1. 301.
    -1
    ulan ben kitap bakıcam, yok. dergâh yayınlarının ordaydık, saatleri ayarlama enstitüsünün yeni basımlarını inceliyorum böyle. neyse işbankası yayınlarının önündeydim abi. otomatik portakal'ı sordum. kadın var dedi kitabı uzattı alıcam sağa sola bi baktım bastet yok. kitabı bıraktığım gibi koşturmaya başladım dıbına koyim kocaman salon, gel de bul şimdi. bırakmıştır diye koşar adımlarla dışarı doğru ilerledim ama dışarıda yoktu. aradım ve mesaj attım bir tepki yoktu. neyse biraz daha koştururken onu yavaşça ilerlerken gördüm. soluk soluğa kalmışım yanında, seni bırakmam gerekiyormuş, dedim. "bunu anlayabildiğine sevindim." dedi, çarpıcam bi tane amk kitap da mı bakamıycaz.

    beyler yalnız aldığı kitapların arasından bir tanesi böyle küçük prens'e benzer bir şeydi. eskiz gibi çocuksu çizimler ve cümlelerin "kedi reyiz artık insanlarla oynamıyordu. onların ne kadar kötü olduklarını gördü. insanlar mutsuzluk verirdi. kedi mutsuzdu" şeklinde olduğu çocuk kitabı gibi bir şey. bana verdiği o gezegen kafa resminde de benzer çizgiler hakimdi, bu tip kitapları andıran. bu şekilde kitaplar bolca okur ve çizim de yaparmış, sonradan fark ettim.
    ···
   tümünü göster