Sevgili 351986 (Kusura bakma ama sana ismini bilmediğim için "şakir" diye hitap edeceğim, sakın yanlış anlama, yazdıklarının gerçekten tesiri oldu bana şakir)
Şu saçma gibko mecrada dikkatimi cezbettirip okumaya değer kılan tek entry olduğunu söylemeden geçemiyorum.
Şimdi öncelikle kendimden bahsedeyim (kendime de elimi gibimden bir türlü ayıramadığım için "ferre" diye hitap ediyorum) Yazdıklarını okumadanki ruh halimle yazdıklarının ne kadar -tesadüfi olduğunu sanmıyorum ama- aynı olduğunu, parçaların bütüne ulaştığı bir teknikle anlatmak istiyorum.
31 konusu
gibimden damlayan ilk meniden (yani ben 12.5 yaşımda falanken) bu yana, ilk 5 yıl günübirlik, sonraki yıllarda ise günde en az 1 en fazla 5 defa asılmaya başlayan klagib tip türk erkeğiyim. Ekonomik, sosyopgibolojik birçok sebepten ötürü evlenme yaşının giderek yükselmesi, erkek ile evlilik kavrdıbının artması, gençlerin internet & televizyon aracılığıyla birer ciks makinesi haline getirilmesi sonucu türkiye'deki erkek ile evlilik arasındaki uçurum maalesef giderek artıyor. Bu durum maalesef cinsel algoritmada aktif durumda olan erkeği ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. Ha evliliği neden bu mevzu içine dahil ettim diyeceksiniz; sebebi çok açık: evlilik kavramı cinsel birlikteliğin belirli ahlak kuralları içerisinde meşru olarak yapılabilmesini sağlayan bir yaşam biçimidir, doğru mu? doğru. haliyle ben de bu empoze edilen mentaliteden ciddi anlamda etkilenen ve bu tarz yaşamın -yani straight ilişki yerine mastürbasyonu tercih ederek daha sonra kölesi haline geldiğim anlayış- içine -yaklaşık 10 yıldır- (dile kolay ama) mahkum kalan bir gencim.
(Bu paragrafta anlatacaklarım şakir'in anlattlıklarıyla neredeyse birebir yaşanan olaylardır. ilk etapta kendimi cinsel doyumsuzluk hastalığına "Satiriasis" düşündüm çünkü çektiğim her 31 beni daha da doyumsuz hale getiriyor ve bünyem yorulmasına rağmen çekmeye usanmadan devam ediyordum. başlarda pgibolojik açıdan ciddi bir tatminlik duygusu sağlasa da ergenlik dönemini atlatıp üniversiteye başlamamla birlikte, bünyemdeki olumsuz değişiklik -benim de çok anlam veremediğim biçimde- pgibolojime de yansıdı. Üniversitede her türk erkeği gibi bir kız arkadaş edindim, tabi bir erkek olarak ne kadar medeni taklidi yaparsanız yapın, erkekle kadın yan yana geldikten sonra, mesele bir şekilde yatakta sonuçlanıyor, kaçınılmaz. Haliyle bu cinsel doyumsuzluğum kız arkadaşımı ciddi anlamda bezdirdi, her ne kadar ilk başlarda ahlaklı ve erdemli kız taklidi yapsa da onu yatağa ata ata içerisindeki fahişeyi ciddi anlamda uyandırdım, haliye bu uyandırma kızın içerisindeki bazı duyguları -aşk, sevgi vb- yok etti. Her ne kadar bu kötü süreci değiştirmek adına, zayıflama, giyim kuşamımı değiştirme gibi hayatımda birçok devrime imza atsam da -araçlarda olduğu gibi triger kayışı koptuğu için- ilişki temelinden çatırdı ve yürümedi. işin boyutunu anlatmak için kız arkadaşımın benim gözümde yalnızca bir ciks objesi olduğunu hatırlatmamda yarar var. Bundan sonraki süreç de yaşanması çok normal şeyler yaşadık bunları herkesin yaşadığını düşünerek maddeler halinde geçiyorum;
-bana karşı soğumaya başladı
-sevgisini sorguladı
-bir süre görüşmedik
-barış müzakereleri
-yeniden başlama açılımı
-ilişki çatırdadığı için son demleri yaşama
-ve sonunda ayrılmaya karar vermek
-peşi sıra hemen birini buldu ve evleniyor
ancak ne hikmetse benim günlük, haftalık, aylık ve yıllık masturbasyon istatistiklerimde hiçbir düşüş / değişiklik yaşanmadı. bilakis ikiye üçe katlandı desem yeridir. Fakat bu süreçte yüzlerce kitap okuyup sportif bir genç olmama rağmen, çektiğim 31'ler, sigara ve bilgisayar gibi bağımlılıklarım düşünme yetimin giderek azalmasına ve benim tabir yerindeyse bir morona dönmeme sebep oldu.
