Eskilerden kim kaldı be. Bomba hikayelerle tekrar aranıza katılmama ne dersiniz dostlar?

Sözlüğü özledim be hikaye yazabilirim belki yine

Sümbülzade Vehbi Efendi Padişaha Yazdıgı Şiir
Divan Edebiyatı şairlerinden olan Sümbülzade Vehbi, "rücu" şiirleriyle de ayrı bir ün yapmıştı. Bir gün padişah vehbiyi yanına çağırır ve "Bana öyle bir şiir yaz ki ilk mısrayı okuyunca içimden seni öldğrmek, ikinciyi okuyunca ödüllendirmek gelsin" der ve ortaya şöyle bir şiir çıkar!

Azm-ü hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can..

Lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahşan..
• **
Eğil eğil sokayım,iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kahkülüne nevcivan..
• **
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan..
• **
Salınarak giderken arkandan ben sokam,
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman..
• **
Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyandan çizmeyi, olasın yola revan..
• **
Öyle bir sokayım ki,kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan..
• **
Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
Yeterki sen kulundan lokum iste her zaman..
• **
Herkeze vermektesin, birde bana versene
Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman..
• **
Sen her zaman gelesin,ben Vehbi'ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümüsselam...

Hikayeyi tamamlıyorum dostlar bitince seri seri atıp bitiricem *

Uyandığımda üzerimde hicbir ekipman veya silah yoktu. Alara,Tekin ve Damla'da yanımda değillerdi. işin ilginç kısmı bu uyandığım dünya da her yerde farklı bir doğal afet oluyordu. Bazı evlerin ve yerleşkelerin üzerinde yağmur, bazıların da kar yağıyor hatta bazılarında deprem oluyordu. Burası bizi daha fazla zorlayacak nitelikte bir yerdi. Ellerimi cebime attığımda bir kağıt parçası vardı.Üzerinde:
-Birbirinizi bulmak biraz zaman alacak.Tek yaşamak böyle bir yerde daha zor olacak. Birbirinizi hızlı bulmaya çalışın. Birbirinizden çokta uzakta değilsiniz.Önemli olan hepinizin doğru yere ilerlemesi.
Demesi kolaydı tabii yazana göre. Bizi izliyor olması ne kadar sinir bozucuydu.Bir yandan da bizim koruyucu meleğimiz oluyordu. Bunu yapması gerçekten beni düşündürüyordu. Kafamda bir yön seçmeli ve ilerlemeliydim.

Hikayenin devamı yarından itibaren başlayacak tekrar okumam ve yazmam gerekiyor tekrardan kusura bakmayın yarım bıraktığım için

Gençler bu hikayeyi tamamlayayım mı ? Sözlüğe anca geri dönebildim kusura bakmayın hayatımda köklü bazı değişiklikler oldu ve bırakmak zorunda kaldım.

Gri güzel olmadı

ikimizde hazırlandıktan sonra yola çıktık. Kasaba yaklaşık 7-8 saat uzaklıktaydı.Yol uzun olsa da güzel sohbetle kısa gibi geldi bize. Kasabanın girişinde kocaman bir tabela bulunuyordu. Türkçe olan yazı da "Koyuncu kasabası" yazıyordu.2 farklı dilde yazılmış 2 farklı tabela daha vardı. Büyük ihtimal aynı anlama gelen yazılardı. Arabayı kasabanın girişinde bıraktıktan sonra çantalarımızı sıralayıp kasabaya girdik. Evler birbirleriyle çok alakasız konumda bulunuyordu ama anlatıldığı gibi küçük bir kasaba değildi burası. Gerçekten yan yana duran bir kilise ve camii vardı. içeri girdiğimiz de marketin köşesinde gazete okuyan bir adama rastladık. Adamın yanına gittiğimizde Gürkan:
-iyi günler, rahatsızlık veriyoruz ama biz bu kasabanın ndıbını çok duyduk ve biraz kalmak istiyoruz. Bize yardımcı olabilir misiniz?
+Bizim kasabanın adını duyana pek rastlamadım beyim ama şu ilerden sağa dönerseniz size yardım edecek biri var. Adı ilyastır.Bu köyün muhtarıdır.
Teşekkür ettikten sonra adamın dediği yere gittik

