+1
-1
Her ne kadar kendi içimde bana göre güzel bir ütopya kurgulasamda 21. Yüzyıl toplumunda bunun tam tersi olan ve günden güne kötüye doğru giden bir distopya görüyorum . Bu korkutucu ama maalesef ki gerçek distopik toplumda ülke , ırk , din , dil , millet ve yaş farketmeksizin bütün insan nesli bir şekilde yer edinmiş . Özellikle yeterli eğitim verilememiş genç nesil daha neden varolduklarını ve dünya üzerinde ki amaçlarını dahi bilmeden yoldan çıkma ve aşırı olma eğilimi gösteriyor . Bunlardan sorumlu olması gereken 1 kuşak önce ki nesil ise sadece kendi çıkarlarını gözeten robotlara dönmüşler . 21. Yüzyıla ait kanı bozuk bu gençlerin sırtlarına bir yük alıp sorumluluklarının farkında olmasındansa , insan olmanın ne olduğunu anlayamadan ve öğrenmeye de hiç bir istekleri olmadan yoldan çıkmış , yozlaşmış fantezi dünyalarının içinde kaybolmuş ve dolayısıyla da kendilerini dünyanın merkezinde olduklarını sanarmışçasına bir tavır takındıklarını ve bu bağlamda sosyal çevreleri olan hayvanların bile yapmadığı bir şekilde kendi belirledikleri standartlarına ve statülerine uymayan insanları ezme , aşağılama , küçük görme gibi hareketler sergilediklerini görüyorum . Daha küçük bir çocukken geleceğin beyinlerini düşünmeye , öğrenmeye , sorgulamaya kapatan ve tamamen ezber üzerinden aptal kalması tasarlanmış bir insan nesli yetişiyor . bu insanlar ve onlar gibi olma yolunda giden çocukları bundan oldukça memnun ve sanki dünya toz pembeymiş gibi hayata bakıyorlar . insanlar artık ne sorduğunu bilmeden cevap almak istiyor . Yine bu insanlar durumun ağırlığından haberleri bile olmadan 7/24 şirketlerin dayatması olan ürünleri satın alan , o ürünlere daha fazla sahip olmak istediği için ahlaksızca davranan , kendilerine koydukları anlamsız hedefe ulaşmak ve egosunu tatmin etmek için akla gelmeyecek yollara başvuran birer bilinçsiz tüketicilerden başka bir şey değiller . Bu günlerde herkes sadece bir şeylere sahip olmak istiyor : bunun üzücü yanı ise A ya da B ürününü almak yerine kimse ikisinden de daha kaliteli , daha kullanışlı , daha pratik bir ürün yapma yolu aramıyor , sadece güzel reklamları yapılmış o ürüne sahip olma ve olduktan sonra yaşıycakları geçici hevesin hayalini kurma peşindeler . ilkokula giden ve daha hayal kurmaktan aciz kalmamış çocuklara ilerde ne yapmak istedikleri sorulunca gerçek hayatın zorluklarından bihaber uçuk kaçık hayalleriyle cevap verirler , fakat aynı çocuklara lise çağındayken ilerde ne yapmak istedikleri sorulunca bırakın uçuk kaçık bir hayali , sadece girecekleri onlara dayatılmış sınavlardan yüksek puanlar alma hedefleri olduklarını söyliceklerdir . Bu günlerde gençler ilerisi için bir hayal kurmaktansa sadece önlerine sunulan seçeneklerden en iyi gibi görünen seçeceği seçip modern bir köle olma peşindeler . Eğitim alanında her çocuğun hayaline ulaşabilmesi için teşvik edilmesinden ziyade onlara günden güne kötüye giden toplumun küçük bir dişli çarkı olmaları için bilgiyi ya da yeteni değilde , ezberi ölçen sınavlarla buna zorlamak daha mı doğru ? Tıpkı ebeveynlerinin de zamanında bunlara zorlandığı gibi . Bu şekilde mi insanoğlu daha ileriye gidicek ? Bana kalırsa bu şekilde devam eden bir düzende insanlık bir arpa boyu mesafe katedemez . Tabiki de doğduklarında eşit imkanlara sahip olmayan iki insan arasında bir sosyal statü farkı olur ama bu etik bir şey mi ya da yine toplumun bir dayatması mı ? işin trajikomik kısmı buna karşı olduğunu iddia eden insanlar ise kendilerini bir ötekileştirme çabası içine sokmuş ve aşırı fanatik düşüncelerine kendilerini kaptırıp aslında herkesten daha çok karşı oldukları sisteme herkesten çok hizmet eden bir tüketici haline gelmişler . Başka bir kesim ise böyle gelmiş böyle gidecek düşüncesini kabullenmiş ve bu durumdan pay çıkarma işine girişmiş durumda . Artık tüketim çağındayız ve her şey tüketilebilir bir ürün haline gelmiş durumda : fiyatı olan somut ürünlerin yanında insani duygular ve düşüncelerde bir ürün haline getirildi ve 2021 yılının dünyasında artık önemli olan tek şey bu ürünlerin ne kadar çok olabilceği ve ne kadar çok tüketilebilceği . Aynı zamanda yine bu 2021 dünyasının insanları oldukça da unutkandır : kim olduklarını , nerden geldiklerini , gerçekten ne için çabaladıklarını , kimlere sahip çıkmaları gerektiğini ve kendi değerlerini çok çabuk unutuverirler ; çünkü onlar için önemli olan şey o özendikleri belirli standartlara ve statüye sahip tüketici olabilmektir . Aynı zamanda bu tüketici topluma hiç bir zaman istedikleri şeylere ulaşabilmeleri için çalışmaları gerektiği öğretilmediği , sadece sahip olsalar şunlar bunlar olurdu diye gözleri boyandıkları için toz pembe baktıkları hayatın zorluklarını farkettiklerinde hayattan bir tokat yermişçesine yıkılıyorlar ve ne yapmaları gerektiklerine dair de bir fikir sahibi olmadıklarından ötürü çaresizlik hissine kapılıyor ve toplumda yer edinemeyen ve edinemiycek bu bozuk ve kötü sistemin bozuk parçaları olarak kabul ediliyorlar , şansları yaver gidenler ise bu sistemin bir parçası olmak sanki gurur verici bir şeymişçesine göğüslerini kabartıyorlar ve kendi kurdukları ve içinden asla çıkamıycakları küçük dünyalarında yine kendi standartlarına ve statülerine uymayan kendilerinden daha küçük gördükleri insanları ezmeye çalışmaktan başka bir şey yapmıyorlar . ilginçtir ki bu sistemde yer edinen insanlar sosyal mecralarda kendi ideolojilerini tıpkı sistemin onlara sunduğu ürünler gibi pazarlamayı da oldukça seviyorlar . Daha da ilginci ise bu pazarlamayı hedefledikleri ideolojiler kendi içinden çıkamadıkları küçük dünyalarının bir kopyası niteliğinde . bu durumda da temele inilince 2021 insanının amacının bu sistemi bir piramit olarak kabul edip bu piramidin en tepesine ulaşmak ve geri kalan herkesi kendi altında görmek isteği olduğunu düşünüyorum lakin yengeç pgibolojisine sahip bu tüketici toplumun bu hayali piramitte bir basamak dahi çıkamadığını ve içlerinden çıkmaya çalışanlarını da var gücüyle tutup çektiklerini ve bu kısır döngüden asla kurtulamayacaklarını gördüğümde durumun aslında ne kadar trajikomik olduğu beni güldürüyor .