sonuç. Bizler ise hem devlet olarak hem şirketler bazında yeni yeni sağlam adımlarla açılıyoruz.

    10- 75 milyonun ekonomisi IMF'den borç üstüne borç alınarak ve geri ödenmeyerek yönetilecekse yönetilmesin zaten. Arap şeyhinden gelen hibe ile yönetilmesi daha makul bir seçenek bence. Ayrıca 75 milyonun arap şeyhinden gelen 10 milyar dolarcık ile yönetildiğini düşünüyorsun sanırım. Kişi başı 133 dolar gibi çok komik bir para yapıyor hatırlatayım sana. Ama o konuda bir soru işaretim var. O para bize neden hibe edildi, kime edildi, kim o parayla ne yapacak bunlar aydınlatılmalı.

    11- Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da kendi gözlerimle gördüm diyorum çocuk kıt mısın? Ayrıca alçak sandalye örneğini zaten o yüzden verdim. Sonrasında ki gelişmelerden haberin yok belli ki... O bir kaç günde gazete okuyamadın herhalde. Önceleri gittiğimiz toplantılarda vs hep en arkaya, kıyaya köşeye itilirdi başbakanlarımız. Şimdilerde ise bambaşka.

    Bakınız:
    http://imgim.com/17incic9485833.jpg
    http://imgim.com/102820111103051314832.jpg
    http://imgim.com/ecevit_ab.jpg

    Bir de bunlara bakın:
    http://imgim.com/47928344872.jpg
    http://imgim.com/f304f463...99aa240abe08d7735df_k.jpg
    http://imgim.com/bayragim...yerde_birakmadi_h5822.jpg
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster