1. 351.
    0
    sabahın köründe beni arayarak uyandırdı. "bana küsmüş olabileceğine inanmıyorum" falan diyor böyle. ben dedim ki izin ver de anlatayım. başladım beyler:
    "pembe hislerini bana yansıtma hakkını doğuran ne? ben senin öfkeni kustuğun tuvalin değil, sevgilinim. canıma okumak yerine bir kere yanımda olsan ölür müsün? bana anlayışsız olduğumu söylüyorsun lakin o mevzuyu ben zaten her gün "düşün"üyorum, küfreder gibi düşün diyorsun bir de. sağduyumun istismarından ibaret o "otoriten" tuzla buz olur gayet. belki benim gibi, senin yaptığın laf cambazlıklarına hayran gülümsemelerle susmayı tercih etmek yerine hüngür hüngür ağlarsın asla mantık çerçevesinden çıkmayacak izahatlerin dokunaklığına. taktan sebeplerden kavgalara gelince, diğer insanların yüzüne bile bakmayacağı değerleri koruma gayretinde olduğumu yüzüne vurmam mı gerekiyor? Tip karakter meselesine hiç değinmiyorum, gülüyorum. idare meselesine gelince, sanki ben kendi iradem ve desteğimle ayakta durmuyormuşum gibi, ne yani, sen olmasan olmaz mıyım? Neden beni istediğin zaman, istediğin şekilde bulabileceğini düşünüyorsun? Sonra bir de karşıma geçmiş telefonu neden açmıyorsun, diyorsun. Telefonu neden açmadığımı anlamak için einstein olmana gerek yok. Durumun vehametinin farkında değilsin, kavra, kendine çeki düzen ver. Aksi takdirde diplomanı eline verir, seni mezun ederim."

    diye aralıksız konuştum. Verdiği tepki:
    Ben ayrılmak istiyorum.
    ···
   tümünü göster