+1
-1
3 hafta önce boğaziçi güney kampüsünde bir grup feminazinin konuşmalarına denk geldim. Parlak boyalı saçları ve iğrenç kıyafetleri ile çimlerin üzerine yayılmışlardı. taktan müzikler dinliyor, komünizmden, erkeklerden nasıl nefret ettiklerinden, son yılların iğrenç hollywood filmlerinden bahsedip politika hakkında aptalca görüşler belirtiyorlardı.
Aralarından bir tanesi -azılı düşmanım kendisi- kilolu, kıllı, lezbiyen, iğrenç yaratık, ben tam yanlarından geçerken "Ben çok güzelim, asıl sorun bodyshaming yapan erkeklerde. Ben bir prensesim" dedi çünkü ona geçen hafta kilolu insanların çirkin olduğunu, bodyshaming yapmadığımı sadece benim bir estetik algım olduğunu söyleyerek kudurtmuştum. “ben bir huuryum hahahaha" tarzı konuşmalarındaki düşük benlik saygıları ve ses tonlarındaki özgüvensizlik midemi bulandırmıştı, bu konuda bir şeyler yapmalıydım. Ben yanlarından geçerken şişko huur yanındakilere fısır fısır bir şeyler söylerken benden tiksiniyormuş gibi baktılar fakat aslında tek istedikleri koca yannanım ile ağızlarına boşalmam olduğunu gözlerinden okuyabiliyordum. Hepsi kendilerini kandırarak birbirine bakarak fısır fısır bir şeyler söyleyerek dalga geçer gibi güldüler fakat ben aptal değilim, aslında altımda inlemek istediklerini biliyorum. Sakince ben de onlara binimsi bir şekilde gülümsedim çünkü ben asla sinirlenmeyen soğukkanlı bir huur çocuğuyum. Ben bir sosyopatım ve yapacaklarımı sakince yaparım. Ardından yakınlarındaki bir ağacın altına oturdum ve gözlem yapmaya başladım. Bir süre sonra bir kız arkadaşım yanıma geldi ve sohbet etmeye başladık ve sohbet sırasında beni anında orgazma ulaştıran bir bilgi öğrendim. iğrenç şişman bu kızlardan birinden hoşlanıyormuş. Neyse, sakinim. Hangisi olduğunu sorup ismini öğrenince aynı sınıfta olduğumuzu fark ettim ve bu olayları kolaylaştırmıştı, ki hoşlandığı kız da gruptaki en güzel kız, o kız senin ligin mi lan aptal huur? Neyse, sakinim.
Şimdi sadece birkaç fırsata ihtiyacım var, gerisi çocuk oyuncağı. Sınıfa girdim, yerime oturdum ve gözleme başladım, hadi ama ver o o fırsatı bana. Ders bitti fakat ben bir fırsat bulamadım, aradan 2 hafta geçti hala bir fırsat ile karşılaşmadım.
Umutsuzluğa kapılmaya başlıyorum derken kız tam kapıdan çıkacak iken sınıfın barzo kürdü kıza kapıyı açma cüretinde bulunup bir de üzerine kibar olduğunu zannedip "buyrun bayanlar önden” diyince 30 yıldır am görmemiş bakir gibi atladım bu fırsatın üzerine ve "bayan değil arkadaşım kadın diyeceksin, kadın" deyince ayının dili tutuldu ve söyleyecek bir şey bulamadı, ben de hemen ikinci hamlemi de yapmalıydım yoksa olay yüzümde patlayabilirdi. Kıza yaklaştım ve "kusura bakma senin bir erkek tarafından savunulmaya ihtiyacın olmadığını biliyorum fakat böyle ataerkil düşünce yapısına sahip hayvanları görünce dayanamıyorum" dedim ve ismini sordum. Yüzünde saklamaya çalıştığı tebessüm ile ismini söyledi, ben de ismimi söyleyip memnun olduğumu söylerken oradan uzaklaştım. Ertesi gün sınıfta yine gözlemlerime başladım, bu kız ve başka bir kız birlikte sohbet ederken kızları tavlamaya çalışmaya gelen arizona kertenkelesi kızlara doğru yaklaşınca yüzümden terler akmaya başladı, avımı bir kertenkeleye mi kaptıracağım diye tedirgin olmuşken kızların yanına yaklaştı ve sevimli olduğunu zannedip “kızlar, naabıyosunuz yine dedikodu mu, siz kadınlar hep aynısınız ya" diyince derin bir “oh” çektim, kertenkeleyi avlamak için ağzımı yılan gibi açtım ve “ne demek istiyorsun sen? kadınlar sadece dedikodu mu yapar? bilimden, sanattan bahsedemezler mi sanıyorsun?” diyerekten kertenkeleyi mideme indirdim ve ciksi bakışımı kıza attım. Çocuk “şaka yapıyodum sadece” falan diye gevelerken ben kız ile cafeye doğru kahve içme yolundaydım bile. Hahaha dıbına kodumun bakir kertenkelesi benim gibi am duayeni chadden kızı kapabileceğini sandı.
