1. 1.
    +4
    Memlükler (Mısır Türk Devleti) (1250-1517)

    (iLK iSLAM-TÜRK DEVLETLERi)
    Kıpçak Türklerinden Aybeyln kurduğu Türk Memlûk Devleti'nin resmî adı TÜRKiYE DEVLETi" idi
    Selâhaddin Eyyûbî, 1171 yılında Fatımî Devleti'ni ortadan kaldırarak Eyyûbî Devleti'ni kurmuştu. Eyyûbî Devleti'nin ordusu Kıpçak Türklerinden oluşuyordu. Kıpçak bozkırlarından çocuk yaşta ve çok sayıda köle ve gönüllü olarak getirilen Kıpçak Türkleri özel bir askerî talim görüyor, Eyyûbîlerin hassa kuvvetlerini meydana getiriyordu. Daha sonra Kafkasya'dan aynı şekilde getirilen Çerkeslerde ordunun ikinci önemli unsurunu teşkil ettiler ve burada Türkler ve Çerkesler kaynaştılar. Fakat Türk kumandanlarla Çerkeş kumandanlar arasında sultanlık çekişmesi olmuştur. işte, 1250 yılında Mısır'da kurulan Türk Memlûk Devleti (Mısır Türk Sultanlığı ve Mısır Türk Devleti de denir)'nin ana dayanağı olan ordusu ile hükümdar ve kumandanları bu Türklerden idi.

    Eyyûbîlerin son hükümdarı Turanşah öldükten sonra, dul kalan eşi, Kıpçak Türkü olan ordunun başkumandanı izzeddin Aybeg ile evlenmişti. Aybeg, askerî kuvvetler tarafından sultan ilân edildi. Ordu kumandanlarının aralarından en nüfuzlu ve kabiliyetli olanı sultan seçmeleri geleneği de böylece başlamış oldu. Bazı dönemlerde sultanlık babadan oğula geçmişse de, sultanlar daha çok seçimle iktidara gelmişlerdir.

    Kahıre'de, 1250'de izzeddin Aybeg tarafından kurulan bu yeni devletin resmî adı "Ed Devleti Türkîye" yani TÜRKiYE DEVLETi oldu. Resmî konuşma dili Türkçe, yazışma dili Arapça idi. Sarayda ve orduda Kıpçak lehçesi konuşulurdu, ama, Oğuz lehçesi ile konuşanlar da bulunduğu için bu iki Türk lehçesi kaynaşmıştı.

    Aybeg'in kurduğu Türk Memlûk Devleti' nin birinci devresi 1250'den 1382'ye kadar devam eden 132 yıllık bir süredir ve bu sürede hüküm süren Türk sultanlarına "Bahrî Memlûkleri" denmiştir. Aybeg yedi yıl sultanlık yaptı (1250-1257). Haçlılara karşı ünlü Mansure Savaşı'nı kazandı ve Mısır'a yönelen VII. Haçlı Savaşı'nı etkisiz bıraktı. Bir yandan da ismailîlerle uğraştı.

    1257'de Aybeg ölünce yerine Nureddin Ali sultan oldu, fakat tahttasadece iki yıl kaldı. Ondan sonra tahta çıkarılan Seyfeddin Kutuz'un hükümdarlığı da bir yıl sürdü. Seyfeddin Kutuz, sadece bir yıl süren hükümdarlığı sırasında, Mısır'a doğru ilerleyen Moğol Ermeni Haçlı müttefik ordusunu Eylül 1260'ta, Ayn Câlûd Savaşı olarak anılan savaşta ağır bir yenilgiye uğrattı.

    • Baybars, Haçlıları Yakındoğu'dan sürüp çıkarıyor:
    Kutuz'dan sonra I. Baybars hükümdar oldu. 1260'tan 1277'ye kadar hüküm süren Baybars zamanında Mısır Türk Devleti en kudretli devrine ulaştı. Kıpçak Türkü Baybars, Altın Ordu Hakanı ve Cengiz'in torunu Berke Han'ın damadı idi. Kendi yerine geçecek oğluna da Berke adını vermişti. Kendisi 1223'te Kıpçak ilinde doğmuştu. Köle olarak Kahire'ye gelmiş, Eyyûbîlerin hassa ordusuna alınmıştı. Zekâ ve yeteneği ile kısa zamanda kendini gösterdi. AynCâlûd'da Haçlılarla yapılan savaşta öncü birliklerine kumanda ediyordu. Sultan Kutuz ona, vaadettiği Halep valiliğini vermediği gibi, şöhretinden ve kendi yerine sultan seçilmesinden korkarak öldürtmek bile istemişti. Baybars, Kutuz'un bu teşebbüsünü boşa çıkardı ve ölen Kutuz oldu. Bundan sonra sultan seçilen Baybars, hükümdarlığının birinci yılında (1261'de), Moğollar tarafından öldürülmüş olan Abbasî halifesinin yerine aynı aileden başka birini getirerek, Mısır Abbasî hilâfetini kurdu.

