1. 426.
    +3
    H.A.A.R.P Projesi
    Not: Eğer HAARP yok diyorsan;
    "Gerçekten onlar düzenlerini kurmuşlardı. Halbuki dağları oynatacak olsa bile bu düzenleri hep Allah'ın elindeydi."
    ibrahim suresi 46.Ayet
    Bu projenin adı H(igh) Frequency A(ctive) A(uroral) R(esearch) P(rogram).
    Türkçesi; Yüksek Frekans Auroral Araştırma Programı.
    ‘Auroral nedir yahu?’ derseniz, HAARP uygulanırken meydana gelen şu ışımalar kastediliyor olsa gerek çünkü Auroral'in sözlük anlamları arasında kutuplarda geceleri görülen renkli ve hareket eden ışıklar. Işte bu ışımalar kutup olmayan yerlerde de meydana gelmeye başladı.

    HAARP, Nikola Tesla’nın bulmuş olduğu bir deprem aleti. Tabi bunu geliştirmek ABD’ye kalmış. Aslına bakarsanız Rusya’da Tesla’dan etkilenip 1976’da ‘Ağaçkakan’ projesini inşa etmiştir.Çalıştığı süre zarfında ABD’nin California eyaleti tarihinin en kurak yıllarını yaşamıştır. Bununla kalmayıp iklim değişikliği ve sellere de neden olmuştur.
    Radyo dalgalarını inceleyen ABD hükümeti dalgaların Rusya’dan geldiğini fark edince, Rusya’yı iklimleri değiştirmekle suçlamıştır.Bu yüzden 1993 yılında Rusya’daki bu teklonoji durdurulmuştur.
    iklimleri değiştirebilecek silahların varlığını kabul eden Birleşmiş Milletler iklim değişikliği için teklonoji üretiminin yasak olduğuna dair bir karar almıştır.

    ABD’ye ait olan HAARP Projesi, iyonosfer’in özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska’da Gokana askeri üssü yakınlarında ABD Kara ve Deniz kuvvetlerince gerçekleştirilmektedir.
    ‘iyonosfer nedir?’ diye soranlara: iyonosfer katman olarak üçüncü katmanda bulunur ve atmosferdeki gazların iyonlara ayrıldığı katmandır ki bu yüzden sıcaklık yüksektir.Özelliği ise; radyo dalgalarını yansıtmaktır.
    ‘Neden Alaska’daki Gokana askeri üssünde sürdülüyor bu çalışma?’ diye düşünüp araştırdığımda; Alaska’nın dünyadaki elektromanyetik kuşakların özel kesişim bölgesinde bulunduğu ve bu yüzden elektromanyetik alanlarına müdahale edebilmek için en iyi yer olmasından, ayrıca da korunmasının kolay ve gözlerden uzak olmasından dolayı tercih edildiği kanısına varıyorum.
    ‘Kendime ne gibi sonuçlar doğuruyor,ne işe yarıyor bu HAARP’ diye bir soru yöneltirsem de şu cevabı buluyorum:
    1) iklim değişebilir.
    2) Kutupları eritebilir ve yerinden oynatabilir.
    3) Ozon tabakası ile oynanabilir.
    4) Deprem yapılabilir.
    5) Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.
    6) Dünyanın enerji alanları ile oynayarak, insan beyni kontrol altına alınabilir.
    7) Radyasyon yaymayan termonükleer patlama oluşturulabilir.

    Ve bunlar yapabildiklerinin sadece bir kısmı…

    Ancak bana bu maddeler bir şeyi hatırlattı yahu… Küresel Isınma!
    Yoksa böyle bir şey yok mu?