Gökyüzü o gün masmavi ve parlaktı.Her zaman ki gibi rutin olan kahvaltımı yapıyordum. Yeni demlediğim çayımı içerken kapının zili çalındı. Gelen Gürkan'dı. Siyah saçlı,iri ve uzun boylu biriydi. Gayet cesur ve atılgan birisiydi.Tek bir şeyden korkardı, köpekler onun fobisiydi. Beraber kahvaltı yaparken dikkatinin incin olduğunu ve bana birşey söylemek istediğini anlayabiliyorum.Çayını koyarken:
-Çıkar ağzındaki baklayı Gürkan.7 senelik arkadaşına ne söylemekten çekiniyorsan artık, merak ettim doğrusu
+Kara bir iş var ama.. Bilmiyorum girsek mi bu işe. Parası güzel ama sıkıntı diyorlar. Sordum birkaç kişiye
-Detaylıca anlatta bir ondan sonra karar veririz.
+Bir yer varmış. Bilinen ama kimsenin gitmek istemediği bir yer.Ya dedikodu,ya da gerçek tam kestiremiyorum. insan nüfusunun az olduğu bir yermiş. Kasaba gibi bir yer. içinde hem camii hem de kilise varmış. Hristiyan ve müslümanların birlikte yaşadığı, dışarıdan gelenleri hoş karşıladıkları bir kasaba diyorlar ama insanlar bir vakitten sonra oraya alışamazsa deliriyorlarmış
Gürkan'ın bu anlattıklarına bayağı bir güldükten sonra:
-iş ne tam olarak ne yapmamızı istiyorlar bizden?
+Biliyorsun gazeteciyim.Bu işi yaparsak 500 bin TL verecekler. Yarı yarıya her zamanki gibi.1-2 ay orda durup ilginç gördüğümüz şeyleri kaydedip fotoğraflarını çekicez.
-Güzel para ne zaman gidiyoruz?
Kahvaltıyı yaptıktan sonra Gürkan 2 saate hazır olmamı istedi.

Tüm anancilarin yok olduğunu düşün ve uyu

Evettt tb2

Ciddi cevapla la jfjfghd

Bir liseli dahq

Liseli yat

Düşünün bakalım bu dünya içinde bu şey

Değil pnp

Kaplumbağa demedim amk

Bakalım bilen çıkacak mı

Tekin çok sinirli ve şaşkındır.Bu adamın yada kadının gerçekten onu her zaman izlediğini anlamıştır. Dağınık olan evini hızlıca toplar. Kağıdı alır ve ofise geçer.Ali ve Hakkıya:
-Herhangi bir sonuç çıktı mı otopside ?
+iz yok komserim(Hakkı)
-Evde yine bu notu buldum
Ali notu okuduktan sonra:
-Vay dıbına koyayım bu adam seni cidden izliyor
+Amirim kameralar?(Hakkı)
-Onu alt üst etmiş şerefsiz(Tekin)
Ofiste sessizlik olur. Hakkı biraz araştırma yapacağını söyler ve oradan ayrılır.Ali ve Tekin düşünüyordur. Tekin içinden nasıl olsa bir yerde karşıma çıkacak.Çıkmayacak olsa bu notu bırakmazdı.Ne istiyor lan bu adam benden diye düşünür. Yapacak birseyleri de yoktur.Ne iz ne de bir delil vardır ellerinde. Tekin dışarı çıkar ve bir sigara yakar.