Cafeye gittik, kahveleri içerken ne yaptığını bilen ben hemen konuyu gender studies’e getirdi. Kızı resmen söylediklerim ile büyülüyordum. Geleneksel kadın rolleri, sadece 2 cinsiyet yokturlar, cinsel yönelimler falan derken kızın sürekli saçlarıyla oynaması, tamamiyle bana dönük bir şekilde oturması, sürekli temas kurup gülümsemesi ve bacaklarının açıklığı ile bu gece bu kızı altımda inleteceğimi anlamıştım zaten. Okuldan çıkışta evime davet ettim ve o da geleneksek kadın rollerini yıkmak adına sürtüklüğünü yaptı ve tabii ki kabul etti. Fakat ben bunu istemiyordum, onun evine gitmeliydim. Neden diye merak ediyorsanız size cevabım: planımın bir parçası. Yolda beraber yürürken bir anda aklıma gelmiş gibi yaparak "bugün tranciksüel ev arkadaşım sevgilisi ile bizim evde buluşacaklardı, unutmuşum kusura bakma, belki başka zaman” diyince "bize gidelim ya sorun değil" dedi. Evet, başarıyorum galiba ama sakinliğimi bozmamalıyım. Evine geçince, buzdolabından birkaç bira getirdi ve benden bir film seçmemi söyledi. Tuzağıma yakalandı, hemen scott pilgrim vs. the World filmini açtım ve "oha sen gerçekten diğer erkeklerden farklısın" diyince kalp atışlarım hızlandı ve gözlerim karardı, içimdeki zafer çığlıklarını dışarı vurmamak için çok zorlandım fakat şuan bunu yapamam, zafere çok yakınım. Filmin ortasında sarmaş dolaş iken şarjımın bittiğini söyledim ve ondan telefonunu kullanıp kullanamayacağımı sordum o da "tabii kullanabilirsin" dedi ve telefonunu verdi, evet, planımın bir parçası. Telefonunu aldım, yan odaya geçtim ve azılı düşmanım şişman huurya, “benim eve gelebilir misin, kapıyı açık bırakıyorum” diye mesaj attım ve hemen mesajı sildim. Odaya geri döndüm ve işler biraz ateşlenmeye başladı, elleşmeye ve yiyişmeye başladık, tam zamanında! Fakat daha ileri gitmek için ona kadınlara önem gösteren, sadece kendi zevkini düşünen erkeklerden olmadığımı kanıtlamalıyım. Hemen koltuktan aşağı doğru süzüldüm ve bacaklarının arasına geçtim, üzerindeki eteği ve kilodunu indirerek sanki hayatım buna bağlıymışçasına dıbını yalamaya başladım. Öyle bir andı ki; sanki ben Van Gogh’um, dilim fırça, kızın amı tuval ve ben yıldızlı geceyi çiziyorum. Kızı dilimin sanatı ile 2 kez boşalttıktan sonra, "normalde ilk buluşmada kimseyle sevişmem fakat sen farklısın ve ödülünün zamanı geldi dedi ve dizlerinin üzerini çöktü, pantolonumun düğmesini ve fermuarını açtı, baksırımı çıkardı ve yannanımı yalamaya başladı. Bir kız yannanımı yalıyor fakat ben esrimiş durumda birazdan olacakları düşünerek intikam orgazmları yaşıyorum. Bir süre yaladıktan sonra artık onu gibmem gerekiyordu çünkü şişman huur her an gelebilirdi. Kızı aldım, bacaklarından tutup kucağıma alarak ayakta iken kucağımda gibmeye başladım. "gib beni, gib" çığlıkları ile avucumun içindeydi artık, sert sevdiğini anlamıştım. Ve binanın dış kapısının kapandığını duydum. Oluyor. Çok az kaldı. Kızı koltuğa yatırdım, üzerine çıktım ve gözlerinin içine bakarak gibmeye başladım. Evin kapısının kapanış sesini duyunca son darbeyi vurmalıydım, her şeyi berbat edebilirdi fakat umrumda değil, denemeliyim. Şişman huurnun silüetini odanın girişinde gördüğüm anda parmaklarım ile kızın ağzını açtım ve içine tükürdüm. Zaman durdu, her şey yavaşladı bir anda fakat kız "evett, sürtüğün gibi kullan beni" diyince kafamı kaldırdım ve şişman huurya zafer gülüşümü attım. Şişman huur AAA diye bağırıp ağlamaya başlayınca altımdaki kız bir anda sıçradı, arkasından koştu. Fakat ciksin yarıda kalmış olması benim gibimde bile değildi beni boşaltan şey her zaman intikamdı. Bir keyif sigarası yaktım ve bir bira açıp yarıda kalan filmi izlemeye devam ettim. Bir süre sonra kız tek başına geri girdi. Devam etmek istedi, koca yannanımın tadına doyamamıştı fakat "modum düştü ya,başka zaman” -sigaradan bir duman- "ararım ben seni". "Ama numaram sende yok?" "Biliyorum." Evden çıktım, evime gittim ve hayatımın en güzel uykusunu uyudum. 1 haftadır kız sürekli benimle konuşmaya çalışıyor fakat umrumda değil çünkü ben eşcinselim. Fakat yanlış anlaşılmasın ben erkeklerden hoşlanmıyorum, kadınlardan nefret ediyorum.