    Bu sorununda cevabını araştırdım. Sonuç olarak ;
    Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchan bir açıklama yapmış; ‘Küresel ısınma iddiasına bağlı olarak dünyanın kuraklaştığına dair somut bir veriye sahip olmadıklarına’dair bir açıklama… Bu varan bir.
    Dünyanın en büyük hava durumu kanallarından Weather Channel’in kurucsu küresel ısınma tarihin en büyük yalanıdır demiştir. Bu varan iki.
    ingiliz profosörler Stanley Feldman ile Vicant Marks’a göre kutuplar erimiyor, kutup ayıları yok olmuyor ve Maldivler sular altında kalmıyor. Bu da varan üç.
    HAARP’a dair daha derinlere inersek;
    Projenin resmi amacı iyonosfer’de araştırma yapmak(!) demiştik.
    Amerikalı yetkililere göre HAARP’ın amacları;
    1) Atmosferdeki termonükleer araçların elektromanyetik vuruşlarını değiştirmek.
    2) Denizaltlarında haberleşmeyi kolaylaştırmak.
    3) Radar sistemleri geliştirmek.
    4) Çok büyük bir bölgede ABD Ordusu dışında tüm haberleşmeyi durdurabilmek.
    5) Çok büyük alanlarda petrol, doğalgaz ve mineral kaynaklarını tespit etmek.
    6) Cruise Füzeleri (Uçuş süresinin tamamında veya büyük bir kısmında normal bir uçak gibi uçan ama pilotu olmayan güdümlü silah sistemleri) gibi herher türlü saldırıda silahı ve uçakları havada imha etmek.

    Ah ne kadar masum amaçlar bunlar. Birleşmiş Milletler ağabey güya izin vermiyor ya ne yapsın canlar.
    Birde proje karşıtı bilim adamlarını araştırdığımda karşıma çıkan sonuca göre, HAARP öyle bir güç haline gelebilir ki,elinde tutan dünyanın tartışmasız hakimi olur.
    Proje karşıtlarında biri olan ve dünyanın en ünlü Jeofizikçilerinden Prof. Gordon J.F MacDonald’a göre elektromanyetik daha neler yapabiliyor bir bakalım;
    HAARP tesislerinde bulunan antenler sayesinde gökyüzüne elektromanyetik dalgalar veya enerji gönderilmekte, iyonosfer tabakasından geri yansıyan bu dalgalar veya enerji yeryüzünde bulunan bir alıcı anten tarafından emilmektedir.
    Böylece alıcı antenlerin kurulduğu yerlerde istenilen afetler oluşturulmaktadır.
    1997 yılında ABD Savunma Bakanı William Cohen, Georgi Üniversitesi’nde kurduğu cümlelere göz atarsak;
    “…Bazılarının elektromanyetik dalgalar yolu ile iklimleri değiştirme, deprem yapabilme (yaratmak Allah’a mahsustur),volkanları harekete geçirme yeteneğine sahip silahlar geliştirdiğini biliyoruz.”
    Zamanında Rusya, ABD’ye ‘Ağaçkakan’ açınca ABD’de Rusya’ya HAARP açtı.
    Rusya’da hava sıcaklığı 40 dereceyi seyredince bilim adamları boğdurucu yazdan ABD’yi sorumlu tutmaya başladı.
    Moskova Devlet Üniversitesi Fizik Fakültesi hocalarından Georgi Vasilyev, ABD’nin çalışmakta olduğu Alaska’daki HAARP istasyonu’nu resmen Jeofizik ve Tektonik bir silah olarak tanımladı.
    Vasilyev: “ HAARP çalıştırıldığı günden bu yana dünyanın değişik bölgelerinde iklim anormallikleri gözlenmeye başladı.Kar yağması gereken yerlerde güneş kavururken, Afrika’da kar yağışları gözlemlenmekte,bu tuhaf olgular genelde küresel ısınmaya fatura ediliyor.' demiştir.

    HAARP kullanımının en büyük belirtisi,
    Kutup olmayan bölgelerde kutup ışımalarına benzer gökkuşağımsı renkler ortaya çıkmaktadır.(Auroral)

    ALH84001(Allan Hills 84001),(Antartika'nın Allan Hills bölgesinde ABD-Meteorit Avcıları Takımı tarafından bulunan bir gök taşıdır.) keşfinden sonra Başkan Bill Clinton, 7 Ağustos 1996'da verdiği bir basın toplantısında şöyle demiştir.
    "Eğer bu keşif onaylanırsa, bilimin şimdiye dek dünyamızda perdesini açtığı en şaşırtıcı kavramlardan biri olacaktır. Tahmin edilebileceği gibi, olası etkiler geniş kapsamlı ve ürkütücüdür"
    Evet bu durum oldukça ürkütücü! Dünyanın dengesiyle oynamak çok büyük sonuçlara neden olabilir.
    Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece dört yıl ömrü kalır. Doğal denge bu kadar hassastır!
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster