Küçükken mandalinayı portakalın yavrusu zannederdim O kadar masum bir çocuktum. Bir o kadar da meyve tabağın da ilk önce portakalı yiyerek evlat acısı çekmesini istemeyecek kadar temiz duygularım vardı. Şimdi ise kendi çıkarlarım için kimsenin gözyaşına bakmaz oldum. Bu egoist tavırlar bu birbirini hakir görmek ne için bir türlü anlam veremiyorum. Altı üstü 2 metrelik bir mezara gireceğimiz halde hala gözyaşlarını yerini kanlar almakta. Hiç bir şey umrumda değil bana çocukluğumu geri verin yeter.

Apartmanı börek kokusuyla kaplayan insafsız karı. Öğrenciyiz lan biz her zaman açız. Canımız çekti azcık bize de getirsen ölür müsün ha?

Yalnız orada ki o kahvaltı sadece para ile kalan müşterilere ait olması gerekiyor değil mi mantiken? Neden orada çalışan personeller rahatça yemeğini yiyebiliyor veya da personelin yakını geldiği zaman hiç bir para vermeden yemek yemesi neden haram olmuyor? Hem ben başkasının hakkını çalmıyorum ki elbette artan yemek oluyordur ben onların çöpe gitmesini bir nevi engellemiş oluyorum. Şu yönden haklısınızdır izinsiz oraya gidip yemek yememiz hiç hoş değildir ama sonuçta öğrenciyiz yemek bulduğumuz her yer bizim yuvamızdır : )

Bende seni bekliyordum baykuş hg : )

Dostum orada çalışanların emekleri elbette sonsuzdur. Yalnız orada ki o kahvaltı sadece para ile kalan müşterilere ait olmadı gerekiyor değil mi mantiken? Neden orada çalışan personeller rahatça yemeğini yiyebiliyor veya da personelin yakını geldiği zaman hiç bir para vermeden yemek yemesi neden haram olmuyor? Hem ben başkasının hakkını çalmıyorum ki elbette artan yemek oluyordur ben onların çöpe gitmesini bir nevi engellemiş oluyorum. Şu yönden haklısın dır izinsiz oraya gidip yemek yememiz hiç hoş değildir ama sonuçta öğrenciyiz yemek bulduğumuz her yer bizim yuvamızdır : )

Geçen hafta arkadaş aradı kahvaltıya davet etti yok filan deyince ben ısmarlyorum diye ısrar edince kıramadım. Bir öğretmen evine zütür dü beni, standart açık büfe kahvaltıydı "iyi fazla girmez hesap" diye seviniyordum. Kahvaltı yaparken sürekli düşünüyorum parayı nereye ödeyeceğiz diye sonra gibtir et arkadaş ödeyecek diye hiç takılmadım o konuya bir güzel yemeğimizi yedikten sonra hiç bir şey olmamış gibi çıkıp gittik. Ben "Lan parayı niye ödemedin? Ne oluyor aq" daha lafımı biteremeden kendimizi dışar da bulduk. bin hiç bir şey olmamış gibi ağzına sigarasını koyarak "iyi yedik be" demesi üzerine ben daha fazla çıldırıyorum. Daha sonra anlatmaya başladı. Kendini orada kaldığını mutfakta çalışanlara o kadar inandır mış ki kimse şüphelenmiyor bile. Bu şerefsiz yaparsa ben her türlü yaparım aq diye düşündüm "Ben de geliyorum bundan sonra" dedim. işaret parmağını hava ya kaldırarak "Yalnız saat sekiz den sonra kahvaltı ya personeller geliyor. Resepsiyondaki karı davayı çakar sekiz olmadan toz olmamız lazım."
Tamam aq diye anlaştık. A ha şimdi 1 hafta dır beleşe bir güzel kahvaltımızı yapıp gibtir olup gidiyoruz. Hatta kendimi o kadar alıştırdımki. Bu sabah teyze ye "Valla teyze 1 haftadır hep aynı kahvaltı gına geldi be" diye şakasına takılıyorum bile ah garibim teyzem "Tamam yavrum yarın börek yaparım size" demesi bitirdi beni. Senin o börek yapan ellerin öperim ben. Şaka maka bizim mevzuyu çakarlarsa harbiden giberler bizi.

1984 yılın da güldürü kuşağın da çekilen başrollerini Kemal Sunal ve Nevra Serezlinin paylaştığı "Atla gel Şaban" filmin de Kemal Sunal ın canlandırdığı karakterin ismi Şaban değil Niyazidir. işin tuhaf yanı ise film de Şaban isminin hiç geçmemesine rağmen film afişin de "Neden Şaban yazıyor?" diye soran olmamasıdır. Bu da bize gösteriyor ki büyük oyuncu Kemal Sunal bizlere Şaban karakterini sevdirip benimsettigi apaçık ortadadır.

Araştırırken filmin hikayesini tekrar okudum. Okumak isteyen olursa buyursun;

"Niyazi bir şekerleme firmasında çalışmaktadır. Zaten az olan maaşına patronu da bir türlü zam yapmamaktadır. Niyazi ailesiyle kıt kanaat geçinir üstelik borçlarından dolayı köşe bucak mahalle esnafından kaçmaktadır. Bir gün tüm mahalleliyi saran at yarışı oyununa merak salar ve işine gitmek için bindiği minibüste oynar. At yarışını tutturur fakat kuponu yatırmadığı için ikramiyeyi alamaz. Niyazi her gün minübüste kupon yaparak kendini sınar fakat kuponu yatırmaz. At yarışlarını izlemeye giden Niyazi tüm atları yine bilir. Buna şahit olan bir adam, at yarışlarını oynatan mafya babası Kazım’a haber verir. Kazım, Niyazi’ye kendisi için at yarışı oynamasını ister bu sayede zaten zengin olan Kazım parasına para katacaktır. Kazım Niyazi’yi kendi evinde alıkoyar ve kupon yaptırır fakat kuponlar bir türlü tutmaz. Niyazi’nin at yarışı kuponlarını sürekli minibüste yaptığı için ilham gelmediğinden şikayetçi olur ve onlardan minibüsteki ortamı yaratmalarını ister. Niyazi git gide at yarışını tutturmaya yaklaşır bunun farkına varan Kazım, Niyazi’ye ilham gelmesi için tüm şartları sağlar. Sonunda Niyazi gerçek bir minibüs ve minibüste çalan “Şiki Baba” şarkısını bulmalarını ister onlar da temin edilmiştir. Niyazi de at yarışını nihayet tutturmaya başlar. Kazım artık her şeyden emin olduğu için tüm parasını Niyazi’nin yaptığı kupona yatırır. Fakat Niyazi Kazım’a parayı yedirmemek için bir atı yanlış yazmış onun yerine kendi doğru atı yazmıştır."

Tc kimlik numarasının son hanesi bulmak için 11 haneli olan tc kimlik numarasının ilk 10 hanesinin topldıbının on ile bölümünden kalan sayı son haneyi oluşturur.

Örneğin:12345678916 tc kimlik numaralı birisinin son hanesini

1+2+3+4+5+6+7+8+9+1=46

46/10= kalan(6)
olarak bulabiliriz.

eyv. Araştırmalarımdan sonra benim fark ettiğim hp genelde üründen daha çok müşteri temsilcileri ile sıkıntı yaşanıyormuş ürün bozuldu mu illaki başka yerde yaptırmak zorundasın gibi bir de hp de bilgisayar çok ısınıyor diyorlar. Lenovo üründe çok fazla hata çıkıyormuş ama sağlam olan bilgisayar da harbi sağlammış. Sen olsan hangisi alırdın?

net den araştırdım da içlerinden benimde kafama yatan lenovo. Hp ve dell ısınma sorunuyla uğraşıyormuş millet hep. Lenovo neden tercih etmeliyim?

2000 tl civarın da laptop almayı düşünüyorum. Ortalama performansları olan bilgisayarlara bakıyorum sizden ricam

-lenovo

-hp

-dell

-packerd bell

markalarını karşılaştırmanız, siz olsanız hangisini alırsınız ve neden alırsınız?

Yeşilçam’ın efsane oyuncularından 66 yaşındaki Tarık Akan bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Akan, istanbul’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Akciğer kanseri hastalığıyla mücadele eden ve son üç aydır tedavisi sürdürülen Tarık Akan, son olarak geride bıraktığımız ay hakkında çıkan öldü haberlerini bizzat yalanlamış tedavisinin sürdüğünü açıklamıştı. Akan’ın ölüm haberi, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı tarafından: “Tarık Akan 16 Eylül Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Halkımızın başı sağolsun.” satırlarıyla duyuruldu. DHA

Tüm sevenlerine duyurulur.

12 Eylül anısına bir hikaye de ben anlatayim:

Kenan evrenin her daim yanında bulunan darbe bildirisini bile okurken yanında olan Tahsin Şahin kaya bir gün Ankara Ulustaki o meşhur Atatürk heykelin yanından geçerken bir ses duyar hikaye bu ya Atatürk heykeli Tahsin şahin kaya ya seslenir:
-Oğlum tahsin ayaklarım çok ağrıyor bir at getirde üzerine bineyim der.
ilk başta ne olduğunu anlayamayan Tahsin Şahin Kaya bu hadise bir kaç kez daha tekrarlanınca soluğu kenan paşa nın yanında alır. Kenan evrenin huzuruna çıkan Tahsin şahin kaya olayı bütün ayrıntılarıyla tek tek anlatır. Atatürk heykelinin kendisiyle konuştugunu ve at istediğini söyler. Durumu anlamdıramayan Kenan evren
-Şu heykeli bir de ben göreyim diye Tahsin şahin kaya ile düşerler heykeli görmek için yola. Atatürk heykelin yanına vardıklarında her şey normalin de seyretmektedir. Bir müddet sonra Atatürk heykelinden küçük hareketlilik olur ve atatürkün heykeli Tahsin şahin kaya ile kenan evreni yan yana görünce
-Oğlum Tahsin bana at getir dedim eşek değil.

Hoşçakalın. 12 eylülün üzerinden çok uzun süre geçse de açtığı yaralar hala tazedir. Güzel günler görmeniz dileğiyle iyi bayramlar.

Rez yaz bakalım

Bu senede gelenek değişmedi bayramlık şeker çikolata filan hepsi yine torku dan. Sırf yerli sermaye kazansın diye hiç tereddüt etmeden torkuyu tercih ettim. Sadece bir günlük olay değil bu, herhangi bir şey alırken de yerli sermaye kazanmasını istiyorum paramın yabancı sermaye gitmesine pek hoşnut kalmıyorum. Bir ürün alırken yerli üretim olmasına dikkat etmem ben de milli görev şuuru oluşturdu. * Hem gıda alanında yapılan o kadar sahtekârlığa karşı tek çözüm yerli üretim. Bir şey alırken şunlara dikkat etmeniz hem sağlığınızı da korumuş olur:

-Tse damgasının var olup olmadığını kontrol etmek
-son üretim tarihinin geçmemiş olması
Ve
-Bildiğiniz ve güvendiğiniz markaların ürünlerini kullanmak.

Kendi paramızla bizleri zehirlemelerine artık izin vermeyin!!

Yerli sermaye ürünlerini kullanmak hem de ekonomiye de katkı sağlar. Ülkemizin kalkınmasını istiyorsak ilk başta kendimizden başlamalıyız.

Annelerin meşhur sözüdür her şeyi atlet giymemeye bağlarlar.

gibtirr kim çekti lan fotoğrafimi benden habersiz.

Atlet giymiyorsun dur hep ondan dır

Aynı durumlar bende de var gibtir et digerlerini bana anlat ben dinlerim seni her zaman

Bir şeyler yazacaktım da nick i görünce vazgeçtim

Yine mi ayar. Ayarsiz bir gün geçmiyor şu sözlükte

Gülmedim

Hep aynı basliklar bi bitmediniz amina koyum

Derhal terk et burayı derhal..

gibtir et boşver