1. 1.
    +2
    KIZIN YENi SEVGiLiSiNiN AĞIZINDAN

    sanırım eski kız arkadaşımın yaşadığı bir durumdur.

    kız arkadaşımla birlikte sıklıkla yaptığımız alışverişlerden birine çıkmıştık. aslında ben pek bim'i bilmem, şütte ya da makro tercihimdir ama bi patito mu ne varmış, illa onu almalıymış eski kız arkadaşım ve bu meret sadece bim'de satılırmış. her zamanki gibi bayramlıklarımı giymiştim. dadım tarafından jilet gibi ütülenmiş ve kolalanmış gömleğim ben burdayım diyordu. bu tarz pek bim tarzı değil gibi geldi bana ilk başta canlar, ama girmiştik bir kere bim'e. girmemle hemen bim'de ilgi görmüştüm. kapalı olan klimayı bile çalıştırdı çalışan çocuklar sağolsunlar. yarım saatte bim'in cirosunu ikiye katlayacağını fark ettiler sanırım. gerçi klima da pek üflemiyordu ama neyse. zaten gri bulutların kararttığı bir kış günüydü. çokta soğuğa gerek yoktu.

    rafları gezinirken peripellaları keşfettim. ne lan bu demekten kendimi alamadım. nasıl olurda bir fındık ezmesi markası utanmadan üzerine yüzde 2 fındık yazabilir ki. ben aslında margarinim diyen garip birşeydi elimdeki. işte o anda az önce girdiğini fark ettiğim abuk giyimli birisinin sesi çınladı;

    "abi bu klima üflemiyor galiba... "

    sevgilim yanıma gelmişti. onda bir gariplik hissediyordum. birşeyler olmuştu besbelli. hem de o abuk giyimli balici girdikten sonra olmuştu bunlar. olanları bana belli etmek istemezmişçesine "sütte alalım, dost süt olsun" dedi. ama ben herşeyi anlamıştım. anladığımı fark etmedi sanırım devam etti "peynir de alalım muratbey kaşarlarından olsun" dedi. oysaki çok iyi bilir beni, şarap gecelerinde sadece fransa'dan gelen özel peynirleri yediğimi. bunları düşünürken birden haşırt diye bir ses duyuldu.

    dönüp baktığımda kendisini devekuşu sanan, 3 numara küçük kadın terlikli, pijamasının yırtığından beyaz slip donu ve kıç çatalı gözüken bizim baliciyi görmüştüm. koptum o anda. kahkahalara boğulduk birden. 7 megapiksel fotograf çekebilen telefonuma gitti elim ama ne şanssızlıktır ki arabada unutmuşum. o ne şuursuz o ne omurgasız bir duruştu. karşımızda ezik büzük duran biriydi. sanki ortaçağ avrupasında kralın karşısında el pençe divan duran bir peder gibiydi. lavuktu o. kız arkadaşımla eskiden birşeyler yaşadığını tahmin ettiğim bir loserdı o. hiç s*klemedim. az ilerde sucuklara ilişti gözüm. "zaten bu lavuktan bir zarar gelmez" dedim kendime. sucuklara dalmıştım. kız arkadaşımla birşeyler konuştuğunu fark ettim ama aklım sucuklardaydı. bu ne etidir acaba diye düşünüverdim birden. bu fiyata bu güzel sucuk, pek samimiyetsiz geldi bana. peripella en azından yakışıyordu buraya. eşek etidir bu diye düşünürken duyarlı bir vatandaş fark etmiş olacak ki "abi bu sucuk kaçak, aldıgıniz yeri hemen ihbar edin" dedi. bunu diyen adamın sucuğa, angelina jolie'ye bakarmış gibi bakması kıllandırdı beni. bim böyle bir yer galiba dedim kendi kendime. baliciler, sapıklar.. "ne işim var lan benim burda hem de sevgilimle??" deyiverdim kendi kendime.

    bizim lavuk o esnada kasaya doğru ilerledi. kasiyer ona benim baktığım gözle bakıyordu. gidip geldi filan, heralde parası yetişmedi, güldüm ona merhametle karışık bir şekilde. hayatımdaki ilk ve tek bim macerası o gün son bulmuştu. ilginç bir deneyimdi. tüm arkadaşlarıma anlatmıştım hemen.

    bir kaç gün sonra bir baloya davetliydim. gitmeden önce bi sanayiye uğrayıp, son model ferrari'me tüp taktıracaktım. meğer o günmüş herşeyin son bulduğu gün. sanayinin orda eski sevgilimi gördüm. "ne işin var kızım sanayide?" der gibi baktım. "ne diyorsun?" der gibi baktı bana. "ne işin var sanayide kız başına hem araban da yok ki?" der gibi baktım tekrar. "ne diyorsun anlamıyorum" der gibi baktı bana. "neyse s**tir et" der gibi baktım kıza. o da s*tir etti beni orada. gözyaşlarımı saklayarak arabama doğru geri yürüdüm. ama sonra şahsiyetsizce geri dönüp sevgilim diye sarılasım geldi. o da bana yaklaşıyordu. tek sevgilim, yoldaşım, üzgün olduğumu anlayabilen tek insan. dudaklarından tek cümle döküldü:

    "bir şey diycem, smokinle sanayiye gelinmez" hır gür çıkardı. ilişkimize noktayı koydu.

    o günden beri sanayiye gitmiyorum. zaten bim'e de gitmezdim. tüplü ferrarimle nispetiye'de turluyorum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster