24 yaşındaki bir erkeğin bekaretini aldım

tekel bayiinin biraz ilerisinde durup kimselere görünmeden şarabı nasıl alabilirim diye düşünürken o esnada 20li yaşlarda uzun boylu, omuzları geniş, tişörtünden belli olan kaslı vücuduyla inanılmaz ciksi görünen yakışıklı bir genç bana doğru yaklaşmaktaydı. göz göze gelmiştik. yanımdan öylece yürüyüp geçerken gördüğüm manzara karşısında heyecandan adeta lal olmuş, geçit töreni izlercesine çocuğun yanımdan geçip gitmesini izlemiştim. biraz duraksar gibi oldu. sonra arkasını dönüp bana doğru yaklaşmaya başladı. garip bir şekilde korkmamıştım çünkü nedendir bilinmez, varlığı o an bana tarif edilemez bir güven duygusu aşılamıştı. "iyi geceler, bir şey sorabilir miyim?" dedi. boğuk fakat karizmatik bir tonda sese sahipti. heyecanım daha da artmıştı. o kendisine güvenen ben gitmiş, sanki yerine bir başka ben gelmişti. kendimi tanıyamıyordum. titrek bir sesle "tabi" diyebildim sadece. "gecenin bu saatinde burada beklediğinize göre gibişiyorsunuz. ne kadar vizite bi posta da ben kayayım" dedi. "100 ytl" dedim. "üstümde 75 var olmaz mı?" diye sordu. "para peşin kırmızı vajin" dedim. "giberim yarram şu tipine bi bak neren 100 lira eder senin amcık?" dedi. "gibtir git lan o zaman huur çocuğu" dedim ve içimden "giberim şarabını" diyerek evime döndüm.