pgibolojik etkiler
şakir'in bu başlık altında yazdığı yazıların tümünü okudum. diyebilirim ki beni anlatmışsın şakir, sana çay var amk. bu bağımlılıklar bana neler mi yaptı? hadi gelin birlikte inceleyelim
1 ciddi anlamda özgüven kaybı yaşadım, bu özgüven kaybının ne denli ağır olduğunu anlamak istiyorsanız anlatayım: kimse beni sevmiyor & sevmeyecek pgibozu, ya da sevse de beni terkedecek vb. etraftaki herkesten çekinmeye başlama, insanlarla daha az konuşma, gördüğüm her bacağa memeye pür dikkat bakma gibi birçok pgibolojik neden işte amk.
2 kilo aldım, evet yanlış duymadınız, radikal bir karar verip kilo vermeme rağmen eski kiloma geri döndüm ve bu durumun da pgibolojimi ciddi anlamda etkiledi diyebilirim. bilirsiniz amk, şişman pgibolojisi işte.
3 heyecanı saçma ve kolay elde edilen şeylerde aramaya başladım. ne gibi mi? basit işte, ferregrafi bağımlısı oldum, sıkıldıkça sigaraya sarıldım, işe taksiyle gidip geldim, asansör kullanmadan neredeyse çişe bile gitmedim amk
4 başladığım hiçbir işi düzgün yapamadım, yani iradem ciddi anlamda zayıfladı, en az 50 kere diyete başladım bıraktım, koşuya başladım bıraktım, olmadı işte olmadı anlıyor musunuz.
sorgulama
ve tabi kafamda deli sorular (neden bu hale geldim ben önceden filinta gibi ciksi bir adamdım gibi) dönmeye başladı. bu her insanın gireceği bir ruh halidir, durumu sorgulama bünyedeki bir refleks gibi. her bi gibi yaptıktan sonra sorguluyoruz. halbuki yaparken yahut yapmadan düşünsek sorun kökten çözülecek mk. sözgelimi çözümü aramak için ciddi anlamda kendi irademe yeniden sahip olmak için birçok alışkanlığımı bırakma kararı almayı denedim. bu yine zayıf bir karardı ancak belki bu sefer başarırım diye yine yollara döküldüm. derken inci sözlük inci caps buralara bir bakayım dedim ki normalde hayatta girmem, ben hep belgesel haber filan izlerim, sanat siyaset ve felsefeye dair doneler katarım... şaka ulan böyle bir insan varsa geçmişini gibeyim amk
neyse sulandırmayalım. şakir'in "hayatınızı kökten değişterecek olan şey" entrysini gördüm. başta herkes gibi taşak sandım ama birkaç satır -hızlı okurum yalan yok- skim & scan yaparken şakir'in ciddi bişeylerden bahsettiğini farkettim. yazdığı tüm şeyleri okudum. bu arada şakir shortlistindeki tüm kitapları okumuşum lan
*
neler yaptım
şakir'in dediği gibi 31'i bıraktım, bilgisayara bakmayıp analog ve organik hayata döndüm her ne kadar zor olsa da postmodern hippi oldum amk. henüz sonuçları görmek için çok erken -2 gün oldu- diyebilirim. ancak mental anlamda çok rahatladım diyebilirim. sanırım reseptörler ve testesteronlar birikmeye başladı. gelişmeler oldukça yazarım amk
şimdilik bu kadar
am günü yağın
ferre
