1. 26.
    0
    Bu serüvenler sırasında Türkler, yer yer barbar bir ırk, yer yer Moğol ve Tatarların bir alt kolu, bazen ise Batının kardeşi, sonlara doğru ise Ruslar ile köken ortağı bile kabul edilmiştir.

    Irkçılığın asıl ivme kazanmasının nedeni ise, ırkçılığın babası olarak kabul gören, Fransız diplomat Gobineau'dür. Görüldüğü üzere ırk düşüncesi ve ırkçılık, bilimin eseri değil de bir siyasetçinin işidir. Yani, insanları ırksal olarak sınıflandırmak bir komedyadır, bilimden uzak olduğu için akıl ile eş de olamaz.

    Gobineau bir Fransız olmasına rağmen, kitapları en çok Almanya'da okunmuştur. Bunun nedeni ise pancermen doktrini olarak bildiğimiz husustur ki bu da, basit anlamıyla, Naziciliğin altyapısını oluşturmaktadır. Bu doktrine göre Almanlar, Avrupa'nın karışmamış, en saf ırkıdır.

    Bu düşüncenin, büyük toprak sahipleri ve bankerlere nasıl yaradığını göz önünde bulundurursak, düşüncenin çıkış nedeni oldukça belli değil midir? Para, her zaman olduğu gibi, Dünya tarihini yazan kalemin mürekkebi oluvermiştir!

    Kısacası, daha iyi sömürebilmek ve sömürgeci nesiller, yani üstün ırk inşa etmek için, kandırılar aranmıştır.

    Biyolojik ve kalıtsal olarak istedikleri noktaya getiremedikleri aryan-üstün ırk teorilerini, tarihin ilerleyen süreçlerinde, dil üzerinden zütürmeyi denemişlerdir. Irklar, bu kez, diller üzerinden incelenmeye başlanmıştır. Ancak bunun sonucunda uygarlık tarihinin doğuşu Sümerler ve Hititler'e dayanmış ve bu uygarlıkların dilleri incelendiğinde ise başta Türkler olmak üzere pekçok Doğulu milletin dilinden ortak sözcükler bulunmuştur. Dil üzerinden gitmeye kalkan Batı, aradığı tarihsel kandırıyı burada da bulamamıştır. Yetmezmiş gibi uygarlığı doğuran Doğu olacaktır! Ve bu doğrultuda ırksal teoriler tamamen bilimsel çizgiden kayar ve bir Batı Uygarlığı düşüncesi doğar. Ne ingilizler, ne Fransızlar, ne başkaları ırksal bir düzen kurmayı başaramayınca, birlikten güç doğurmuşlardır.
    ···
   tümünü göster