Tekin olay yerine geri döner kağıdı da yanına alır. Parmak izi olmayacaktır büyük ihtimalle diye düşünür.Ama ne olur ne olmaz belki de vardır. Hakkı da olay yerinden çıkmış güvenlik kameralarıyla uğraşıyordur. Tekin merkeze gider.Ali de gelir. Tekin Ali'ye:
-Elimizden gelen hiçbirşey yok mu ciğerim? En ufak bir iz yada başka birşey
+Yok usta. Adam hiç delil bırakmamış ki.ilk defa böyle bir şey karşı karşıyayız.
Tekin ve Ali düşünürken hakkı içeri girer:
-Kameraları taktım amirim.
+Birde ben bakayım şunlara
Der ve oradan ayrılır. Evinin önüne geldiğinde küfürler etmeye başlar çünkü kameralar kırılmış bir halde evin giriş kapısının önünde duruyordur. Tekin silahını çıkartıp içeri girer.Ev darma incintır. Mutfak masasının üstünde yine bir kağıt vardır:
-Birdaha böyle birşey yaparsan arkadaşlarından birinin karnını yararım! Seni çok iyi tanıyorum Tekin yakında karşılaşırız. Yarın bir not daha bulacaksın. Beni böyle ucuz numaralarla bulamazsın. Ancak ben istediğimde bunu sakın unutma.

Tekinin aklına birden evdeki not geldi. Acaba katil bir not daha bırakmış mıydı? Oradan ayrılıp eve gitti. Kapıyı yavaşça açtı ve eline silahını aldı. Bütün odalara tek tek baktı. Mutfakta masanın üstünde yine bir kağıt vardı. Notta:
-Beni istediğini biliyorum.Ama asla anlamayacaksınız.En basitinden düzinelerce adamım var. Paralı askerler diyelim.
Adam kendi işini kendi yapmıyor olabilirdi.Bir profesyonel yapıyordu onun işlerini.ilk önce onun kafasını ezmek gerekiyordu. Tekin Hakkıyı aradı:
-Bizim eve güvenlik kamerası tak ciğerim. Gizli yerlerde olsun ki katil farketmesin.
+Tamam amirim

Rez alın okuyacaklar yarın devam ederim

Tekin hakkiya burda kalmasını söyledi. Oradan ayrılıp yeni olay yerine gitti. Oraya vardığında Ali de oradaydı.Bir adam duvara çivilenmiş bir şekilde duruyordu. Ağzı kanlar içindeydi.Ali:
-Bununda dilini almış.
Tekin bir sigara daha yaktı:
+Dışarıdaki güvenlik kameralarına ben bir bakayım.Sen apartmandakileri sorgula.
Tekin güvenlik kameralarına bakmak için evden çıktı. Görüntüleri izlemeye başladı.Bu sefer apartmana giren çıkan yoktu.Bir anda kamera siyah ekran göstermeye başladı. Tekin görüntüyü geri sarıp yavaş olarak izledi.Bir mermi kameraya isabet ediyordu. Neyse ki bu apartmanı gören 4 kamera daha vardı. Diğerine geçti ama onda da aynı şey oldu ve diğerlerinde de aynısı. Karşılarında gerçekten bir profesyonel duruyordu.ilk defa elinden birşey gelmiyordu. Normalde ipucu bulunur ve katil yakalanırdı.Şimdi bilinmeyen birşeyle karşı karşıyaydı.Bu Tekine çok koyuyordu.En nefret ettiği şey buydu. Elinden birşey gelmemesi...

Olay yerine kısa bir sürede ekipler damladı. Hakkı Tekin'in olduğu olay yerine gelmişti. Tekin bir sigara yaktı ve onu içmeye başladı. Bunca senelik yaptığı meslekte başına ilk defa böyle birşey geliyordu.1 günde 3 cinayet. Gerçekten inanılmazdı. Karşısında ki adam profesyonel biriydi. Belki Tekini de öldürebilirdi ama bunu yapmıyordu. istese Tekini evde tek yakalayabilirdi. Acaba amacı oyun oynamak mıydı yoksa başka birşey mi? Tekin bu düşüncelere dalmışken sigara külü parmağının üstüne düştü ve eli yandı. Yanan parmağını çok fazla umursamadi. Telsizden bir haber daha geldi.Bir cinayet daha işlenmişti. Tekin içinden ne oluyor amina koyayım diye geçirdi.