0
Ayrılık da en az ölüm kadar gerçek dıbınakoyayım. Az önce ayrıldık. Yani ağzımızdan 'kendine iyi bak' tarzı laflar çıktı. Ağzımızdan derken, whatsapp denen gibik uygulamadan.
Üniversitedeki ilk senemizde, okulum evime yakın olduğu için (sakaryada okuyorum evim Tuzlada) her pazartesi okula değil de acıbademdeki Akasya Avmye giderdim onu görmek için. Annemin ütülediği kıyafetlerim, yurduma zütüreceklerim, kitaplarım ve laptobumla. Her pazartesi. 2.5 saat yol , 10-15 kilo yük ile. Sadece o bana bir şeyler anlatırken onu izleyebilmek için. 'birisi görür , anneme laf gider' dediği için dışarıda elini tutmuşluğum yok. 'annem duyar, yan odada yatıyor' dediği için aylardır beni telefonla bile aramaz oldu. Benim zorumla konuşursak işte. 2 sene maddi ve manevi verdiğim hiçbir şey gözümde büyümüyor. Helali hoş olsun diyorum hepsi. Ama sadece 'lütfen beni günde bir kere de olsa ara' isteğimi bile çok gördü bana. 'o kız seni zütünde oynatmış' diyen de olabilir şimdi çünkü bunu ilk kez işitmeyeceğim. Ayrılmaya hiç yanaşmadı ama böyle olmayacağını söyledim. Yarın son kez buluşalım dedim. Son kez göreyim seni istedim. Bu isteğim de geri çevrildi. Sesini ve görüntüsünü unutacağımı hiç sanmıyorum. Ama kokusu şimdiden burnumda tütüyor. Sevmeyin beyler demeyeceğim. Sevin ama sonu bu. Bu yani