    Cesur bir asker olan Baybars, kudretli bir hükümdar ve iyi bir idareci olduğunu da gösterdi. Franklarla, Ermenilerle, Moğollarla yaptığı savaşları kazandı, ismailîlerle de mücadele etti. Anadolu'da Moğollara karşı direnişe geçen Türkmen beyliklerini destekledi ve ordusunun başında Kayseri'ye kadar ilerledi. Ermenilerin başkent yaptıkları Sîs şehrini zaptetti (1274). Sonra, kendi merkezinden daha fazla uzaklaşmamak için Şam'a döndü. Altın Ordu ve Bizans ile de siyasî münasebetler kuran Baybars, Haziran 1277'de hastalanarak, 54 yaşında iken öldü. Orta çağ tarihinin en büyük ve örnek hükümdarlarından biri olarak anılan Baybars, devlet teşkilâtında büyük bir reform yapmış, Haçlıları Yakın Doğu'dan sürüp çıkarmıştı.

    Baybars'tan sonra yerine geçen oğlu Berke'nin hükümdarlığı ancak iki yıl kadar, onun yerine geçen Bedreddin Süiemiş'in hükümdarlığı daha da kısa sürdü. 1279'da sultan olan Seyfeddin Kalavun 11 yıl iktidarda kaldı ve Haçlılara karşı başarılı mücadeleyi devam, ettirdi. 1282'de FrankErmeniMoğol müttefik ordusunu yendi. Kıpçak bozkırı ile de münasebetlerini kuvvetlendirdi. SaintJean şövalyelerinin elindeki önemli Markab kalesini aldı. 1289'da Trablus'u da zaptederek buradaki Haçlı hükümetini ortadan kaldırdı.
    Sultan Kalavun, Kudüs Krallığı'nı kuşattığı bir sırada öldü.

    Sultan Kalavun'dan sonra, 1382'ye kadar Mısır Türk Devleti'ne onun sülâlesi hâkim oldu, yani bu Türk devletinde ilk sülale (hanedan) kurucusu o oldu. Kalavun ölünce yerine geçen oğlu Selahaddin Halil, 3 yıl süren hükümdarlığı sırasında Akkâ, Sûr, Sayda şehirlerini alarak Haçlı hâkimiyetine kesin şekilde son verdi.
    Fakat Halil'in ölümünden sonra ülkede karışıklık, dolayısıyla gerileme başladı. Valiler, kumandanlar başkaldırıyor, bağımsızlık ilân ediyorlardı. Sultanlar bu isyanlarını bastırmak için uğraşmaktan başka bir iş yapamaz oldular. Bu sırada Çerkeş Kölemenlerin ordudaki sayıları ve kuvvetleri gittikçe artıyordu. Çerkesler Türkleşmiş olsalar da iktidar için Kıpçak Türkleriyle devamlı bir mücadeleye giriştiler. Bu durumdan yararlanan Kıbrıs korsanları da sık sık baskınlar yaparak ülkenin zayıflamasını hızlandırdılar.

    • Hanedanlık Çerkeslere geçiyor:
    Son Türk hükümdarı Nasreddin Hacı zamanında taht kavgaları şiddetini arttırdı. Kumandanlardan Çerkeş Barkuk rakiplerini yendi ve kendisini sultan ilân etti. Şimdi Memlukler Devleti'nde ikinci devir başlıyordu ve bu devirde (1517'ye kadar) tahtta Çerkeş Kölemenler bulundu. Çerkeş aslından Memlûk sultanlarına "Burcî Memlûkleri" denir. Fakat bunlar da dil ve kültür bakımından tamamen Türkleşmiş idiler. Onun için devletin siyaset ve karakterinde hiç bir değişiklik olmamıştır.

    Bahrî Memlûkleri (Mısır Türk sultanları) devrinde olduğu gibi Burcî Memlûkleri devrinde de bilim, kültür ve sanata önem verilmiştir. Ama bu ikinci devirde Memlukler Devleti en büyük islâm devleti olmaktan çıkmıştır. Çünkü, Osmanlılar daha hızlı bir gelişme göstermiş, hele istanbul'un fethinden sonra en büyük islâm devleti olmuştu. Timur ve Şahruh devrinde Timurlular, Şah ismail devrinde de iran, Türk imparatorluğu, Memlûkleri geçmişlerdi. Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim, 1517'de Ridaniye Savaşı'nda Memlûk imparatorluğu'na son verdi ve bütün topraklarını Osmanlı sınırları içine aldı.

    • Memlukler Devleti'nde kültür ve sanat:
    Memlukler Devleti'nde konuşulan dil Kıpçak Türkçesi idi. Memlûk Devleti, teşkilât bakımından da yenilikler getirmişti. Osmanlı teşkilâtı istisna, Türklerin tarih boyunca kurdukları siyasî düzenlerin en büyüklerinden birini Mısır Türk Devleti kurmuştur.
    ···
   tümünü göster