+1
Sorularını cevaplıyorum gibtiğimin liselisi;
1) Öncelikle başka yerlerde yaşamış veya yaşamakta olan canlılar olup olmadığını bilmiyoruz. Araştırılıyor. Belki de binlerce ışık yılı uzaklıkta canlılar olabilir. Dünya benzeri olup, benzer elementleri taşıyan ve yaşam kuşağı içerisinde yer alan birçok gezegen ve süper dünya biliyoruz. Fakat bunlar şu an için gidilemeyecek kadar çok uzaktalar.
2)Evrim denilen mekanizme 'teori' diye gerçek dışıdır diyemezsin. Şimdi tahminimce size şöyle anlatıyorlar lisende;
'Hipotez, belirli kanıtlar sunulur ve tutarlı olursa teori, daha çok kanıtla desteklenirse yasa halini alır' şeklinde biliyorsundur.
Bunu bir kere o kalın kafandan sil. Şimdi teori ve kanun arasında farklar vardır.
Kanun nedir? Matematiksel olarak desteklenebilen ve açıklanabilen şeylere kanun denilir. Mesela yerçekimi kanunu.
Nedir formülü? g=F/m basit fizikte budur. Şimdi yer çekiyor bunu biliyoruz. Elmayı attığımızda bunu düşüyor bunu da biliyoruz. Bunu test edebiliyorsun. Şu üstte gördüğün formül ise bunun matematiksel olarak ispatıdır. Bu yüzden kanun denilir.
Yani sen evrim gibi rastgele mutasyonlarla gelişen ve önceden ne olduğu kestirilemeyen şeylere kanun diyemezsin çünkü matematiksel olarak bir bağıntı kuramazsın. Burada işin içine senin adını bile duymamış olduğun kaos matematiği girer fakat o bir cevap sunamaz.
3) Bazı saçma şeyleri kullanarak tanrının varlığını ispatlamaya çalışmışsın. Herhangi birşeye insanoğlu olarak cevap getiremiyoruz e o zaman tanrı vardır mı demek lazım? Tanrının varlığıyla evrimin arasındaki bağlantıyı nasıl kurdun orası ayrı bir safsata zaten. Ama sana şöyle bir örnek vereceğim;
Düşün ki bundan binlerce yıl öncesinde yaşıyorsun 'yıldırım' denilen olayın nasıl gerçekleştiğini, buna neyin sebep olduğunu bilmiyorsun. Ve o dönemin inanışına göre zeusun yıldırım gönderdiğine inanılıyor. Peki yıldırımları gerçekten zeus mu yolluyordu? Ya da denizdeki fırtınaları poseidon mu yapıyordu?
Bunun cevabı elbette hayır. Senin kafanın içinde bilmediğin boş yerler var ve sen oralara tanrı cevabını yapıştırıp geçiştiriyorsun. Ama bu hiçbir zaman tanrının ispatı değildir. Senin beyninin içindeki o boşluklar yavaş yavaş azaldığında ve öğrenmeye başladığında tanrı senin kafanın içinde küçülüyor ve bir süre sonra boşluklar kalsa bile tanrı kafanın içinden çıkıp gidiyor.
4) Dünyanın hemen hemen ilk zamanlarından beri atmosfer vardı. Atmosferi birden o dediğin bakteriler oluşturmadı. Yıldızların içinde oluşan çeşitli elementler bir süpernova patlamasıyla uzaya saçılır ve uzayda bu parçalar bir çekim kuvvetiyle birleşerek gezegenleri, yıldızları ve diğer gökcisimlerini oluştururlar. Hatta duymuşsundur 'eskiden herşey gaz ve toz bulutuydu.' diye. Fakat bu atmosfer karbondioksit (CO2), karbonmonoksit (CO) ve sülfür gibi diğer zehirli gazlardan oluşmaktaydı. Bu ilk oluşan ışığa duyarlı, bazıları fotosentez yapabilen bakteriler milyonlarca yıl atmosferdeki bu gazları çekti ve oksijen saldı atmosfere. Yani öyle mankafanda düşündüğün gibi hiçbir zaman atmosfer yokluktan oluşmadı.