1. 51.
    +9
    panpa kimse senle liseli diye dalga geçmez merak etme. son sınıf farklıdır çünkü son sınıfta tabiri caizse yaşamıyor oluyorsun işin gücün tek bir şey oluyor: ders çalışmak. bu internete girme oyun oynama vs. vs. demek değil. ben bu sene kazandım sınavı. gayet her hafta halı sahamı yaptım. 2-3 haftada bir playstation attık arkadaşlarla. bunlar normal şeyler. bazen bir konuda kendimi ekgib hissettim 10 saat kitap okur gibi 100lerce sayfa konu okudum (zorunluluktan değildi yeni bir şeyler öğrenmek için- işsizlik diyebilirsin. ama işe yarıyor böyle şeyler. öğretmenin anlatmasından daha yararlı oluyordu orada öğrendiklerim. genellikle biyolojide çok işe yarar. biyolojide test tekniği yoktur çünkü. neyi ne kadar bildiğin önemlidir. bol bol okumak hep faydalıdır her ne kadar sınavda onların %1 inin bile çıkmayacağını bilsen bile oku sen.) cümleye devam... yeri geldi yorgunluktan canımın istememesinden uyudum pc oyunu oynadım dizi izledim maç izledim vs. vs. yani demek istediğim kendini çok şartlama ben bunlardan tamamen uzak kalacağım diye. ama bende mesela uzun süre bir şey yapmadığım zaman ya da az soru çözdüğüm günlerde bir pişmanlık hissi oluyordu. yanlış mı yapıyorum diye. normaldi heralde. amacına ulaşmak isteyen her öğrencide bu gibi şeyler olur. olmuyorsa zaten ondan bi gib olmaz bence.

    sayısal aklımda kalmış. biyoloji zırvalamışım. kusura bakma. ama tmci arkadaşlarımın çalışma stilini de biliyorum ondan da bahsederim.

    öncelikle panpa benim gözlemlediğim kadarıyla bir tmci için olmazsa olmaz şey kesinlikle matematiktir. matematik beceremeyen tmci hukuku anca hayal eder. bu böyle. tabi taşaklı üniversiteler için konuşuyoruz sadece. ben kendimden söyleyecek olursam yalan söylemiyorum benim matematiğim her zaman biraz iyiydi. yetenekliydim yani öyle söyleyeyim tübitakçıydım. onların matematiği biraz daha farklı ama okul matematiği çok kolay geliyordu bana mesela. bu hep böyleydi. son sene göreceksin anlata anlata bitiremedikleri türev integral dedikleri şey en basit şey gelmişti bana son sınıfta. kapasite olarak en sert ama kullanmıyorlar sınavda. o yüzden kolayı geliyor. her neyse. ben hiç matematik çalışmadım doğrusu. gerek de duymadım. yapıyordum zaten. derste öğrenip soru çözüyordum sadece. yaptığım tek şey test çözerken soruyu daha hızlı ve işlem hatasız dikkatlice çözmek oluyordu. sınavda en önemli şeylerden biri zamanı iyi kullanmak çünkü. çoğu insan bu sebepten ygsden çaktı geçen sene. öss tarihi öyle uzun bir sınav görmemişti daha önce. hızlı okuyup anlayıp işleme başlamak hep önemlidir.

    edebiyata gelecek olursak. ben anlamam bilmem. ama arkadaşlarım hep cumhuriyet döneminin taşaklı olduğunu ezberlenecek binlerce eser, her birinin türü, konusu, ve yazarları var diyordu. hocalar hikaye uydurarak nasıl kolay akılda tutarız diye uğraşır. öyle bir derstir. ezbere dayalı işte tamamen. onda yapacak bir şey yok. zaten genelde tm öğrencilerinin edebiyatı çok kötü olmaz. hepsi bir şeyler bilir, birbirine yakın sonuç çıkarırlar. ama matematik öyle değil. basmayan direk geriye düşer. hüsran olur. o yüzden edebiyatla değil matematikle geçersin rakiplerini. istisnalar vardır tabi de tama yakın yapman gerekir onda da edebiyatta.

    geometriye gelince genelde geometri bulmaca gibidir. ezberi az sayılır. ben bile unuttum çoğu formülünü kullanmayınca. çok çok önemliler hariç bilmesen de olur formülleri. hocayı izleye izleye gelişir. çok soru görmeyle bağlantılıdır başarısı. görme yeteneği de önemli tabi. kimisi çok soru çözer ama yeni bir şey görünce çuvallar. yani bunda kısaca birkaç örnekte çözüm yöntemini izleyip hafızana işlemen lazım. sonra zamanla kendin de yapmaya başlayacaksın.

    soru sayısına gelince dersanede/okulda bizde ortalama öğrenci için 1200-1500 civarı soru çözmesi istenirdi. ama bu senin dirayetine ve kişiliğine kalmış bir şey. kimisi 1000 çözer sıkılır. kimisi bot gibi oluyor 3000 çözse tınlamaz yorulmaz. özellikle işlemli konularda çok soru çözmek hep işe yarar. ama yapamıyorsan kendini zorlamaya çalışırsın. olduğu kadar. arkadaşın 2000 çözüyor diye sen de o kadar çözeceksin diye bir şey yok. şahsen benim sınıf arkadaşım yıl boyunca hep benden çok soru çözdü. hiçbir sınavda beni geçememişti. nitekim lys de öyle oldu.

    az daha en önemli meseleyi söylemeyi unutmuşum. ben de dahil birçok öğrenci geçen sene ilk sınav ygs olduğu için ygsye abandı mart ayı gelene kadar. ben yine lysyi ortalamıştım gerçi sınav zamanında. ama lys için işin %25lik kısmındaysan ygs sınavı günü. geçmiş olsun panpa. o sene bir tak olmaz. çünkü gerçekten çok fazla konu var ve 2 ay süre oluyor sadece. bir süre de sonucu hazmetmeye çalışıyorsun falan. nisan mayıs haziran taka sarmasın aman dikkat et. en önemli aylar onlar. ygs çünkü hiçbir şey. en ufak bir şey ifade etmiyor bunu demesi kolay biliyorum senin tuzun kuru diyeceksin. tecrübeyle sabittir diyorum ben de. ben de inanmıyordum öyleymiş ama. sınavdan sonra büyük ihtimalle çözdüğün ygs denemelerine lanet edeceksin. çünkü sorular hiç benzemiyor olacak. ne yaparsan yap çoğu sorunun benzerini bile göremeyeceksin daha önce çözdüğün denemelerde. çıkmış soruları çözmen bile fayda etmez. çünkü ben yaptım biliyorum. 2011i çözmekle 2012yi çözmek çok farklı. 2013 daha farklı olacak inan bana. o yüzden mümkün mertebe lysye ağırlık vermeye bak. çünkü o her sene aynı tiptir. 2012yi yapıyorsan 2013ü de yaparsın 2014ü de yapacaksın. ben bunu öğrendim bu sene. ne kadar erken öğrenirsen konuları (sadece lys için konuşuyorum) o kadar öndesin bu lanet sınavda. türev integrali ygsden önce biliyor olmanda fayda var yani.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster