ev arkadaşının kiz siktiği masada yemek yemek

hüzünlü bir durum lan.

düşünsene akşam eve geliyosun ev arkadaşın olacak o lavuk kanepede oturmuş donla sigarasını içiyor. ne oldu lan gibtin mi kızı diyorsun. gibtim panpa diyor.

mutfakta makarna yaparken öpüşmeye başladık sonra içeriye geçmeye fırsat bulmadan mutfak masasının üzerinde gibtim diyor. sende vay helal kardeşime diyorsun. geçip gidiyor kapanıyor konu.

ya sonra?

sen o masada dolapta üstü açık kaldığından sararmış peyniri ekmeğin arasına eze eze koyup yerken, domatesten süzülüp masaya sızan domates suyuna ekmek bandırırken hiç mi o domatesin suyunun temas ettiği yere sıcaktan kavrulmuş ateşli ve sulu bir amın temas ettiği aklına gelmeyecek?

masaya sandalyeyi yanaştırırken ayaklarının çıkardığı gıcırtı sesi sana arkadaşının kızın üzerinde buharlı tren gibi gidip geldiği esnada masadan gelen gıcırtıyı hatırlatmayacak?

yada masanin kenarında kalmış beze ağzını silerken hiç mi sırtüstü masaya yatıp bacaklarını elamanın omzuna koymuş kızın zevk ve acıyla inlerken elini rastgele savurduğunda eline gelen bezi arzuyla eline alıp sıkıştırdığı gelmeyecek mi?

o masada belli belirsiz izlerin arasında yüzüstü masaya uzanmış kızın vücudunun ağırlığıyla masayla vücudu arasına sıkışıp kalmış gögüslerinin uçlarının masada bırakmış olabileceği iz hiç gelmeyecek mi gözünün önüne? bulutların içinde beliren suratlar gibi masada hayal edip yer tespiti yapmaya çalışmayacak mısın?

o ekmeğin arasından çıkan saç belkide eleman kızı domaltıp saçlarını elinin arasında toplayıp yokuş aşağı vurdururken kopup düşen ve ekmeğine karışan saç telleriydi..

masada kalan tek yaprak temiz peçete belkide kız kendini temizledikten snra bronz ve terli göbeğine son bir garanti temizliği için sürülmüş peçete nereden bileceksin öyle değil mi?

işte bunlar hep ciks..